Duygularınızı Nasıl İfade Edersiniz? 6 Adımda Duygusal Farkındalık
Başkalarını üzmekten veya rahatsızlık vermekten korkarak duygularınızı paylaşmaktan çekinmek yaygın bir durum. Ancak onları gizlemek kaygı, depresyon, hoşnutsuzluk ve hatta fiziksel sağlıksızlığa yol açabilir. Ayrıca kişisel ve profesyonel ilişkilerinizde sorunlara da neden olabilir. Yapmanız gereken, duygularınızı ifade etmeyi öğrenmek… Duygularınızı kabul edin Duygular doğru ya da yanlış değildir, sadece var olurlar. Yani öncelikle bunun sorunlu bir şey olmadığını bilmeli ve kabul etmelisiniz. Onları reddetmek yerine, kendinize “Böyle hissediyorum ve bu kabul edilebilir” deyin. Bir şey hissettiğinizde kendinize kızmayın Ne hissettiğiniz konusunda stresli veya endişeli bir ruh hali sergiliyorsanız, biraz zaman ayırıp duygularınızı anlamaya ve o süre boyunca iyice ‘farkında olmaya’ izin vermeyi deneyin. Vücudunuzun tepkisini gözlemleyin Hissettikleriniz, beyniniz tarafından kontrol edilen duygularla yönlendirilir. Bir şey hissettiğinizde verdiğiniz fizyolojik tepkileri not edin. Örneğin korktuğunuzda terleyebilirsiniz, utandığınızda yüzünüz ısınabilir, öfkelendiğinizde kalbiniz çarpabilir. Bedensel tepkilerinize odaklanmanız, duyguları ortaya çıktıklarında tanımanıza yardımcı olacaktır. Her bir duyguyla ilişkili bedensel tepkileri hissetmek için “Bu duygu nedir” cümlesini tekrarlayın. Bedeninize odaklanmakta zorluk çekiyorsanız, sessiz bir yerde oturup derin nefesler alarak fiziksel olarak rahatlamayı deneyin. Duygularınızı kelimelere dökmeye odaklanın Dağarcığınızda yeteri kadar…
Uykusuzluk Problemini Ciddiye Alın
Uyku, hayatın vazgeçilmez bir parçası. Zihnimizin dinlenip yenilendiği uyku süreci, sağlıklı bir yaşam için büyük önem taşıyor. Ancak yoğun tempo ve stres, birçok insanın uyku düzenini olumsuz etkileyerek hayat kalitesini düşürüyor. Peki buna karşı neler yapabiliriz? Günümüzün nasıl geçeceğini bile uyku düzenimiz belirliyor. Yeterli uyku alıp alamamamız, başta ruh sağlığımız olmak üzere vücudumuzun tüm döngüsünü etkiliyor. Haliyle uykusuzluk birçok mental ve fiziksel sağlık sorununa yol açabiliyor veya mevcut sorunları daha da kötüleştirebiliyor. Peki bu süreç nasıl işliyor? Uzm. Dr. Yıldıray Tanrıver’den (Infinity Regenerative Clinic Medikal Direktörü) uykusuzluk, nedenleri ve çözüm yolları üzerine önemli bilgiler aldık. Uykusuzluğun Altta Yatan Birçok Nedeni Olabilir Uyku sağlıklı bir yaşam için olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Bedenimizi ve zihnimizi dinlendiren uyku vücudumuzun kendini onarmasını, enerji depolamasını ve beynimizin gün boyunca aldığı bilgileri işlemesini sağlar. Uykusuzluk yani insomnia da tüm bu işlevlerin sekteye uğramasına sebep olarak, sağlığımızı negatif yönde etkiler. Son yıllarda uykusuzluk, yeterli ve kaliteli uyku alamama durumu, sıkça rastladığımız şikayetlerden biri haline geldi. Uykuya dalmakta güçlük çekme, gece sık sık uyanma veya erken uyanma gibi belirtilerle kendini gösteren uykusuzluk,…
Mükemmel Bir Fincan Kahve Nasıl Yapılır?
Sonbahar, daha kendimizle olduğumuz, küçük kişisel hazlarımıza yöneldiğimiz bir mevsim. Haliyle günün ilk kahvesine de biraz daha fazla özen göstermek, keyfi katlamak gerekiyor. İçinizde güneşler açtıracak yudumlar için dikkat etmeniz gerekenler burada… Mükemmel bir fincan kahve yapmak için üç önemli unsur var: İyi su, kıvamında kavrulmuş bir kahve ve dikkatiniz. Öğüttüğünüz çekirdeği kahve makinesine atıp uzaklaşmak cazip bir şey ama aradığınız şey mükemmel kahveyse bu şekilde elde etmeniz zor. Demleme sürecinde kahvenize biraz özen gösterirseniz karşılığını hemen alabildiğinizi göreceksiniz. Kahvenin ne zaman kavrulduğu, lezzeti üzerinde önemli bir etken. Taze kavrulmuş bir kahvenin kaliteli sonuç vereceğine güvenebilirsiniz. Çoğu kahve, en iyi sonuç için kavrulma tarihinden sonraki beş gün içinde tüketilmelidir. Ancak kavrulduktan sonra yaklaşık bir ay boyunca kalitesini koruyabilen çekirdekler de var. Bunun için güvendiğiniz bir satıcıyla konuşmalı ve çekirdek türleri üzerine biraz araştırma yapmalısınız. Çekirdeklerinizin bayat olup olmadığını anlamak istiyorsanız, fincana nasıl döküldüğüne dikkat edin. Eğer fincanın tepesinde hafif bir köpük oluşmuyorsa kahvenizi kullanmak için çok uzun süre beklemişsiniz demektir. Bir kahvenin lezzetini belirlemede en önemli şeylerden biri suyunuzun sıcaklığı. Gerekenden daha düşük sıcaklık,…
Tembeller Bu Yazıyı Mutlaka Okusun!
Tembellik genellikle hastalık olarak sınıflandırılmıyor, davranış veya alışkanlık olarak görülüyor. Oysa uzmanlar tembelliğe neden olabilecek bazı sağlık sorunları veya psikolojik durumlar olabileceği görüşünde. Peki altta yatan nedenler nasıl anlaşılır ve tembellik nasıl aşılır? Tembellik nedir? Tembellik, tıp alanında resmi bir klinik terim değil, böyle bir teşhis koyma imkânı yok. Bununla birlikte bazı psikologlar, popüler kültürde kullanıldığı şekliyle tembelliği tanımlamaya çalışmış. ‘Human Arenas’ dergisinde 2018’de yayımlanan bir çalışmaya göre tembellik, bilinçli ve kontrol edilebilir faktörler yani bireysel çaba eksikliği nedeniyle, beklenen şekilde hareket etmeme veya performans göstermeme olarak kabul edilebilir. Bu tanıma göre örneğin dikkat bozukluğu nedeniyle ödevlerini yapamayan bir öğrenci tembel tanımına uymuyor ama ödevlerini yapabilecek durumda olduğu halde yapmamayı tercih eden bir öğrenci bu gruba giriyor. Tembellikle erteleme arasındaki farklar neler? Bu nedenlerden dolayı, tembellik kavramı psikoloji araştırmalarında sıkça karşımıza çıkmıyor. Ancak kendisiyle yakından ilişkili ve özellikle son dönemde üzerine iyi çalışılmış bir olgu olan erteleme için yapılmış çok araştırma var. Bu iki kavram sıklıkla birbirlerinin yerine kullanılsa da aralarında farklar bulunuyor: Erteleme, daha kötü bir duruma düşme beklentisine rağmen amaçlanan bir eylemin…
Çocuklarda Ekran Süresi Ne Olmalı?
Bir büyük çağ yangınıyla karşı karşıyayız. Özellikle ergenler, uyku haricinde bütün vakitlerini ekran başında geçirmek istiyor. Teknoloji bağımlılığı nedeniyle tuvalete bile gitmeyenler var! Peki, okulların açıldığı bu dönemde, sürekli büyüyen bu tehlikeye karşı neler yapılabilir? Yeni teknolojiler, özellikle internet, günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası artık. Ancak doğru kullanılmadığında bağımlılık yaratma riski taşıyor. Bu risk özellikle çocuklar ve gençler arasında daha yaygın. Öyle ki tuvalete gitmeyi, yıkanmayı, diş fırçalamayı, yüz yıkamayı ertelemek gibi özbakım sorunları bile ortaya çıkabiliyor. Çocuk ve ergen psikiyatri uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit (Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi), teknoloji bağımlılığının özbakım üzerindeki etkilerini değerlendirirken, çocuklarda ekran süresinin ne olması gerektiğiyle ilgili de bilgilendiriyor. Yeni teknolojilerde bağımlılık riski var Yeni teknolojiler hayatın vazgeçilmez bir parçası olarak dünyanın birçok yerinde, hemen her yaştan insanın hayatında yer alıyor. Dr. Öğr. Üyesi Neriman Kilit, bu durum hakkında, “Hiç şüphesiz doğru kullanılması halinde hayatı oldukça kolaylaştırması söz konusuyken, doğru bir çerçeve içerisinde kullanılmadığı takdirde bağımlılık olabilecek bir riski de barındırıyor” diyor. Bu risk, özellikle çocuklar ve gençler arasında daha yaygın: “Son yıllarda bilgisayar, tablet…
Açık Zihinli Olmak Neden Önemlidir?
Çünküüü… Açık zihinli bir insan olmak, her ilişkinizi etkiler. Etkili bir yönetici olma becerinizi etkiler. Yeni durumlarla nasıl başa çıktığınızı etkiler. Kendinizi ortaya koyma isteğinizi etkiler. O zaman seçiminizi yapın: Cana yakın, gözlemci, hoşgörülü, kabul edici, tarafsız, geniş görüşlü, ilgili, anlayışlı ve önyargısız biri olarak mı tanınmak istersiniz yoksa her şeyi ve herkesi kontrol etme ihtiyacı duyan, mutsuz, küçük, cansız, izole ve yalnız bir hayata saplanıp kalmış biri olarak mı? Kontrolü Biraz Bırakın * Her şeyi kontrol edemeyeceğinizi kabul edin. Bu koca dünyada tek kişi siz değilsiniz ve her şeyi tek başınıza üstlenemezsiniz. * Evde ya da işyerinde, başkalarına fikirlerini ifade etmeleri ve kendi fikirlerinin peşinden gitmeleri için alan tanıyın. Yanlış yapacaklarını ‘bildiğinizi’ düşünseniz bile denemelerine izin vermek önemli; aksi takdirde etrafınızdaki hiç kimse öğrenme fırsatına sahip olamaz. Ayrıca sevdikleriniz görüldüklerini, duyulduklarını veya anlaşıldıklarını hissedemez. * Örneğin, bir ekip yönetiyorsanız ve rehberliğiniz olmadan bir görevi yerine getirebileceklerine güvenmiyorsanız, siz bir ‘mikro yönetici’sinizdir. Her zaman herkesi kendinizden aşağıda gördüğünüzde ne olur? Ekibiniz motivasyonunu ve moralini kaybeder çünkü hiçbir işi sahiplenemezler. Tabii siz de kısa…
8 Adımda Daha Açık Fikirli Biri Olun
Daha az yargılayıcı, daha fazla sorgulayıcı, gözlemci ve düşünceli olmak bir yetenek. Bunları başarabilen açık fikirli insanlar, bir karara varmadan önce birden fazla perspektifi göz önünde bulundurma eğiliminde olduklarından, daha dürüst ve güvenilir bireyler olarak görülüyorlar. Peki bu beceriyi nasıl geliştirebilirsiniz? İşte size yardımcı olacak 8 adım… Açık fikirlilik, başka bakış açıları aramaya ve bunlar hakkında düşünmeye istekli olmak anlamına gelir. Aynı fikirde olmasanız bile diğer insanların inançlarını ve argümanlarını ifade etmekte özgür olmaları gerektiğine inanmaktır. Genellikle hoşgörülü olmak ve önyargılı olmamakla eşanlamlı kullanılır. Açık fikirli insanlar, kendileriyle uyuşmayan deneyim, inanç, duygu, hedef veya argümanlara adil bir şekilde değer verebilir. Diğer insanların durumları nasıl algıladığını anlamaya çalışan iyi dinleyiciler olma eğilimindedirler. Farklı görüşleri değerli görürler; başka fikirlere ve geçmişlere sahip insanlarla etkileşime girebildikleri için çeşitli ortamlarda daha başarılı olurlar. Peki nasıl daha açık fikirli biri olunur? İşte size yardımcı olacak 8 yol… Önyargılarınızın Farkında Olun Önyargılar, bilgiyi nasıl yorumladığımızı etkiler ve yargılama ya da klişelere neden olabilir. Kendi önyargılarımızın daha fazla farkına varmak, onlara meydan okumanın ve yeni fikirlere açık olmanın ilk…
Metabolizma Nasıl Canlandırılır?
Sağlıklı bir hayat sürmek için vücudu yıllara dirençli hale getirmek önemli. Peki yaş aldıkça yavaşlayan metabolizmayı nasıl hızlandıracağız? İşte uzman tavsiyeleri… Beslenme alışkanlığından egzersize, sağlık sorunlarından ilaçların yan etkilerine, hormonal düzensizlikten menopoza dek birçok faktör metabolizma hızını etkiliyor ve kilo kontrolünü zorlaştırıyor. Acıbadem Ataşehir Hastanesi’nden Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Demirel, konuyu “Kişi yaş aldıkça yağ ve kas döngüsünde değişiklikler olur; kas yüzdesi azalırken yağ yüzdesi artar. Yağ oranı arttıkça da metabolizmamız yavaşlar. Yaş aldıkça kas yüzdemizin daha fazla düşmemesi için sağlıklı beslenme kurallarına uyarak, düzenli hareketi ve egzersizi hayatımıza dahil etmeliyiz. Düzenli egzersiz ve diyete rağmen yine de kilo veremiyorsanız mutlaka bir hekime başvurmalısınız” diyerek özetliyor. Yani altında tıbbi bir sorun yatmıyorsa, bazı kurallara dikkat ederek metabolizmayı canlandırmak ve sağlıklı kilo vermek mümkün. İşte uzmanından, metabolizmayı canlandırmanın etkili yolları, önemli uyarı ve öneriler… Tabağınızı Hazırlarken Bu Kurala Dikkat Edin Metabolizma hızı yediklerimizin kalitesiyle çok bağlantılı. Sağlıklı ve porsiyonları düzenlenmiş Akdeniz tipi beslenme, metabolizmayı hızlandırmaya önemli katkı sağlıyor. Akdeniz beslenmesinde tabağımızın yarısı mevsime uygun sebzelerden oluşmalı. Diğer yarının yarısı, uygun koşullarda pişirilmiş et, tavuk,…
Ruh Eşinizi Nasıl Bulursunuz?
Mükemmel eşi bulmak biraz da şans işi. Ama kendinize, aşka ve ilişkilere dair gelişmeye çalışırsanız bir hayat arkadaşı bulma olasılığınız her zaman daha yüksek. Ruh eşinizi bulmayı kadere bırakmayın, aşağıdaki stratejilere göz atın ve ipleri elinize alın. Bekâr Olmanın Tadını Çıkarın Mantığa ters görünebilir ama ruh eşinizi bulmadan önce bekâr bir kişi olarak da mutlu ve özgüvenli olmanız önemli. Her iki taraf da sağlıklı, istikrarlı ve özgüvenliyse ilişkiler de daha uzun sürüyor. İdeal partnerinizi bulmak ve onun da sizden aynı derecede etkilenmesini istiyorsanız kim olduğunuzu, ne istediğinizi bilmeli ve kendinizi sevmelisiniz. Kendinizle vakit geçirmekten keyif almak için ise uğraşacak hobiler bulun, arkadaşlıklarınıza ve ailenize değer verin, istikrarlı bir kariyer için çalışın, ne kadar yol kat ettiğinizi hatırlamak için de günlük tutun. Aradıklarınızı Önce Kendinizde Geliştirin Önce ruh eşinizde hoşunuza giden özelliklerin bir listesini yapın. Belki iyi bir mizah anlayışı ya da hoş bir gülümseme sizi cezbediyordur. Belki atletik, spor yapan birinden hoşlanıyorsunuz ya da kitap okumayı seven birinden etkileniyorsunuz. Aradığınız özellik ne olursa olsun, onu önce kendinizde nasıl hayata geçirebileceğinizi düşünün. Kendiniz üzerinde bu…
Ne Kadar Uykuya İhtiyacınız Olduğunu Nasıl Anlarsınız?
Muhtemelen sayısız kez, iyi bir gece uykusu almanız gerektiğini duymuş veya okumuşsunuzdur. Peki bu süre herkes için aynı mı? Cevap, koca bir hayır! Birçok değişkenin yanı sıra sadece size özel yaşam tarzı özelliklerini de hesaba katmadan vücudunuzun ne kadar uykuya ihtiyacı olduğunu bilmeniz, dolayısıyla iyi bir gece uykusu almanız mümkün değil. Gelin, detaylara birlikte inelim… Basit Bir Uyku Testi Yapın * Başlarken belirtelim; bu testten en iyi sonuçları almak için üst üste birkaç geceye ihtiyacınız olabilir. * Bu testi rahatça uyuyabileceğiniz bir zamanda yapın. Yani hafta sonu veya işinizden veya okulunuzdan izin aldığınız birkaç günde. Testin işe yaraması için, ertesi gün uyuyabilmeniz de garantili olduğundan, önce normalden daha geç saatlere kadar ayakta kalmaya direnin. Sonra her gece rutin bir yatma saatine sadık kalarak sonuçları toplamaya başlayın. * Alarm kurmadan yatın. Kendiliğinizden uyanana kadar uyuyun. Muhtemelen ilk gece uzun bir süre, hatta belki 16 saat veya daha fazla uyuyacaksınız. Bunun nedeni ‘uyku borcu’ denilen durum yaşamanız. * Ciddi bir uyku borcunuz varsa bu testten en iyi sonuçları alabilmek için önce bununla başa çıkmanız gerekebilir. Uyku…