Sakin kalmak, hayatın her alanında dengeyi bulmanın temel şartı. En azından hepimiz duygusal yemenin kilo kontrolü çabalarımızı nasıl sabote edebildiğini yaşayarak öğrenmişizdir. Vereceğimiz ipuçlarıyla bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Bazen duygusal olarak zayıf, savunmasız hissettiğiniz noktadayken güçlü bir yemek yeme isteği belirir. Çözümü zor bir sorunla karşı karşıya kaldığınızda, stresli veya sıkkın hissettiğinizde, rahatlamak için bilinçli veya bilinçsiz olarak yemeğe başvurursunuz. İşte bunun adı, duygusal yeme. Kilo kontrolü çabalarınızı sabote eden bu davranış, genellikle çok fazla yemeye, özellikle de yüksek kalorili, tatlı ve yağlı yiyeceklere yönelmeye yol açar. Ama hemen ümitsizliğe kapılmayın; çünkü duygusal yeme eğiliminiz varsa kontrolü yeniden kazanmak ve hedeflerinize doğru yeniden yola çıkmak için adımlar atabilirsiniz. Ruh hali-yemek yeme döngüsü nasıl işliyor? Duygusal yeme kabaca; stres, öfke, korku, sıkıntı, üzüntü, yalnızlık gibi olumsuz duyguları bastırmanın veya yatıştırmanın bir yolu olarak yemek yemek diye tanımlanıyor. Büyük sorunlar veya daha yaygın olarak günlük yaşamın güçlükleri, duygusal yemeye yol açan ve kilo kontrolü çabalarınızı kesintiye uğratan olumsuz duyguları tetikleyebiliyor. Bu tetikleyiciler genelde ilişki çatışmaları, iş hayatındaki stres faktörleri, tükenmişlik hissi, mali baskılar ve sağlık sorunları…