Sirkadiyen ritim de diyebilirsiniz
Boşa demiyorlar “İnsan vücudu mükemmel işleyen bir makinedir” diye… Farkındaysanız vücudumuzda belirli aralıklarla tekrarlanan davranış şekilleri söz konusu. Bir numaralı konumuz uyku bunlardan biri. İşte hormonların ne zaman salgılanacağı gibi metabolik işlemleri düzenleyen bu sisteme biyolojik saat deniyor.
Sadece insanların değil, tüm canlıların sahip olduğu bir özellik bu. Organizmanın bu döngüsünü düzenlemeye yardım eden ışık, sıcaklık gibi çevresel işaretlere ‘zeitgeber’ adı veriliyor. Tıpkı zamanı ölçen saatlerimiz gibi biyolojik saat de, ‘zeitgeber’ değiştiğinde yeniden ayarlanabiliyor. Buna en iyi örnek, sık seyahat edenlerin gayet iyi bildiği jet-lag (Bu konuda ayrıntılı bilgi için ‘J’ harfine bakın).
Son yıllarda adını giderek daha sık duyduğunuz, belli bir periyot içindeki biyokimyasal ve psikolojik davranışlarının bütününü ifade eden ‘sirkadiyen ritim’ de bu tanımın diğer adı. Son araştırmalara göre insanların içsel sirkadiyen saatinin ortalama süresi yaklaşık 24 saat 15 dakika. Bunları inceleyen bilim dalına ise kronobiyoloji adı veriliyor.
Hâlâ araştırılan ve elde edilen bulgularla bilim dünyasını her seferinde biraz daha şaşırtan bu alanın daha pek çok sürpriz barındırdığı ise aşikâr. Örnek istiyorsanız 2017 Nobel Tıp Ödülü’nü hatırlatalım. Dünyanın en prestijli ödülünü paylaşan ABD’li bilim insanları Jeffrey C. Hall, Michael Rosbash ve Michael W. Young, meyve sinekleriyle yaptıkları çalışmayla biyolojik saati incelemiş ve onu kontrol eden moleküler mekanizmaları ortaya çıkarmışlardı.