İyi Kararlar Nasıl Alınır?
Kariyerinizde veya özel hayatınızda verdiğiniz kararlar, başarılı ve mutlu olma yolunda büyük önem taşıyor. Hayatınız boyunca ne kadar çok karar vermek zorunda kaldığınızı düşünmek canınızı sıkabilir. Peki bu alandaki becerilerinizi geliştirmek için farklı stratejiler öğrenerek işinizi biraz daha kolaylaştırmaya ne dersiniz? 1. Hedeflerinizi bilin * Bir durumun arzu edilen sonucunu iyi anlamak, geriye doğru çalışmanıza ve bu sonuca ulaşmak için adımlar atmanıza yardımcı olabilir. * Bir hedef, neyi başarmayı umduğunuzu dikkate alarak geleceği öngörmeli. Hedefinize ulaşmak için çalışmaya başlamadan önce ne istediğinizi ifade etmek çok önemli bir ilk adım. Bu faktörleri aklınızda tutmanız, bu hedeflere ulaşmak için en iyi planı formüle etmenize yardımcı olacaktır. * Amaç ve hedeflerinizin daha büyük planlarınıza nasıl uyduğunu düşünün. Örneğin, yeni bir kariyer fırsatı için mevcut işinizden ayrılıp ayrılmamayı düşünüyorsanız, kendinize uzun vadeli kariyer hedeflerinizin ne olduğunu sorun. Yeni bir işin bu uzun vadeli hedeflere ulaşmanıza nasıl yardımcı olabileceğini veya engelleme ihtimali olup olmadığını aklınızdan geçirin. Ayrıca hayatınızın tüm yönlerini göz önünde bulundurmanız gerektiğini de unutmayın; örneğin, mesleki hedeflerinizin kişisel hedeflerinizi nasıl etkileyebileceğini ve bunun tersini sorgulayın. Sizin için…
Hızlı ve Etkili Karar Verebilmek için 8 Adımlık Rehber
Madem sözü yeni yıl kararlarından açtık, işin biraz daha derinine inmemizde sakınca yok. Her zaman ‘doğru’ karar vermenin basit bir formülü bulunmuyor ama atacağınız birkaç basit adımla riskleri en aza indirmek mümkün. Buyurun aşağıya… Başlamadan önce… Bilinçli bir karar vermek için yapmanız gereken seçimi iyi anladığınızdan emin olun: Neden bir karar verilmesi gerekiyor? Seçenekleriniz neler? Her seçeneğin en kötü senaryosunu belirleyin. Böylece her sonuca hazırlıklı olursunuz. Ayrıca mümkünse bir yedek plan da hazırlamaya çalışın. Her bir seçimin olası sonuçlarını anlamak için tüm alternatiflerinizi dikkatlice tartın. En fazla düşünmeniz gereken soru şu: Kararınızdan kimler etkilenecek? Durumu iyice araştırın Durumu iyi bilmek, net karar verme yolunda size en fazla yardımcı olacak şey. Karar verme kaygısı, karşı karşıya olduğunuz canavarı, yani yapmanız gereken seçimi net bir şekilde anlamamaktan kaynaklanabilir. Vermeniz gereken kararı düşünün ve neden verilmesi gerektiğini anladığınızdan emin olun: Bir seçim yapmazsanız ne olacak? Hangi hedefe ulaşmaya çalışıyorsunuz? Net bir hedef belirlemek, bu hedefe ulaşmak için izlenecek en iyi yolu belirlemenize yardımcı olabilir. Kendinize sorunun bir karar vermekle çözülüp çözülmeyeceğini ya da daha büyük bir sorunun…
Çarşaflarınızı Ne Sıklıkta Yıkamalısınız?
Başlıktaki önemli soruya bir de “ve onları nasıl gerçekten temiz hale getirebilirsiniz” diye ek yaparsak, çoğu insanın önemli bir yatak odası sorununu çözebileceğimizi düşünüyoruz. İşte cevaplar… Uzmanlar çarşafların haftada bir kez yıkanmasını veya değiştirilmesini öneriyor. Bir düşünün: Her gece yatakta saatler geçiriyorsunuz ve çarşaflarınız cildinizden dökülen pul pul deri kırıntılarını, çeşitli vücut sıvılarını ve yağlarını topluyor. Ayrıca toz, toz akarları ve eğer varsa evcil hayvan tüyleri de var. Çarşaflarınızı düzenli yıkamak, onları bu pisliklerden arındırıyor. Ancak ne sıklıkta yıkadığınız kadar önemli olan bir diğer husus da kullandığınız yöntem. Bunu doğru yaparsanız çarşaflarınızın ömrünü uzatabilir ve gerçekten temiz olmalarını sağlayabilirsiniz. Temponuz yoğunsa, çarşafları haftalık olarak değiştirmek zahmetli bir iş gibi görünebilir ve pek çok iş arasında ilk vazgeçilecek görev gibi görünebilir. Ancak hayatınızın üçte birini yatakta geçirdiğinizi düşünürsek, çarşafları temiz tutmanın önemi hakkında bir kez daha düşünmek isteyebilirsiniz. Lekeleri Çıkarıp Düşük Sıcaklıkta Yıkayın Çarşaflarınızda gözle görülür lekeler varsa, etkisini bildiğiniz bir leke çıkarıcıyla bir ön işlemden geçirmelisiniz. Çarşafların iyi görünümünü korumanın en garantili yolu, düşük sıcaklıkta yıkamaktır, hatta soğuk su idealdir. Ancak bazen daha sıcak…
Yeni Yıl Kararlarını Uygulayabilmek İçin 8 İpucu
Yeni bir yılın başlangıcı, yeni bir sayfa açmak için de mükemmel bir zaman. Bu yüzden çoğumuz çeşitli yeni yıl kararları alıyoruz. Elbette bu kararları almak, tutmaktan çok daha kolay bir iş. Kendinizi en fazla üç ay sonra o kararlı halinizden vazgeçip eski alışkanlıklarınıza dönmüş bulabilirsiniz. Size yeni yıl kararlarınızı nasıl tutacağınız konusunda yardımcı olmaya hazırız. Neden Yeni Yıl Kararları Alıyoruz? Neden milyonlarca insan her yılın başında değişmeye karar veriyor? Araştırmacıların ‘yeni başlangıç etkisi’ olarak adlandırdığı bir dizi çalışma, zamansal dönüm noktalarının bizi nasıl motive edebileceğini incelemiş. Yeni yıl, yeni bir başlangıç gibi hissettiriyor; bu nedenle pek çok insan bu zamanlarda sıklıkla büyük kararlar alıyor. Bazen yutabileceğimizden daha fazlasını ısırmamıza neden olsa da bu kararların peşinden gitmek, bazı sorunlarımızın üstesinden gelmek için büyük fırsatlar da sunabiliyor. Kararlar her zaman tutulmasa bile bu, alınmaya değer olmadıkları anlamına gelmiyor. YouGov tarafından yapılan bir anket, yeni yıl kararları almayı planlayan kişilerin gelecek hakkında daha iyimser olduğunu ortaya koyuyor. En bilinenleri arasında kilo vermek, daha sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, akıllıca yatırımlar yapmak, sigarayı bırakmak, aileyle daha fazla zaman…
Kolayca Uygulanabilecek 14 Yeni Yıl Kararı
Sağlıklı ve mutlu bir hayat hepimizin tek arzusu. Yeni yılı bizi bu yolda birkaç adım ilerletecek kararların başlangıcı saymak ise âdetten. 2024’ü o yıl yapabilmeniz için destek olmaya hazırız. Daha sağlıklı bir uyku rutini oluşturun Pek çok sorun kötü bir gece uykusuyla ilişkili. Her gece iyi uyumak için sürdürdüğünüz alışkanlıklardan oluşan uyku hijyeninizi iyileştirmek için bir plan oluşturmak, bütün hayatınızı olumlu etkileyecek. Beyniniz aslında sirkadiyen ritminizi düzenlemek için ipuçlarından destek alır ve gün boyunca yaptığınız seçimlerle bunlara müdahale edebilirsiniz. Bu yıl bu yolda atacağınız adımlarda ustalaşarak uykunuzun sorumluluğunu alın. Ailenize zaman ayırın Günlük hayatımızın yoğunluğu nedeniyle sevdiklerimizle vakit geçirmeye öncelik vermek zor olabilir; hele de uzakta yaşıyorlarsa veya onların da yoğun programları varsa. Bu yıl, ister aylık aile yemekleri planlayın, ister haftada bir FaceTime’dan görüşün; mutlaka birbirinize zaman ayırmak için bilinçli bir çaba gösterin. Bütçe planlaması yapın Uzun vadede size çok yardımcı olacak bir yeni yıl kararı varsa, o da daha fazla para biriktirmeye çalışmaktır. Ocak ayı gelmeden önce, sizin için uygun bir bütçe belirleyin ve buna nasıl sadık kalacağınıza dair bir plan yapın….
İnsülin Direncini Kırmanın 6 Etkili Yolu
40-50 yaş aralığındaki kişilerin yüzde 40’ında görülüyor. Diyabete ve kalp damar hastalıklarına yol açıyor. Ve maalesef içinde bulunduğumuz hayat şartları nedeniyle giderek yaygınlaşıyor. İnsülin direncinden söz ediyoruz. Çarelerden birinin yine iyi uyku olduğu insülin direncini kırmanın 6 etkili yolu yazımızda… Sık acıkma, sürekli tatlı yeme isteği, tansiyon yüksekliği, yemek sonrası uyku basması… Günümüzde gittikçe yaygınlaşan insülin direnci sorununun belirtilerinden birkaçı bunlar. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ender Arıkan, ülkemizde çok sık rastlanan ve sağlıksız yaşam tarzının da etkisiyle artık genç yaşlarda da kapıyı çalan insülin direncinin, özellikle 40-50 yaş grubundaki bireylerin yüzde 40’ında görüldüğünü söylüyor. Peki görülme sıklığı neden artıyor? Prof. Dr. Arıkan, son yıllarda sağlıksız beslenme alışkanlığı ve hareketsiz yaşam tarzı derken vücutta yağ dokusunun arttığını, bu yağlardan salgılanan zararlı kimyasal maddelerin kanda şeker oranını düzenleyen insülin hormonunun etkisini bozduğunu ve insülin direncine yol açtığını belirtiyor. “Çok ciddi bir sağlık sorunu olan insülin direnci, tedavi edilmediği takdirde diyabet ve kalp ve damar hastalıkları gibi hayati riske yol açabilen hastalıklara zemin hazırlıyor. İnsülin direnci sendromunda ilaç tedavisinin mutlaka yaşam…
Uyku Sorununuzun Nedeni Ağzınızda Olabilir!
Artık biliyoruz; vücudumuzdaki pek çok sorun, uykumuzun kalitesizliğinden kaynaklanıyor. Fakat aynı zamanda yine vücudumuzdaki pek çok sorun, kalitesiz uykumuzun da sebebi. Bu kez radarımızı, iyi uyku ile dişler ve ağız bölgesi arasındaki ilişkiye çeviriyoruz. “Uyku, yaşamımızın temel bir öğesi. Ayrıca bedenimiz için günlük olarak tekrarlanan bir yenilenme ve tamir süreci. Son yıllarda yapılan araştırmalar bize, kaliteli bir uykunun, yani düzenli ve kesintisiz bir uyumayla girilmesi gereken REM gibi derin uyku aşamalarının gerçekleşmesinin, sağlığımız üzerindeki inanılmaz olumlu etkilerini gösteriyor. Uyku sadece günlük yaşam kalitemizi değil, uzun dönem sağlıklı kalmamızı ve hatta yaşam süremizi bile belirleyen en önemli etmenlerden biri.” Diş hekimi ve ortodonti uzmanı Doç. Dr. İlhan Metin Dağsuyu, sözlerine böyle başlıyor. Hemen ardından da uzmanlığıyla ilgili alana derinlemesine dalıyor ve özellikle uyku kalitesi ile dişler ve ağız bölgesi arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. İşte Doç. Dr. Dağsuyu’nun verdiği önemli bilgiler… Çenenin Hayati Rolü Uykuya daldıktan sonra horlamamız, rahatsız bir süreç geçirerek sık sık pozisyon değiştirmemiz ve uyanmamız, yarı uykulu halde nefes alamadığımızı hissetmemiz veya hareket etmek istesek de vücudumuzu hareket ettiremememiz… Bu gibi belirtilerle kendini…
Çocukların Arkadaşlarında Yatıya Kalması Doğru Mu?
Anne-babaların yeni tartışma konularından biri de bu. Bazı ebeveynler bunun, çocuğun gelişimi açısından önemli bir aşama olduğunu düşünüyor. Bazıları ise çocukların güvenliği ve uyku alışkanlıkları bakımından oluşan risklerin buna değmeyeceğine inanıyor. Peki hangi bakış açısı doğru? Çocuk yetiştirmek çok zor iş. Çünkü hem her çocuk birbirine tıpa tıp benziyor hem de her biri, tıpkı kendilerini büyüten yetişkinler gibi biricik. Dolayısıyla onlarla ilgili tartışmalarda herhangi bir sorunun tek bir cevabı yok maalesef. Bu konuda pek çok uzman hemfikir. Çocuklar ve ergenler için davranışsal uyku tıbbı alanında uzmanlaşan ABD’li klinik psikolog Dr. Carolyn Ievers-Landis de bu görüşte. “Bu gerçekten karmaşık bir durum. Ebeveynleri anlıyorum çünkü hayır demek istemiyorlar ama çocuklarının başına bir şey gelmesini de istemiyorlar” diyor. Pijama Partileri Güvenli Mi? Çocuğunuzun gece başka bir yerde kalmasına izin vermek söz konusu olduğunda, bazı endişelerinizin olması doğal. Özellikle de evlerinde kalmak istediği aileyi iyi tanımıyorsanız. Akran zorbalığı, güvenlik veya istenmeyen fiziksel temas konusunda kaygılanabilirsiniz. Yaşı biraz daha büyük çocuklar için uyuşturucu ve alkole erişim de bir korku faktörü olabilir. Çocuğunuzun başka bir ailenin evinde kalması konusunda rahat…
Korkma, ye!
Yiyip içtiklerimizin uykumuzun kalitesi üzerindeki etkisini yabana atmak mümkün değil. Buradan bakınca beslenme tarzımızın da önemli bir uyku arkadaşı olduğunu söylemek mümkün. Peki bakalım mutfağınız uykunuz için iyi bir arkadaş mı? İşte korkmadan yiyebilecekleriniz listesi… Sağlıklı beslenmek hepimizin zorlanmadan başarabildiği bir şey değil. Hele de en sevdiğiniz yiyecekler arasında et, peynir, makarna veya yumurta varsa… Bunların yasaklanacağını düşündüğünüzde kendinizi mahrum hissedip can sıkıcı bir döngüye girmeniz çok mümkün. Aslında durum bu kadar korkutucu değil. Çünkü alerjiniz, intoleransınız veya yemenizi engelleyen tıbbi bir sorununuz yoksa bu gıdalara beslenmenizde yer vermemeniz için hiçbir neden yok. Önemli olan, en yüksek kalitede ürünlerden seçip makul miktarlarda almak. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürerken bu gıdaların da tadını çıkarmak için gerekli olan akıllı seçim rehberiyle yanınızdayız. Et ve Süt Ürünleri Gerçekleri bilin: Et ve süt ürünleri, doymuş yağ ve kolesterol içerikleri nedeniyle onlarca yıl kötülendi. Gerçek durumu özetleyelim: Bazı doymuş yağlar kan kolesterolünü yükseltebilir, bu da kalp hastalığı ve felç riskini artırır. Bununla birlikte, et ve süt ürünlerindeki diyet kolesterolü çoğu insanın kan kolesterol seviyelerine büyük bir katkıda bulunmaz. Hem…
Beden Diliniz Sizi Nasıl Ele Veriyor?
Konuşmanın en etkili ifade biçimimiz olduğunu düşünebiliriz ancak araştırmalar beden dilinin her türlü ilişkimizde sandığımızdan çok daha büyük bir rol oynayabileceğini gösteriyor. O yüzden, kendiniz hakkında bilmediklerinizi öğrenmek isterseniz bu yazıyı mutlaka okuyun. Özel hayatımızda ya da iş dünyasında kurduğumuz ilişkilerde bazen gizli bir gerilim ya da neden olduğunu çözemediğimiz yanlış anlamalarla karşılaşabiliriz. Acaba neden? Bilimsel bir araştırma, hoşlandığımız ve hoşlanmadığımız şeyleri ifade etmek söz konusu olduğunda, iletişimimizin yüzde 55’inin beden dili aracılığıyla iletildiğini; seçtiğimiz kelimelerin ve ses tonumuzun sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 38’lik paya sahip olduğunu söylüyor. Aynı alanda yapılmış başka araştırmalar da sözel olmayan davranışların, iletişimimizin yüzde 70’ine kadarını oluşturabileceğini belirtmekte. Hareket etme şeklimizin farkında olduğumuzda, beden dili, karşınızdakini sıcak bir gülümsemeyle baktığımızda veya birini sevdiğimizi ya da özlediğimizi hissettirmek için kollarımızı açtığımızda olduğu gibi, meramımızı anlatmamıza yardımcı olabilir. Ama farkında olmadığımızda, hissettiklerimiz veya düşündüklerimizle uyuşmayan sinyaller göndermemiz mümkün. Bir dahaki sefere biriyle konuşurken, aşağıdaki beden dillerinden herhangi birini kullanıp kullanmadığınızın farkına varabilmek için bir dakikanızı ayırın. Tüm bu durumların istisnaları olsa da bazı etkileşimleriniz sırasında faydasını göreceğiniz kesin. Kaşları Çatmak,…