Klima Kaynaklı Hastalıklara Karşı 9 Öneri
Şu sıralar herkes artan sıcaklıklarla baş edebilmek için klimalara sığınıyor. Çözümü bulmuş olabiliriz ama bu nedenle bazı başka rahatsızlıklara da davetiye çıkarıyoruz. Peki ne yapabiliriz? Bunaltan yaz sıcaklarında hepimizi ferahlatan, hayatımızın vazgeçilmez teknolojilerinden biri olan klimalar, bazı koşullara dikkat edilmezse, farklı hastalıkların ve sağlık sorunlarının nedeni haline gelebiliyor. Klimaların solunum yolu enfeksiyonlarından kas tutulmalarına, alerjiden felce kadar farklı sorunlara yol açabileceğine dikkat çeken Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, “Klimanın yanlış ve bilinçsiz kullanımı, özellikle kışın alışkın olduğumuz ama yazın olur mu diye düşündüğümüz soğuk algınlığı, nezle, ateşli boğaz enfeksiyonları ve lejyoner (klima) hastalıklarının önemli nedenlerinden biri olarak kabul ediliyor. Üstelik bu hastalıkların bazıları, bağışıklık sisteminin zayıf olduğu bazı hastalarda, kronik hastalığı olanlarda, sigara kullanıcılarında ve 50 yaş üstü kişilerde ağır seyredebiliyor. Aynı zamanda alerjik bünyeli kişiler için klimalarda üreyebilen küf mantarları da alerjik rinit ve alerjik astıma yol açabiliyor” diyor. Peki klimalar nasıl oluyor da hastalıklara neden olabiliyor ve tedbir almak için nelere dikkat etmemiz gerekiyor? Prof. Dr. Kırışoğlu klimaların olası risklerini anlattı, korunma yolları hakkında önemli önerilerde…
Ağrısı Olanlar Dikkatli Okusun!
Vücutta üç aydan daha uzun süren ağrılar ‘kronik ağrı’ sınıfına girebiliyor. Sonuçları ise sadece fiziksel değil; stres, kaygı, depresyon, uyku sorunları dahil birçok ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Bu ağrıların etki ve nedenlerini anlarsak baş etmek daha kolay olabilir. Genellikle bir hastalık veya yaralanmanın sonucu olarak ortaya çıkan ve üç aydan daha uzun süren ağrılara ‘kronik ağrı’ deniyor. Ülkemizde de artış gösteren sağlık sorunlarından biri bu. Üstelik fiziksel ağrıya ek olarak stres, kaygı, depresyon, uyku sorunları dahil birçok ruhsal sorunlara yol açabiliyor. Ama maalesef sorunun giderilmesine yönelik herkese ve her duruma uyan standart bir reçete yok. Hemen ümitsizliğe kapılmayın; yine de yapılabilecek şeyler var elbette. Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden psikiyatr Doç. Dr. Serdar Nurmedov, stres, beslenme, egzersiz ve uyku faktörlerinin kontrol altında tutulmasının kronik ağrının en aza indirilmesinde yardımcı olabileceğini söylüyor. İşte uzmanın ağzından, bilmeniz gereken diğer önemli noktalar… Belirgin Bir Neden Olmadan da Ortaya Çıkabilir Kronik ağrı, vücudun bir bölgesinde hissedilen sürekli veya tekrarlayan bir rahatsızlık hissi olarak tanımlanır. Bir yaralanma veya hastalıktan kurtulduktan uzun süre sonra da devam edebilir. Bazen belirgin…
Sonsuza Dek Mutlu Yaşamanın 12 Yolu
İyi yaşlanma konusunda kararlıysanız bunun için gerçekten çaba sarf etmeniz ve yapmanız gerekenleri aksatmamanız gerekiyor. Hemen yüzünüz asılmasın, aslında hiç zor şeylerden söz etmiyoruz. İleri yaşlarınızı nispeten sorunsuz yaşayabilmek için takip etmeniz gereken kuralları listeledik. Biraz Kestirin Bunu söylemekten bıkmayacağız çünkü araştırmalar da bizi sonsuz destekliyor: İyi uyuyanlar her zaman daha iyi dikkat ve odaklanmaya, daha iyi hafızaya ve daha iyi akıl yürütmeye sahip oluyor. Garip bir şekilde, öğleden sonra çok geç saatlere kalmamak şartıyla gün içinde biraz kestirenlerin geceleri daha iyi uyuduğu da görülüyor. Bir NASA araştırması da uykulu pilotların kısa bir şekerlemeden sonra performansta yüzde 45, uyanıklıkta yüzde 100 iyileştiğini bulmuş durumda. Burada anahtar, süreyi maksimum 30 dakikayla sınırlamak. Çünkü yine bilimsel araştırmalar sürekli olarak 90 dakikayı aşan şekerlemelerin sağlığa faydası değil zararı olabileceğini gösteriyor. Dozunda Kahveye Şans Verin Kahve hem antioksidan ve polifenol hem de araştırmacıların alzheimer ve parkinson hastalıklarını karşı koruyucu olabileceğini düşündükleri fenilindan bakımından zengin. Birkaç kanser türü, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet riskinin azalmasıyla ilişkilendiren araştırmalar da mevcut. Ancak şeker veya şurup eklemeden ve sütsüz ya da…
Susuz Yaz, Sağlığa Zarar!
Şu sıralar durduk yerde bulantı, baş dönmesi gibi sorunlar yaşıyorsanız sebebi siz olabilirsiniz. Çünkü yaz aylarında sıcaklığın artmasıyla birlikte vücut çok fazla sıvı kaybedebiliyor. Bu sıvı yerine konmadığında da pek çok sağlık problemi meydana gelebiliyor. İç hastalıkları uzmanı Dr. Hayriye Belma Siber, düzenli ve yeterli su tüketimiyle ilgili uyarılarına kulak verelim. Dünya Sağlık Örgütü özellikle kadınların günde en az 14 bardak su içmelerini öneriyor. Yeterli ve düzenli miktarda su tüketimi bağışıklık, böbrekler, kalp ve karaciğer başta olmak üzere bütün organlar için hayati önem taşıyor. Medicana Çamlıca İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Hayriye Belma Siber, “Az su içilmesi ciddi birçok hastalıktan kilo alımına kadar pek çok olumsuz tabloya neden olabilir. Ayrıca bebek ve çocuklar sıvı ihtiyaçlarını kendileri göremeyecekleri için, ailelerin bu konuda dikkatli olması gerekir” diyor. İşte Dr. Siber’in su tüketiminin önemi hakkındaki uyarıları… Hayati Önemi Var Su, insan yaşamı için hayati öneme sahip. Bütün biyolojik yaşamı ve faaliyetleri ayakta tutuyor. Biyolojik bir çözücü olan su, vitamin ve minerallerin vücutta taşınmasını ve çözülmesini sağlıyor. Düzenli ve yeterli su tüketilmemesi, başta böbrekler olmak üzere kalp, karaciğer…
Sıcaklarda Kalp Sağlığı İçin 10 Kritik Uyarı
Kalp krizine varıncaya kadar pek çok kalp-damar sorunu yaz aylarında çok daha sık görülüyor. İşte aşırı sıcaklarda dikkat etmeniz gereken bazı ipuçları… Aşırı sıcak ve nemli hava sağlıklı kişilerde bile kalbin yorulmasına neden oluyor; kalp hastalarında ise şikayetleri daha da şiddetlendiriyor. Tansiyon problemlerinden ritim bozukluklarına, çok daha önemlisi kalp krizine kadar pek çok kalp-damar sorunlarının görülme sıklığı yaz aylarında artış gösteriyor. Özellikle aşırı sıcak havanın kalp sağlığı üzerine etkisini inceleyen 27 ülkeyi kapsayan bir çalışmada; aşırı sıcakların kardiyovasküler hastalıklara bağlı ölüm oranında yüzde 2 ila 9 artış oluşturduğu gösterilmiş. Dolayısıyla kalpte ciddi problemlerin gelişmemesi için sıcaklara karşı tedbirler almak yaşamsal önem taşıyor. Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi’nden kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, yaz aylarında vücutta sıvı kaybı olduğunda kalbin daha fazla çalışmak zorunda kaldığına işaret ederek, “Terleme ve ciltteki kan dolaşımı, vücut ısısını sabit tutan en önemli mekanizmaları oluşturuyor. Cildi besleyen damarlar sıcakta genişleyerek vücuttaki ısı kaybını sağlamaya çalışıyor. Terleme yoluyla da ciltteki su buharlaşırken, vücut ısısı düşüyor. Ancak bu koruyucu mekanizma aşırı çalıştığında vücutta sıvı ve elektrolit kaybı oluşuyor. Bunun sonucunda…
Yazın Fit Olmanın 8 Püf Noktası
Yaz aylarında çoğunlukla açık havada zaman geçirmek, kışa göre daha fazla sosyalleşmek, tatilde yemeyi abartmak, dışarıda yüksek kalorili yiyecekler tüketmek ve üstüne gece yemeleri eklemek derken, kilo artışı kaçınılmaz olabiliyor. Size bu oyunu bozacak ipuçları veriyoruz. Bitmeyen döngüdür; hepimiz yaza ince ve zinde bir vücutla girmek isteriz. Yine aynı şey oldu; çoğumuz aylar öncesinden diyete başlayarak yaza olabildiğince fit girmeyi başardık. Ama bunu sürdürebilmek söz konuzu olduğunda yine çoğumuz tökezledik. İşte şimdi verilen kiloların hızla geri alınabildiği, neredeyse en başa dönebildiğimiz o kritik noktadayız. Acıbadem Altunizade Hastanesi’nden beslenme ve diyet uzmanı İpek Ertan, “Diyeti tatil boyunca devam ettirmek en az diyet kadar ilgi isteyen bir süreç. Çünkü ne kadar sağlıklı bir diyetle kilo vermiş olursanız olun, dikkat etmeyi bıraktığınız zaman kilo almak kaçınılmazdır. Tatilde de sağlıklı kiloda kalmak, ince ve fit bir görünümde olmak için dikkat etmemiz gereken bazı temel kurallar var” diyor. İşte Ertan’ın yazın ince ve fit olmanın 8 püf noktasını anlattığı, diyeti baltalayan yaz etkenlerine dikkat çektiği, önemli uyarı ve öneriler… Öğün Düzeninizi Değiştirmeyin Tatilde yatış ve kalkış saatleri değişse de…
Güneş Yanığında Bunları Yapmayın!
Yaz tatilinde yaşanan en büyük cilt sorunlarından biri güneş yanığı. Maalesef çoğu zaman doğru bildiğimiz yanlışlarla tedavi edelim derken bu sorunu daha da büyütebiliyoruz. Dermatoloji uzmanı Dr. Aycan Özden Sezgin’den yanan bölgeye yapılabilecek en doğru müdahaleleri öğrenelim. Sıcak yaz günlerinde kendini kumsallara atan tatilcilerin en büyük sorunlarından biri güneş yanıkları. Özellikle açık renk tene sahip olanların daha fazla etkilendiği güneş yanığı tedavisinde doğru bilinen yanlışlar çok fazla. Dermatoloji uzmanı Dr. Aycan Özden Sezgin, akla ilk gelen yöntemler olan yanık bölgeye yoğurt, sirke sürmenin büyük bir hata olduğunu, bu durumun sağlığı daha da olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Yoğurt Sürmeyin Güneş yanığı belirtisinin genellikle her hareketle acı veren, kızarmış bir cilt olduğunu hatırlatan Sezgin, ciddi yanıklarda ise ciltte içi sıvı dolu kabarcıklar oluşabileceğini söylüyor. Bu gibi durumlarda cilde yoğurt, sirke sürmenin doğru olmadığını ifade eden Sezgin, “Yoğurt soğuksa bu sadece acıyı hafifletebilir fakat ciltte yanık nedeniyle oluşan iltihabi durumu iyileştirici bir etkisi yoktur. Ek olarak, sıcakta durdukça süt ürünlerinde oluşabilecek bakteriler enfeksiyonları tetikleyebildiğinden, cilde sürmekten kaçınmak gerekir. Cilde sirke sürmek de faydadan çok zarar getirecek bir uygulama…
Yaz Tatilinin Tadı Nasıl Çıkarılır?
Yaz tatili sadece şezlongda yatıp kalmak demek değil. Aynı zamanda, normalde alaka gösteremediğiniz ilgi alanlarınızın peşinden koşarak her günü unutulmaz kılma fırsatı. Herkese tutkularının izini sürmek için zaman tanıyan bu güzelim mevsimi boş geçmeyin. ORGANİZE OLUN 1. Hedef Belirleyin Yapmak istediğiniz her şeyi bugünden başlayarak yaz tatilinin sonuna kadarki süreye sığdırmaya çalışın. Bunun için önce yaz hedeflerinizin bir listesini yapın ve sizin için en önemli olanları işaretleyin. Mutluluğunuzu ve sağlığınızı artıracak olan hedeflere öncelik verin. 2. Temizlik Yapın Evinizi, odanızı temizleyin. Sadece sabun-su temizliğinden söz etmiyoruz; fark ettiğiniz dağınıklıkları da düzenleyin. Ortamınız temiz olduğunda kendinizi daha üretken ve rahat hissedeceksiniz. Dağınıklığı ortadan kaldırarak stresinizi azaltın. Düzenlemeye yardımcı olması için saklama kutu ve sepetlerini kullanın. Eski kıyafetleri gözden geçirmek de dağınıklığı azaltmanıza yardımcı olabilir. Eski kıyafetlerinizi bağışlayarak ihtiyacı olan birine yardım etmenin hazzını da yaşayın. 3. İşaretleyin Önemli etkinlikleri bir takvime not alın. Yaz boyunca gittiğiniz tatilleri, kutladığınız doğum günlerini veya yaptığınız heyecan verici başka şeyleri, bu etkinliklere enerjiyle hazırlanabilmek için işaretleyin. Böylece yaz sonunda da elinizde vaktinizi nasıl geçirdiğinizi gösteren tatlı bir belge olacak….
Yaz Sıcaklarında Baş Ağrısını Önlemek için 6 Altın Kural
Yazın çoğumuz kısa süreli de olsa bulunduğumuz yerden ayrılıp başka bir bölgeye seyahat ediyoruz. Ama iklim değişikliklerinin önemli tetikleyicilerden biri olması nedeniyle baş ağrısı tatilimizi mahvedebiliyor. Size bu sorunun üstesinden gelmenizi sağlayacak ipuçları veriyoruz. Baş ağrılarında iklim değişiklikleri çok önemli tetikleyiciler arasında yer alıyor. Bilimsel çalışmalara göre migren şikayetiyle doktora başvuru oranı yaz aylarında yükseliyor. Isı, susuzluk, parlak ışık ve nispeten daha az uyku, yaz aylarında migren ataklarını artırabiliyor. Ama alınabilecek önlemler de var. Bulunulan ortamdaki hava sıcaklığını kontrol etmek ve uygun tedavi yöntemlerini uygulamak yaz mevsiminde tetiklenen baş ağrılarının önüne geçilmesini sağlayabiliyor. Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Özden Yener Çakmak’ın, sıcak havaların zemin hazırladığı baş ağrılarına karşı alınabilecek önlemler konusunda önerileri var. Baş Ağrısının Nedenini Bulmak Gerekiyor Özellikle yetişkinlerde görülen baş ağrısı toplumun büyük kısmının hayatını belli evrelerinde etkileyebildiği gibi, bazı kişilerde de yaşamları boyunca devam edebilir. Kimi zaman bir hastalığın belirtisi veya hastalığa eşlik eden bir durumken, çoğu zaman başlı başına bir rahatsızlık olarak dayanılmaz boyutlara ulaşabilir. Baş ağrılarını tek bir başlık altında toplamak yerine, şikayete göre farklı gruplar halinde…
Hangi Yaşa Hangi Tatil?
Yaz tatili en çok yıl boyu okul, sınavlar ve sürekli çalışma baskısı altında tükenen çocukların hakkı. Ancak ‘bırakalım da rahatlasın’ mantığıyla kontrolsüz bir yaz tatili geçirmeleri, aslında onların gelişimini olumsuz etkiliyor. İşte nelere dikkat edilmesi gerektiğine dair ipuçları… Yaz tatili çocuklu aileler için biraz daha zor. Uzmanlar çocukların yaz tatili dönemlerini planlarken, yaş gruplarının dikkate alınması gerektiğine dikkat çekiyor. Peki çocuklar için yaz tatili nasıl daha verimli bir hale getirilebilir? Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi’nden uzman klinik psikolog Seda Aydoğdu’dan öğrendik. Yaşa uygun planlama yapılmalı Farklı yaş dönemleri için farklı stratejiler belirlenmeli ve farklı düzenlemeler yapılmalı. Böylece çocukların yaz tatilinden maksimum verim almaları sağlanabilir. Özellikle okul öncesi eğitimi alan çocukların, okul dönemindeki düzenlerine devam ediyor olmaları gerekir. Hem akran ilişkileri hem sosyal öğrenme hem de fiziksel gelişimleri için dikkat edilmesi gereken bir nokta. Bilişsel gelişimlerin de bunlara eşlik edebilmesi için yaz okulu gibi uygulamalara devam edilmesi oldukça önemli. Çocuklar ailelerinden uzun süre uzak kalmamalı Okul öncesi eğitimi alan çocukları olan ve çalışan anne-babaların çocukların gelişimi için geniş aile bireylerinden destek alması sık görülen…