Yiyor yiyor doymuyorsanız…
Hatırlarsanız ‘G’ maddesinde size ‘açlık hormonu’ grelinden bahsetmiştik. Şimdi de onun kardeşi, ‘tokluk hormonu’ leptinle tanıştıralım. Kelimenin kökeninin Yunancada ‘ince’ anlamına gelen ‘leptos’a dayanması boşuna değil. Adım adım gidelim…
Leptin vücudun yağ hücreleri tarafından üretiliyor. Birincil hedefi beyin. Kan dolaşımıyla beyne taşınıyor, burada ne zaman ve ne kadar yediğimizi kontrol eden kısım olan hipotalamusa bir sinyal gönderiyor. Yani yağ hücreleri, beyne ne kadar vücut yağı taşıdıklarını söylemek için leptini kullanıyor. Yüksek leptin seviyeleri beyne bol miktarda yağ depolandığını söylerken, düşük seviyeler deponun boş olduğunu ve yemek gerektiğini fısıldıyor.
Gelelim uykuyla arasındaki bağlantıya… Yetersiz uyku, bu güzelim hormonun seviyelerini düşürürken, grelininkini yükseltiyor. Yani bir kere az uyuduğunuzda iki kat bedel ödüyorsunuz. Hem beyninize ‘tokum’ sinyali gitmiyor hem de ‘açım’ sinyali gitmeye devam ediyor. Bunun karşılığında yiyor yiyor ama doymuyor ve kendinizi “Bana ne oldu bugün, hiç anlamadım” derken buluyorsunuz.