iyiuykuiyihayat.com Yatsan’ın yaşam tarzı sitesidir
Şimdi Abone Ol
Trend Haberleri

Popüler Kültür

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, İyi Hayat, Popüler Kültür

Biyofili Nedir, Evimize Nasıl Taşırız?

Kelime anlamı olarak ‘yaşam sevgisi’ anlamına gelen biyofili, doğadaki diğer yaşam biçimleriyle etkileşime girme veya bunlarla yakından ilişkili olma eğilimini anlatan bir kavram. Son dönemde pek çok alanda, özellikle de tasarım ve dekorasyonda karşımıza çıkıyor. Trendi evimize nasıl getirebileceğimize baktık. Son on yılda, giderek artan sayıda tasarımcı ve mimar, içeriyle dışarı ayrımını belirsizleştirme yaklaşımını benimsedi. Bu tarz aslında yükselerek gelen biyofilik tasarımın ayak sesleriydi. Öyle ki ev sahiplerini ve ofis çalışanlarını doğaya bağlayan bu kavramın, içinde yaşadığımız dönemin en önemli görünümlerinden biri olacağı tahmin ediliyor. Bu noktada, onu bir trendden çok, bir hareket olarak kabul etmek mümkün. Çünkü dünya kentleşmeye devam ettikçe, biyofilik tasarımın nitelikleri daha da önemli hale geliyor. Bu hareketin, son birkaç yılda özellikle pandemi yüzünden evde geçirdiğimiz zamanın artmasının ve gezegenimizin geleceği için artan endişenin bir sonucu olması muhtemel. Peki aslında biyofilik tasarım ne ve evlerimize nasıl dahil edebiliriz? Biyofilik tasarım nedir?  Kavram, doğa bilimci Dr. Edward O. Wilson’ın, “İnsanlığın hayata ve gerçekçi süreçlere odaklanmaya yönelik doğuştan gelen eğilimi” olarak tanımladığı biyofili teriminden geliyor. Temel olarak, insanın diğer yaşam biçimleriyle etkileşime…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, İyi Hayat, Popüler Kültür

Orman Banyosu Nedir, Nasıl Yapılır?

Zihni rahatlatmanın, bedeni canlandırmanın ve benliği yeniden keşfetmenin kısa yolu doğada. Japonların ‘şinrin-yoku’ adını verdiği orman banyosunun nasıl uygulandığını öğrenerek hızlıca yol alabilirsiniz. Orman banyosu nedir?  Orman banyosu; fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal sağlığınız için bir dizi fayda elde etmek amacıyla, duyularınızı kullanarak kendinizi dikkatli bir şekilde doğaya kaptırma uygulaması. Kaynağı Japonya, bu yüzden şinrin-yoku olarak da biliniyor (Japoncada ‘şinrin’ orman, ‘yoku’ da banyo demek). Ne işe yarar?  Doğada orman banyosu yapmak, beynin stresli bölgelerinin gevşemesini sağlıyor. Vücutta pozitif hormonlar salınıyor. Daha az üzgün, kızgın ve endişeli hissediyorsunuz. Stres ve tükenmişlikten kaçınmaya, depresyon ve kaygıyla savaşmaya yardımcı oluyor. Bağışıklığı artırdığı, uygulayanların hasta geçirdiği gün sayısını azalttığı, yaralanma veya ameliyat sonrası daha hızlı iyileşmeye yardımcı olduğunu söyleyen uzmanlar da var. Doğanın bedenimiz kadar zihnimiz üzerinde de olumlu bir etkisi oluyor. Kalp ve akciğer sağlığımız iyileştiği gibi odaklanma, konsantrasyon ve hafıza da artıyor. Doğada bazı ağaçlar kendilerini mikroplardan ve patojenlerden korumak için bazı yağlar ve bileşikler yayıyor. ‘Fitonsit’ adı verilen bu moleküller bağışıklığımıza da iyi geliyor. Orman havasını solumak kanımızdaki doğal öldürücü hücrelerin seviyesini yükseltir. Bu…

Yatsan
Ayın Teması, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür

Sakin ve İdeal Bir Gün Nasıl Yaşanır?

Günlerimiz o kadar hızlı doluyor, o kadar telaşlı ve dikkat dağıtıcı şeylerle geçiyor ki, bazen stresten patlayacak gibi hissedebiliyoruz. Peki nasıl basitleştirebiliriz? Gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor değil, işte yardımcı olabilecek adımlar… Neyin önemli olduğunu bilin Bir işi basitleştirmenin en kolay formülünü veriyoruz: Neyin önemli olduğunu belirleyin ve gerisini ortadan kaldırın. Bunun için izlenecek yol belli. Biraz zaman ayırıp hayatınızdaki en önemli dört-beş şeyi belirleyin. Sonra hangi etkinliklerin, görevlerin, projelerin, toplantıların ve taahhütlerin bu listeye uyduğunu kontrol edin. Ayrıca günün başında veya geceleri ertesi gün için, birle üç arasında ‘en önemli görev’i belirleyin. Mükemmel gününüzü görselleştirin Bunun nedeni, bir mükemmel gün yaşamaya çalışmaktan çok, basit bir günün sizin için ne anlama geldiğini anlama. Bu tanım her insan için farklıdır; kimi çocuklarıyla ve ailesiyle vakit geçirmek, kimi hobisiyle ilgilenmek, kimi sadece işleriyle meşgul olmak, bir başkası arkadaşlarla buluşup alışveriş yapmak cevabını verebilir. Sizin için ne anlama geldiğini görselleştirmek için bir dakikanızı ayırın. Ekstra taahhütlere hayır deyin  Artık mükemmel günününüz nasıl olduğunu, bunun yanı sıra önem ve öncelik sıralamanızı bildiğinize göre listenizde olmayan ve ideal gün şemanızın…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya ve Doğala Dönüş, Her Şeye Yeniden Başlıyoruz, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür, Uyku Arkadaşlarım, ...

En Yeni Yatak Odası Trendleri

Yatak odanız sadece her gece uyuduğunuz bir alan değil. Aynı zamanda kişisel bir sığınak. Günün stresinden kaçmak, rahatlamak ve kendinizle baş başa kalıp dinlenmek için gittiğiniz yer. İşte son yatak odası trendleri de ilhamını tam buradan alıyor. Kişiliğimizi yansıtan, güzel, sakinleştirici, güvenli sığınaklar… İdeal yatak odasının tanımı aslında bu kadar basit. Ama hayatın her alanında olduğu gibi bu alanda da bazen küçük değişikliklerle zamana uygun güncellemeler yapmak gerekiyor. Tasarımcılar bu konuda ne düşünüyor diye merak ettik, en yeni yatak odası trendlerini sizin için derledik. Modern çiçekler Romantik tarzı estetik buluyorsanız bu yıl yükselişe geçen çiçek trendine bayılacaksınız. Üstelik bu muhtemelen gelip geçici bir moda olmayacak. Çiçekler bir şekilde her zaman popüler dekorasyon elemanları olmuştur; bu kolay kolay değişecek bir şey değil. Ama bu sene onları öncelikle yatak odalarında görmeye hazır olun. Odadaki koltuk/minder döşemelerinde, duvar kâğıdı olarak, nevresim takımlarında çiçeğe yönelin. Beyaz veya uçuk zeminler üzerine mavi, pembe, yeşil, sarı gibi canlı renklerin yer aldığı desenlerin daha popüler olduğunu da belirtelim. Sakinleştirici renkler Giderek daha fazla benimsenen bir tarz haline gelen yavaş yaşam; barındırdığı…

Yatsan
Ayın Teması, Daha İyi Tanımak, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür, Sevgi Bağları

Birini Daha İyi Tanımak İçin Sorulacak 50 Soru

Başkalarına gerçek bir ilgiyle yaklaşmak, biriyle bağlantı kurmanın en hızlı yollarından biri. Üstelik bilim de arkadaşlıkların, sosyal bağlantıların bizi daha mutlu ettiğini, zihinsel sağlığımızı iyileştirebileceğini söylüyor. Peki birini daha iyi tanımak için ne yapmak lazım? Aşağıdaki sorular size yardımcı olabilir. Buzları kıracak 10 temel soru Belki ofiste yenisiniz, ilk randevunuzdasınız veya ilk kez bir buluşmaya gidiyorsunuz. Lafa nasıl başlayacağınızı bilemiyor olabilirsiniz ya da konuşmaya başladıktan sonra kendinizi tuhaf bir hissiyat içinde bulabilirsiniz. Şu sorular yükü hafifletmeye ve sohbeti ilerletmeye yardımcı olabilir: Senin için mükemmel tatil nasıl olur? Son zamanlarda önereceğin herhangi bir dizi veya film izledin mi? Denediğin ama bir daha asla yemeyeceğin yemek ne? Yapmak zorunda olduğun hiçbir işinin olmadığı bir hafta sonu için ideal planın nedir? En son okuduğun ve beğendiğin kitap veya yazı ne? Hiç yarışma veya bir ödül kazandın mı? Tarih boyunca dünyadaki herhangi biriyle akşam yemeği yiyebilecek olsaydın kim olurdu ve neden onu seçerdin? Bir süper gücün olsa ne olurdu? Yaşayan ya da yaşamayan hangi müzisyenin canlı performansını görmek isterdin? Duyduğun en sevimsiz şaka ne? Sohbeti derinleştirecek 10 soru …

Yatsan
Ayın Teması, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür, Sakin Yemek

Duygusal Yemeye Son!

Sakin kalmak, hayatın her alanında dengeyi bulmanın temel şartı. En azından hepimiz duygusal yemenin kilo kontrolü çabalarımızı nasıl sabote edebildiğini yaşayarak öğrenmişizdir. Vereceğimiz ipuçlarıyla bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Bazen duygusal olarak zayıf, savunmasız hissettiğiniz noktadayken güçlü bir yemek yeme isteği belirir. Çözümü zor bir sorunla karşı karşıya kaldığınızda, stresli veya sıkkın hissettiğinizde, rahatlamak için bilinçli veya bilinçsiz olarak yemeğe başvurursunuz. İşte bunun adı, duygusal yeme. Kilo kontrolü çabalarınızı sabote eden bu davranış, genellikle çok fazla yemeye, özellikle de yüksek kalorili, tatlı ve yağlı yiyeceklere yönelmeye yol açar. Ama hemen ümitsizliğe kapılmayın; çünkü duygusal yeme eğiliminiz varsa kontrolü yeniden kazanmak ve hedeflerinize doğru yeniden yola çıkmak için adımlar atabilirsiniz. Ruh hali-yemek yeme döngüsü nasıl işliyor? Duygusal yeme kabaca; stres, öfke, korku, sıkıntı, üzüntü, yalnızlık gibi olumsuz duyguları bastırmanın veya yatıştırmanın bir yolu olarak yemek yemek diye tanımlanıyor. Büyük sorunlar veya daha yaygın olarak günlük yaşamın güçlükleri, duygusal yemeye yol açan ve kilo kontrolü çabalarınızı kesintiye uğratan olumsuz duyguları tetikleyebiliyor. Bu tetikleyiciler genelde ilişki çatışmaları, iş hayatındaki stres faktörleri, tükenmişlik hissi, mali baskılar ve sağlık sorunları…

Yatsan
Ayın Teması, Her Şeye Yeniden Başlıyoruz, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür

Kendinizi Sakinleştirmenin 12 Yolu

Hepimiz zaman zaman endişelenir, üzülürüz. Bu son derece normal bir durum. Ama ya endişe veya öfke sizi ele geçirirse yani sakinleşmeyi başaramazsanız? Bu yolda geliştireceğiniz birkaç strateji, çok işinize yarayabilir. Aşağıdaki taktikleri en kısa zamanda hayatınıza dahil etmeye çalışın. Nefes alın  Nefes almak, öfke ve kaygıyı hızla azaltmak için bir numaralı ve en etkili teknik. Endişeli veya kızgın olduğumuzda hızlı, sığ nefesler alma eğiliminde oluruz. Bu beynimize bir mesaj göndererek, ‘savaş ya da kaç’ tepkimizi güçlendiren bir geri bildirim döngüsüne neden olur. Uzun, derin nefesler almak bu döngüyü bozar ve sakinleşmemize yardımcı olur. Kabul edin Endişeli veya kızgın olduğunuzu söylemekten çekinmeyin. Nasıl hissettiğinizi teşhis ettiğinizde ve bunu ifade etmek için kendinize izin verdiğinizde, yaşadığınız kaygı ve öfke azalabilir. Meydan okuyun Endişe veya kızgınlığın bir kısmının nedeni, mantıklı gelmeyen irrasyonel düşüncelere sahip olmaktır. Ama aslında bu düşünceler genellikle ‘en kötü durum senaryosu’dur. Kendinizi hayatınızdaki pek çok şeyi sabote etmenize neden olabilecek ‘eğer’ döngüsüne kapılmış bulabilirsiniz. Bu düşüncelerden birini yaşadığınızda durun ve kendinize şu soruları sorun: Bunun olma ihtimali var mı? Bu mantıklı bir düşünce mi?…

Yatsan
Ayın Teması, Aşk, İyi Hayat, Popüler Kültür, Sevgi Bağları

Gelelim Aşkın Faydalarına…

Aşkın tamamen kalbinizde geliştiğini hissediyor olabilirsiniz ama durum bu kadar basit değil. Gerçekte çoğu şey beynimizde meydana gelen değişikliklere bağlı. Bu kadar değil; aşkın genel sağlığımıza da olumlu etkileri bulunuyor. Hepsini anlatıyoruz. Aşk, artan nabız ve bir başka kişiyi arzulama duygularıyla birlikte geliyor. Bir de bilimsel olarak ifade edelim: Aşk, insanı sersemletici ve mutlu hissettiren bir dopamin ve norepinefrin akışına neden oluyor. Uzun süreli bir ilişkide beynimiz, çift olma bağını sağlayan oksitosin ve vazopressin salgılıyor. Ayrıca bağışıklığı güçlendirmek, ağrıyı dindirmek ve daha uzun yaşamaya yardımcı olmak gibi sağlık yararları olduğu düşünülüyor. Gelin, başa saralım: Birine âşık olduğunuzda biraz farklı hissetmeye başlarsınız. Sevdiğiniz kişiyle birlikteyken karşı konulamaz bir coşku duyar, etrafta yokken onu delice özler, arzularsınız. İşte bu hisler beyninizde bazı değişiklikler yaşandığı için oluşur. Âşık olmak, kendinizi dünyanın zirvesindeymişsiniz gibi iyi hissettiren kimyasalları harekete geçirir. Zaman geçtikçe bu duygular gelişir. O kanat çırpan kelebekler ve coşku kaybolabilirken, bağ kurma ve birlikte kalma dürtüsü artabilir. Peki neden? Aşkın beynimizi hem başlangıçta hem de uzun vadede nasıl etkilediğine bakalım… ‘Kalbim göğsümden fırlayacak’ dönemi  Tipik olarak bir…

Yatsan
Aşk, Ayın Teması, Genel, Popüler Kültür, Sevgi Bağları

Sağlıklı İlişki Nasıl Olur?

Dürüstlük, güven, saygı… İletişim, çaba, uzlaşma… Keşke sağlıklı bir ilişki kurmak da anahtar kelimeleri arka arkaya yazmak kadar kolay olsaydı. Ama maalesef öyle değil! Gelin, en önemli üç başlığa biraz daha yakından bakalım. SINIRLAR Kafanızda hayali bir çizgi çekin. Bir yanda size uyan, diğer yanda kendinizi iyi hissetmediğiniz ya da rahatsız olduğunuz şeyler olsun. Bu çizgi herkes için farklı bir yerde durur, dolayısıyla sizin için nerede çizilmesi gerektiğini bilmeniz önemlidir. Sınırlar belirlemek, sevdiğiniz kişiye ihtiyaçlarınızı öğretmenin veya sizin bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamanızın kısa yoludur. Aşağıdaki sorulara samimi cevaplar vererek karar verebilirsiniz. Sınırlarınız neler?  Fiziksel:  Herkesin içinde yapılan sevgi gösterilerinden rahatsız mısınız? Aşırı ilgi sizi rahatsız mı ediyor? Sevgilinizin size sürekli dokunmak istemesinden rahatsız mı oluyorsunuz, hoşunuza mı gidiyor? Yalnız kalmaya ihtiyacınız oluyor mu? Duygusal: Hissettiklerinizi hemen paylaşabiliyor musunuz, biraz zamana mı ihtiyacınız oluyor? Bir kriz olduğunda dile getirmek için müsait zaman kollamanız gerekiyor mu? “Seni seviyorum” demeye hazır olduğunuzu düşünüyor musunuz?  Cinsel: Herhangi bir cinsel aktiviteye girmeden önce onu ne kadar tanımanız gerekiyor? Cinsel sınırlarınız üzerine düşündünüz mü? Cinsellikle ilgili olarak birbirinizle açıkça…

Yatsan
Ayın Teması, Aşk, İyi Hayat, Popüler Kültür, Sevgi Bağları

Mutlu Aşkın 22 Yolu

Aşk, ağza sakız edildiği kadar kolay bir iş değil. Kalp çarpıntısını uzun tutmak için biraz emek harcamak gerekiyor. Size sevme ve sevilme duygularınızı ifade etmenin sonsuz olasılıklarını ortaya çıkarmanıza yardımcı olacak 22 yol öneriyoruz. Dinleyin  Sadece dinlemeyi öğrendiğimizde, karşımızdaki kişiyle aramızdaki samimiyetin başka bir boyutuna kapı açmış oluyoruz. Unutmayın ki herkes, bölünmemiş bir dikkatle duyulmak ister. Bir de karşınızdaki âşık olduğunuz insansa bunu yapmaktan başka yolunuz yok. Yargılamayın  Ona anlayış ve şefkat gösterdiğinizden emin olun. Sevdiğinizle konuşurken zihninizi açın ve yargılarınızdan kurtulun. Özverili olun  Herhangi bir bencilce bakış veya kişisel çıkar gözetmeksizin sevmeyi öğrendiğimizde, kendimizi karşımızdakine çok daha yakın hissederiz. Ve işte ancak o zaman gerçek aşkın ne olduğunu anlayabiliriz. Bağışlayın  Uzun süre kin beslerseniz, birini sevmeyi asla öğrenemezsiniz. Öfke veya dargınlığınızı sürdürmeyi alışkanlık haline getirirseniz başka biri tarafından sevilmenizi de engellemiş olursunuz. Birini derinden sevmek için affedici olmanız da gerekir. İnanın  Başka birine verebileceğimiz en güzel hediye budur. Çoğu zaman kendi içinde göremediği değerleri ona göstermek için orada olduğunuzu hissettirin. Sevdiğiniz kişiyi cesaretlendirir ve ona olan güveninizi gösterirseniz daha büyük aşkla sarmalanacağınızı unutmayın….