Özsaygı nasıl artırılır?
Hepimizin, kendimize güven duymadığımız, iyi hissetmediğimiz zamanları olur. Ama düşük benlik saygısı uzun vadeli bir sorun haline gelirse hem zihinsel sağlığımızı hem de günlük yaşamımızı son derece olumsuz etkiler. Gelin, özsaygımızı nasıl artırabileceğimizi birlikte öğrenelim.
Özbakım için her gün yapabileceğiniz 10 şey
Kendinize gerçekten iyi bakıyor musunuz? Bunun yolunun sadece lüks spa’larda yaptıracağınız masajlardan, pahalı seyahatlerden, havalı restoranlarda yemek içmekten geçtiğini mi düşünüyorsunuz? Büyük bir yanılgı içinde olduğunuzu söylemeliyiz. Gelin, listemizdekileri uygulayarak başlayın.
40 yaş üstü herkese lazım 7 süper gıda
Hayat 40’ında bir kere daha başlar. Hem de çoğunlukla daha mutlu bir şekilde… Siz sadece vücudunuzun bu yeni dönemde değişen ihtiyaçlarını bilip iyi hazırlanın; gerisi kolay!
Evinizi spa’ya çevirecek 8 fikir
Yenilenmek deyince aklınıza bedeninizi sarıp sarmaladığınız bir gün gelmesi çok normal. Ama spa’da bir gün geçirmek, hele de şu sıralar, bütçe dostu bir seçenek değil maalesef. Üzülmeyin; vereceğimiz ipuçlarıyla aynı konforu evde yaşayabilirsiniz.
Yeni bir cilt için 13 doğal nemlendirici
Piyasada pek çok ürün var ama ellerinizle hazırladığınız nemlendirici kadar doğalı yok. Hem cildinize ne sürdüğünüzü bildiğiniz için daha güvenli hem de bütçe ve çevre dostu bu seçenekler için pek çok malzeme hemen mutfağınızda duruyor.
Yoga mı pilates mi?
Bazı yönleri çok benziyor, bazı özellikleriyle tamamen birbirinden ayrı iki pratikler. Kimi birinin tutkunu olup diğerinde işe yarar bir şey bulamadığını söylüyor, kimi ikisine birden gönül veriyor. O halde gelin biraz daha yakından bakalım: İşte faydaları, farklılıkları ve bilmeniz gereken her şeyle yoga ve pilates…
Portakalı soydum, mucizeye doydum
Kışın en lezzetli sürprizlerinden portakalın dönemi yaklaşıyor. Ama çoğu insan meyvesini yiyip suyunu içtiği bu aromatik meyvenin kabuğundan, asla yeteri kadar yararlanmıyor. Hayır, kek hamuruna rendelemekten de bahsetmiyoruz. Size portakal kabuğunun günlük yaşamınızda yaratacağı farklılıkları anlatıyoruz.
Duygusal dayanıklılık nedir, nasıl artırılır
Yenilenme sadece fiziksel sağlığımızla ilgili bir durum değildir. Biraz esneklik, biraz da dayanıklılık, hem hayatla daha kolay baş etmemizi sağlar hem de uyumlanma ve ilerleme özelliklerimizi kuvvetlendirir. Bu yüzden aşağıdaki ipuçlarını bilmekte fayda var. Duygusal dayanıklılık nedir? Önce duygusal dayanıklılık ya da rezilyans (resilience) nedir, ona bakalım. Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) tanımına göre bu kavram, zor veya stresli yaşam deneyimlerine başarılı bir şekilde uyum sağlamakla ilgili süreç ve sonuçları ifade ediyor. Dayanıklılığa giden yol çoğunlukla esnek olmaktan geçiyor. Bu da üzerinde çalışılarak zamanla geliştirilebilen bir beceri. Tabii bunun için zaman, güç ve yakın çevreden yardım istemek gerekebiliyor. Kişisel davranış ve becerilerle (özsaygı, iletişim vs) dış etkenlerin (sosyal destek, kullanılabilecek kaynaklar vs) de çok önemli olduğunu unutmamalı. Çok mühim bir şey daha var: Esnek olmak; stres, duygusal kargaşa ve acıyla sınanmayacağınız anlamına gelmiyor. Aksine, bunlar üzerinde çalışmayı içeriyor. Duygusal dayanıklılık nasıl artırılır? Hepimiz hayatta türlü türlü zorlukla karşılaşıyoruz. Hastalık, sevilen birinin kaybı, aldatılmak, işsizlik, maddi istikrarsızlık gibi kişisel krizler yaşayabiliyoruz. Yetmezmiş gibi ortada bir de terör saldırıları, toplu katliamlar, doğal afetler, küresel bir salgın ve…
Değişime alışmanın yolları
Yenilenmek demek, bazen küçük, bazen büyük değişimlere kucak açmak demek. Bu yeni durumlara alışmak ise her zaman sandığımız kadar kolay olmayabiliyor. Peki nasıl baş edeceğiz? Hayatımızda bir belirsizlik ya da değişim söz konusu olduğunda, olağan tepkilerimiz ve başa çıkma stratejilerimiz her zaman işe yaramayabilir. Çünkü aslında çoğu insan rutini sever, olayların kontrolünün kendisinde olduğunu bilmek iyi hissettirir. Aslında bu durumlarda ihtiyacımız olan ve genel olarak geliştirmemiz gereken şey zihinsel çeviklik; yani değişen koşullara uyum sağlamamıza izin verecek şekilde düşünme, hissetme ve hareket etme pratiğidir… Belirsizlik dediğimizde aklınıza hemen altüst olmuş bir hayat ya da kaos gelmesin. Taşınma veya yeni bir iş gibi ilk bakışta olumlu görünen değişikliklerde de öngörülemeyen bir şeyler yaşama ihtimali ve dolayısıyla belirsizlik ortaya çıkabiliyor. Hepimiz güvende olmayı sevdiğimiz için belirsizliğe bir dereceye kadar tahammül edebiliyoruz; bu normal. Ancak bazılarında bu eğilim diğerlerinden daha fazla olabiliyor. Planlı yaşamayı seven, sürprizlerden hoşlanmayan, beklenmedik şeylerle karşılaştığında hızla tolere edemediği için tüm günü mahvolan birini düşünün. Bu tür insanların çoğu, belirsizliğin verdiği rahatsızlıktan kaçınmak için ‘güvenlik davranışları’ diyebileceğimiz şeylerle meşgul olur; çok sayıda liste…
Horlamayı durdurmak için 10 ipucu
İyi Uyku İyi Hayat olarak uykunun önemini ve değerini en iyi bilen ekibiz. Yani yenilenmeye uykunuzdan başlamanız gerektiğini söylemek bizim vazifemiz. Gelin, işe horlama derdinden kurtularak başlayalım… Horlama nedir? Uyku sırasında yutak bölgesinde yumuşak damak, küçük dil ve bademciklerde gevşeme oluşuyor. Bu gevşemeyle birlikte bu bölgedeki yumuşak doku, solunuma bağlı olarak titriyor. İşte o titreşimin etkisiyle yumuşak dokunun çıkardığı ses, ‘horlama’ olarak tanımlanıyor. Horlama çok yaygın ve yetişkinlerin yüzde 40 kadarı bu sorundan etkileniyor. Erkeklerde kadınlara göre iki kat daha sık görüldüğü ve yaşla birlikte arttığı da bilinen horlama, hem horlayanın hem de çevresindekilerin uyku kalitesini bozabiliyor. Ayrıca gündüz aşırı uyku hali, sinirlilik, zihinsel işlevlerde azalma ve ilişki sorunlarına neden olabiliyor. Şiddetli vakalarda, insanların gece boyunca aralıklı olarak nefes alma mücadelesi verdiği veya nefes almayı durdurduğu obstrüktif uyku apnesi için erken bir uyarı işareti olabiliyor. Bu tür uykuyla ilgili solunum bozuklukları için yardım almak, kardiyovasküler hastalık da dahil olmak üzere pek çok sağlık sorunu riskinin artmasıyla bağlantılı olduğundan çok önemli. Sizin horlamanız ne tür? Horlamanızın nereden kaynaklandığını anlamak, hem kendiniz hem de hayatı paylaştığınız…