Biz uyurken beynimiz günlük hayatta yarım bıraktığımız düşünceleri tekrarlıyor.
Özeti şu: Çözemediğimiz meselelerin ‘evreka’ anına, bir uyku uzaklıkta olabiliriz.

Yatsan

Lisede sınava son gün kala hepimiz hayal etmişizdir; tüm o formülleri ve savaşların tarihlerini, yeni öğrendiğimiz dildeki sözcükleri uyurken ezberlemek mümkün olsa… Bir uyansak, bütün bilgiler beynimize yüklenmiş olsa…
Ama maalesef olmadı; bu teknoloji gelişmedi ve bu hayali kuranlar olarak hepimiz o derslerden 45’le geçtik, geçemeyenlerimiz de oldu. Rivayete göre Edison, elinde bir top, ayağının altında bir tavayla öğle molaları verirmiş. Tam derin uykuya daldığında elindeki top tavaya çarpınca uyanır, uyanır uyanmaz da aklına gelenleri not alırmış. Hayatımdaki pek çok sorunu herkes gibi uyumadan önce düşündüğüm için uykudan, bilhassa da rüyalarımdan çok fayda gördüm.
Bunun bilimsel nedenini öğrenmek beni çok sevindirdi. Eğer siz de uykunuzdan bazı sorunları çözmüş olarak uyananlardansanız, sanırım sizi de sevindirecek…

Nobel’e götüren uyku

Nobel ödüllü fizikçi Otto Loewi, 17 yıl boyunca sinir hücrelerinin birbirleriyle elektrik dalgaları yerine, kimyasal iletim yoluyla iletişim kurduğundan şüphelenmiş. Ancak bunu kanıtlama yolu bulamamış.
Sonra bir gece, bir deney fikriyle uyanmış ve uykusunun arasında bir kâğıda not alıp geri uyumuş. Ancak sabah uyandığında ne fikri hatırlıyormuş ne de el yazısını okuyabilmiş. O kadar fazla üzülmüş ki…
Şanslı bir insan olsa gerek, ertesi gece yine bu fikirle uyanmış ve hatalarından ders alarak, hafızasına güvenmek yerine hemen laboratuvara gidip deneyi yapmış. Deney sadece teorisini desteklemekle kalmamış, aynı zamanda kendisine Nobel Ödülü kazandıran araştırma programının kıvılcımını ateşlemiş.

Belleği uykuda etkinleştirmek mümkün mü?

Uyurken beynimizin ne yaptığını anlamak, bilim insanlarının hep odağında olmuş. Bu konuyla ilgili yapılan çalışmalar, uyurken problem çözmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Çalışmanın amacı, uykunun bazı problemleri çözmedeki görevini anlamak. Yönteme de ‘belleğin hedeflenmiş yeniden aktivasyonu’ (targeted memory reactivation) deniyor.
Bir düşünce üzerine uyuyunca, sabahları meseleye daha dinç bakarsınız. Bunun nedenine, en basit haliyle, ‘beyninizin gün içindeki gürültüler olmadan daha rahat çalışması’ diyebiliriz. Yazar John Steinbeck de bu konuda “Geceleri zor görünen bir sorun, sabah uyku komitesi üzerinde çalıştıktan sonra çözülür” dermiş.

Uykuda bulmaca ipucu almak

Tüm bu anlattıklarımızı kanıtlamak, beynin işlevini daha iyi anlamak için, Northwestern Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, bir grup deneğe, çözümü zor bulmacalar vermiş. Her bir bulmaca sırasında, fonda bir tür ses parçası çalınıyormuş. Denekler evlerine, uykularında onları gözleyecek birtakım ekipmanlar eşliğinde dönmüş. Bu ekipman denekler uyurken, laboratuvarda bulmacaları tamamlamaya çalışırken duydukları seslerin bir kısmını çalmış. Ertesi sabah, denekler laboratuvara geri döndüklerinde bulmacaları kaldıkları yerden çözmeye devam etmişler.
Sonuçta, özellikle uyurken duydukları müziklere karşılık gelen bulmacaları çözmedeki başarıları gözle görülür biçimde artmış. Denekler, uykularında eşzamanlı seslerin çalındığı bulmacaların yüzde 32’sini, diğerlerinin ise yüzde 21’ini çözmüşler.

Yağmurun sesine bak!

Northwestern Üniversitesi’nin psikoloji profesörü Mark Beeman, “Uyku sırasında beynin düşündüğümüzden çok daha fazla iş yaptığını biliyoruz” diyor. Beeman, uykunun problem çözme gücünü sonuna kadar kullanmak için, yatmadan hemen önce kafanıza takılan şeyi düşünmenin yardımcı olabileceğini söylüyor.
Yeni fikir bulma konusu sizi zorluyorsa tavsiyesi şu: Bu konuyu düşünürken dalga, çıtırtı, yağmur sesi gibi sesler eşliğinde düşünmek; uyurken de aynı müziği sizi uyandırmayacak seviyede çalmaya devam etmek. Bunun beynimizi problemin üstesinden gelmeye daha da teşvik edebileceğini söylüyor Beeman: “Uyku, beyninizin yeni çözümler bulmasına yardımcı olabilir çünkü 20 görevle daha boğuşmadığı bir zaman dilimidir.”

Sabah uyanınca halı desenlerini izleyenler haklı

Bu arada, Edison uykudan uyanınca aklındaki fikirleri yazmaya koşarak gidermiş çünkü dikkati dağıldığı anda unutmaktan korkuyormuş. Beeman da uyandığımız anda kendimize biraz düşünmek için zaman ayırmamız gerektiğini söylüyor. Sabah uyandıktan sonra yatağın köşesine oturup halı desenlerini izleyenlere müjdeler olsun; doğrusunu yapıyormuşsunuz.
Araştırmanın yazarlarından Kristen Sanders, “Yeniden etkinleştirme uyku sırasında doğal olarak gerçekleşiyor çünkü belleğin hedeflenmiş yeniden aktivasyonu, yalnızca neyin öncelik kazanacağını etkiliyor. Bu yöntem, belirli bir deneyimi seçici olarak hedefleyip uyku sırasında bu deneyimin beynimizde yeniden işlenmesini sağlamaya çalışıyor” diyor.

Henüz yolun başındayız

Sanders, “Bu araştırmanın gittiği birçok yön var. Uykuyu izlemek ve belleğin hedeflenmiş yeniden aktivasyonu için teknolojide ilerleme kaydediyoruz. Bu, büyük ölçekli çalışmalara izin verecektir ancak uyku sırasında neyin işlendiğine rehberlik etme becerisinde henüz yol tamamlanmış değil. Bunu tam olarak kontrol etmeyi insanlara tavsiye etmemiz de bilimsel olarak doğru değil” diyerek uyarıyor. Çünkü bunu öğrendikten sonra hayattaki tüm sorunlarımızı uykuya yüklemeye çalışmamız mümkün. Kendimden biliyorum.
Yine de uyumadan önce bir sorun hakkında düşünmenin, ertesi sabah da buna bir dakikanızı ayırmanın faydalı olduğunu biliyoruz. Ne malum… Bir sonraki ‘evreka’ anı, 17 yıl sonra yaşansa bile, bize de bir uyku mesafesinde olabilir.