Konuşmanın en etkili ifade biçimimiz olduğunu düşünebiliriz ancak araştırmalar beden dilinin her türlü ilişkimizde sandığımızdan çok daha büyük bir rol oynayabileceğini gösteriyor. O yüzden, kendiniz hakkında bilmediklerinizi öğrenmek isterseniz bu yazıyı mutlaka okuyun.

Yatsan

Özel hayatımızda ya da iş dünyasında kurduğumuz ilişkilerde bazen gizli bir gerilim ya da neden olduğunu çözemediğimiz yanlış anlamalarla karşılaşabiliriz. Acaba neden? Bilimsel bir araştırma, hoşlandığımız ve hoşlanmadığımız şeyleri ifade etmek söz konusu olduğunda, iletişimimizin yüzde 55’inin beden dili aracılığıyla iletildiğini; seçtiğimiz kelimelerin ve ses tonumuzun sırasıyla yüzde 7 ve yüzde 38’lik paya sahip olduğunu söylüyor. Aynı alanda yapılmış başka araştırmalar da sözel olmayan davranışların, iletişimimizin yüzde 70’ine kadarını oluşturabileceğini belirtmekte.

Hareket etme şeklimizin farkında olduğumuzda, beden dili, karşınızdakini sıcak bir gülümsemeyle baktığımızda veya birini sevdiğimizi ya da özlediğimizi hissettirmek için kollarımızı açtığımızda olduğu gibi, meramımızı anlatmamıza yardımcı olabilir. Ama farkında olmadığımızda, hissettiklerimiz veya düşündüklerimizle uyuşmayan sinyaller göndermemiz mümkün.

Bir dahaki sefere biriyle konuşurken, aşağıdaki beden dillerinden herhangi birini kullanıp kullanmadığınızın farkına varabilmek için bir dakikanızı ayırın. Tüm bu durumların istisnaları olsa da bazı etkileşimleriniz sırasında faydasını göreceğiniz kesin.

Kaşları Çatmak, Çeneyi Sıkmak

Karşı tarafa ne düşündürür? Kafanızın karıştığını ya da kızgın olduğunuzu. Bu duruş aslında vücudunuzun bilgiyi işleme tepkisi olabilir ancak bu sinyaller, birinin size söylediği şey hakkında üzgün veya o şey hakkında belirsiz bir tavır takınmışsınız gibi görünmenize neden olabilir.

Bunu deneyin: Alnınızı ve çenenizi bilinçli olarak gevşetirken aynaya bakın. Farkı görün ve nasıl hissettirdiğini not edin. Bir sonraki sefer başkalarıyla birlikteyken ya da dışarı çıktığınızda, yüzünüzün gergin olmadığından emin olmak için kendinizi sık sık kontrol edin. Ve eğer kendinizi bir konuda kafanız karışmış veya öfkelenmiş bulursanız, bu durum hakkında konuşun. Yüzünüzü asmak yerine ne hissettiğinizi açıklamak, uzlaşma yoluna girmenin en iyi yöntemidir.

Kolları Kavuşturmak 

Karşı tarafa ne düşündürür? Endişeli olduğunuzu ve özgüven eksikliği yaşadığınızı. Kollarınızı bu şekilde tutmak bir sarılmayı anımsatır ve rahatlatılmaya ihtiyaç duyduğunuz ya da konuşmak istemediğiniz izlenimi verebilir.

Bunu deneyin: Kollarınızı iki yanınıza bırakın veya arkanızda çaprazlayın. Bu, sakin olduğunuz ve başkalarıyla iletişime açık olduğunuz mesajını verir. Eğer gerçekten sizi endişelendiren bir durumdaysanız, kolunuzun pozisyonunu değiştirmek, kendinize güveninizi artırmanıza yardımcı da olabilir.

Konuşurken Elleri Aşırı Kullanmak

Karşı tarafa ne düşündürür? Kontrolden çıktığınızı ve ciddiye alınmaya değer olmadığınızı. Konuşurken el kol hareketi yapmak doğaldır ve genellikle sıcak, uyumlu biri olduğunuzun işareti olarak görülür. Sorun, el ve kol hareketleriniz aşırıya kaçtığında veya parmakla işaret etmek gibi suçlayıcı görülebilecek hareketleri çok fazla yapmaya başladığınızda ortaya çıkar.

Bunu deneyin: Ellerinizi aşağıda tutun ve düşünce başına bir hareket kullanın. Sosyal bir ortamdaysanız hareketlerinizi sınırlamanıza yardımcı olması için bir elinizde bir içecek tutmayı deneyin.

Masada Kambur Oturmak 

Karşı tarafa ne düşündürür? Önemli biri olmadığınızı. Siz her ne kadar kibar göründüğünüzü düşünseniz de, kollarınızı ve bacaklarınızı kavuşturup omuzlarınızı içeri çekerek küçülen bir duruş sergilemek, sohbete katacak fazla bir şeyiniz olmadığını veya kendinizden emin olmadığınızı gösterebilir.

Bunu deneyin: Omuzlarınızı açıp bir elinizi masaya koyun ya da öne doğru eğilin. Biraz daha fazla yer kaplamak, ortamda mevcut olduğunuzu ve onlara katılmaya hazır olduğunuzu gösterir.

Ayak Vurmak, Bacak Sallamak

Karşı tarafa ne düşündürür? Sıkıldığınızı veya sabrınızın tükendiğini. Sürekli kıpırdanmak, huzursuz olduğunuz ve bir konuşmayı bitirmeye çalıştığınız izlenimi verebilir. Tabii bu durum karşınızdakileri çok rahatsız edebilir; aklı başka yerde gibi görünen biriyle iletişim kurmaya çalıştığınızda nasıl hissettiğinizi düşünürseniz daha iyi anlayabilirsiniz.

Bunu deneyin: Bacaklarınızı sallamanın muhtemel olduğu bir duruma girmeden önce bu alışkanlığınızın hoş karşılanmayacağını sessizce kendinize hatırlatın. Aklınızın bir köşesinde olması kıpırdanmalarınızı engellemeye yardımcı olacaktır. Ayak bileklerinizi çaprazlamak da yardımcı olabilir. Bu tekrarlayan hareketlerin kontrolünüz dışında olduğunu düşünüyorsanız, huzursuz bacak sendromu gibi bir rahatsızlığınız olup olmadığını anlamak için bir uzman yardımı alın.Beden Diliniz Sizi Nasıl Ele Veriyor?