Ne az ne de çok, tam kararında! Hayatın her alanında dengeyi destekleyen ve İsveççe bir terim olan lagom, işte tam da bunu söylüyor. Size bu tarzı nasıl uygulayabileceğinizi ve karşılığında göreceğiniz faydaları anlatıyoruz.

Yatsan

Hayatta dengeyi sağlamak, her zaman arzu ettiğimiz bir durum. Herkes bunu farklı alanlarda yaşıyor olabilir. Kimi işle aile, kimi de yalnız geçirilen zamanla sosyal hayat arasında teraziyi eşitlemeye çalışır. İşte İsveç’te ortaya çıkan ve hayatın her alanında dengeyi bulmaya önem veren hayat tarzı kavramı lagom, bu noktada herkesin ilacı haline geliyor.

Kelimenin kabaca tercümesi ‘tam kararında’, ‘ne çok fazla ne de çok az’ anlamlarını taşıyor. Hayatın her alanı dememiz boşuna değil; başkalarıyla kurduğunuz ilişkilerden doğayla ve hatta kendinizle olan ilişkinize kadar, her noktaya dokunma potansiyeline sahip bir terim bu. Tabii ‘tam olarak doğru miktarda’ denen şeye sahip olma veya onu verme hissine ulaşmanın birçok yolu var. Hayatta herkesin farklı istek ve ihtiyaçları olduğu için, herkesin lagom’a yaklaşımı da farklı. Ama şurası kesin: Kendi lagom yorumunuz için çabalamak, fiziksel ve zihinsel sağlığınız açısından kesinlikle yararlı.

Gelelim lagom’un faydalarına…

 

Lagom’un başkalarıyla ve çevreyle olan ilişkileriniz de dahil olmak üzere hayatın her alanında dengeyle ilgili olduğunu söyledik. Ama aynı zamanda iç dengeyi bulmakla da ilgili bir kavram. Dengeye sahip olmak, en genel tanımıyla hoşunuza giden ve sizi tatmin eden şeyleri yapmak için zaman ayırabilmek demek. Aile ve arkadaşlarla vakit geçirmek, çalışmak, gönüllü olmak, egzersiz yapmak, rahatlamak ve hobilere katılmak gibi başlıkları bunlar arasında saymam mümkün.

Lagom’un teşvik ettiği bu hayat tarzı, bütünsel sağlığımız için faydalı çünkü denge, sağlıklı yaşamın önemli bir parçası. Genel zindelik ve esenlik, hayatımızda duygusal, fiziksel, iş hayatı veya sosyal hayat gibi farklı yönlerin sağlam olduğunu bilmekten geçiyor. Lagom’dan gelen denge, özellikle stresli zamanlarda alışkanlıkların ve rutinlerin kontrol duygusunu yeniden kazanmaya yardımcı olabiliyor. Bu zor zamanlarda hayatınızdaki dengeyi değerlendirerek kendinize ve hayatınızın farklı yönlerinde sahip olduğunuz role kolayca odaklanabiliyorsunuz.

Lagom teriminin geldiği ve bu yaşam tarzının doğduğu İsveç, Dünya Mutluluk Raporu’nda hep üst sıralarda yer alıyor. Ama ne mutlu ki bu tarzı benimsemek için İsveç’te yaşamak zorunda değilsiniz; lagom herkesin hem uygulayabileceği hem de ihtiyaç duyduğu bir pratik.

Lagom nasıl uygulanır?

Aslında lagom’un alt alta yazılıp verilebilecek belirli kuralları yok. Daha açık söylersek, lagom’a yaklaşımınız bir başkasınınkiyle aynı olmayabilir. Bunun nedeni, herkesin farklı istek ve ihtiyaçları olması, dolayısıyla dengeli bir hayatın her insanda farklı yaşanabilmesi. Ama yine de kendi günlük alışkanlıklarınızı geliştirirken faydalanabileceğiniz bazı kısa yollar var. Gelin, onların üstünden geçelim…

  • Mola verin

İsveç’te fika adı verilen geleneksel bir günlük ritüel var. Genel olarak, gün içinde iş arkadaşlarınızla bir kahve ve atıştırmalık molası verdiğiniz bir zamanı ifade ediyor. Son 30 yılda yapılan araştırmalar, işe ara vermenin sadece zihinsel ve fiziksel sağlığınızı değil, aynı zamanda performansınızı da iyileştirebileceğini gösteriyor. Beş dakikalık bir molanın bile iş performansı üzerinde olumlu bir etkisi olduğu biliniyor. 2019’da yapılan küçük bir araştırmaya göre 20 dakika çalışan, 5 dakikalık ara veren, ardından 20 dakika daha çalışanlar, ara vermeyenlere kıyasla dikkatlerini ellerindeki göreve daha fazla verebiliyor. Hatta bazen 1 dakikadan kısa bir aranın bile olumlu etkileri olabilir. Kesintisiz bir süre ekrana bakıyorsanız veya herhangi bir şeye odaklanıyorsanız, gözleriniz yorulabilir. Bu nedenle, her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca, yaklaşık 6 metre ileriye bakın.

  • İş-yaşam dengesi kurmaya çalışın

Mümkünse zaman zaman işten tamamen uzaklaşın. 2018’de yapılan küçük bir araştırma, dört gecelik kısa bir tatilin bile sağlık, yorgunluk, uyku ve algılanan stres gibi yönler üzerinde olumlu etkileri olabileceğini gösterdi. Unutmayın ki bu saydıklarımızın hepsi uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabiliyor. İster tatile gidin, ister her zamanki kadar çok çalışmadığınız bir dönem yaşayın; iş-yaşam dengesine ulaşmak, her iki alanda da daha fazla tatminin yanı sıra daha az depresyon ve kaygı belirtisiyle ilişkili. Bu, yaratma ve sürdürme konusunda genellikle ekstra çalışma gerektiren bir denge türü. Başarabilmek içinse sizin için neyin önemli olduğunu anlamak, kariyerinizle kişisel hedeflerinize uygunluğu üzerine düşünmek önemli.

  • Aktif dinleme pratiği yapın <H3>

Bir sohbet, iki yönü olan bir pratik olmalı. Bunu gerçekleştirmenin yolu da aktif dinlemeyi bilip uygulamaktan geçiyor. Konuşan kişiyi dinlediğinizi göstermek için soru sormak, söyleneni tekrarlamak veya bahsi geçen duyguya uygun mimikler kullanmak gibi sözlü ve sözsüz ipuçları verirsiniz. İşte bu aktif dinleme davranışı olumlu ilişkiler kurmanıza yardımcı olur. Aynı şekilde siz de aktif bir dinleyiciyle sohbet ederken, duyulduğunuzu, anlaşıldığınızı ve söylediklerinize değer verildiğini hissedersiniz. İki türlü de olumlu hisler yaşayacağınız kesindir.

  • Doğaya saygılı olun ve tadını çıkarın

Sürdürülebilir yaşam, lagom’un felsefesiyle bire bir örtüşen bir tarz. Sürdürülebilirlik, dünyanın şu anda ihtiyaç duyulanlar için sunduğu doğal kaynakları sorumlu bir şekilde kullanırken aynı zamanda çevreyi eski haline getirmek ve korumak anlamına geliyor. Bu döngü, ekolojik bir denge oluşturuyor. Lagom, yalnızca bununla kalmayıp aynı zamanda ondan zevk alarak çevreyle ilişkinizde bir dengeyi teşvik eder. Ve biliyorsunuz ki doğada vakit geçirmek, gelişmiş bilişsel işlev, beyin aktivitesi, tansiyon, zihinsel sağlık, fiziksel aktivite ve uykuyla ilişkilendirilmiştir ve sağlığınızı iyileştirebilir.

  • Olumlu ve olumsuz duyguları dengeleyin

Ruh sağlığını iyileştirmenin bir yolu, olumlu bir bakış açısına sahip olmak. Bu, hiçbir zaman olumsuz duygular hissetmeyeceğiniz anlamına gelmiyor; onlar da doğaldır ve aslında zor durumların üstesinden gelmenize yardımcı olabilirler. Burada uzak durmanız gereken şey, olumsuz duygular tarafından tüketilmek. Olumlu bir bakış açısına sahip olmak, pozitif ve negatif duygular arasında bir denge bulmak anlamına geliyor. Sahip olduğunuz olumlu duygulara tutunmaya çalışın, mümkün olduğu her an olumsuz haberlere ara verin veya olumsuz duygulardan bunaldığınızı hissettiğinizde yardım alın.

  • Egzersiz yapın ama dinlendiğinizden de emin olun

Egzersizin daha iyi uyku, daha az stres ve hastalık yönetimi gibi birçok fayda sağlayabildiğini biliyoruz. Ancak çok fazla egzersizin de olumsuz etkileri olabilir. Aşırı egzersiz şunlara yol açabilir:

  • Yorgunluk, depresyon veya kaygı duyguları
  • Ağrıyan kaslar
  • Vücudu zorlamaya bağlı sakatlanmalar
  • Ruh hali değişikliği veya sinirlilik
  • Uyku sorunu
  • Daha fazla soğuk algınlığı

İhtiyacınız olan ve istediğiniz aktiviteyi elde etmek önemli elbette ancak aşırıdan kaçınmak için vücudunuzu dinleyin. Bu, aynı zamanda ihtiyacınız olan dinlenmeyi elde etmek anlamına geliyor. Dinlenme, antrenmanın önemli bir parçası çünkü vücudunuzun bir sonraki antrenman için toparlanmasını da sağlıyor. Aşırıya kaçtığınıza dair herhangi bir belirti hissederseniz azaltın, hatta bir veya iki hafta boyunca tamamen dinlenin.

  • Verin ve alın

İhtiyacınız olduğunda yardım almak veya bir hediye almak iyi hissettirir. Ancak araştırmalar bunları verenlerin de bu verme eyleminden fayda sağlayabileceğini gösteriyor. 2017’de yapılan küçük bir araştırmaya göre sosyal destek verme ve alma, yani başkalarıyla aranızda kurulan sevgi, önemseme ve değer verme duyguları, olumsuz duygularda azalmayla ilişkili. Ama bu iki yönlü bir durum çünkü beyin taramalarına bakıldığında, araştırmacılar sadece vermenin stresle ilgili daha az aktivite ve ödülle ilgili daha fazla aktiviteyle ilişkili olduğunu buldu. Araştırma ayrıca fiziksel hediye verme ve almayla olumlu duygular deneyimleme arasında da bağlantı tespit etti.