Hür bütçeye uygun mini projeksiyon cihazlarıyla bulunduğunuz her açık hava ortamını yazlık sinemaya dönüştürebilirsiniz. Peki ne izleyeceksiniz? En uygun filmler listesi de bizden gelsin…
COVID sağ olsun, açık havanın değerini fazlasıyla anladık. İlk dönemler uzunca bir süre evlerimiz kıymetlimize dönüştüyse de, salgın süresi uzadıkça başından beri süreci ‘bir kabulleniş’ sakinliğiyle karşılayanlarımız bile 2021 ilkbaharı itibariyle artık sokakları bir hasretlik olarak içinde taşıyordu.
Bu süreçte imkânı olanlar karavanla güzel yolculuklar yaptılar. Pek çoğu da özellikle bu sene mini projeksiyonlarla ister bir dağın eteğinde, ister bir deniz manzarası eşliğinde film keyfi yapıyor.
Peki karavanımızın olmaması bizi bu zevkten mahrum bırakabilir mi? Aslı! Mini projeksiyonlar sayesinde böyle özel zaman dilimleri yaratabiliriz. Bu kadar ağır bir süreçten öğrendiğimiz bir şey de kendimizi ödüllendirmenin gerekliliği olmalı.
Listeyi oluştururken küçük balkonlarımıza, yaza hazırladığımız bahçelerimize uygun, yorgun ruhlarımıza iyi gelecek filmler seçmeye çalıştım. Şahsen ben evimin balkonunda, yıldızların altında, buzlu bir içecek ve atıştırmalık eşliğinde film seyrettikten sonra, belki ağlamaktan şişmiş gözlerimle ama koynumda umutla uyumak isterim. Yani, açıkçası, hele de tek başıma ‘Shining’ seyretmek istemem…
Grease (1978)
Başrollerini John Travolta ve Olivia Newton-John’un paylaştığı müzikali çoğumuz seyrettik belki. Ama bu durum, bu romantik komedinin açık havada izlenmesi en keyifli filmlerin başında geldiği gerçeğini değiştirmiyor. Nostaljinin yumuşak kollarına uzanma lüksü de bonus…
Cinema Paradiso / Cennet Sineması (1988)
Hani Instagram’da bazı paylaşımlara “… sevmemek de, ne bileyim” yazılıyor ya; işte bu film de öyle bir başyapıt. Yaşlı bir makinist ve küçük bir çocuğun dostluğu, yok olanlar, tamamlananlar, 2. Dünya Savaşı gölgesinde bir Sicilya kasabası ama her şeye rağmen umut ve sevgi…
Life is Beautiful / Hayat Güzeldir (1998)
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde başlayan mutlu hikâye, Yahudi kamplarıyla beraber ağır bir drama dönüşüyor. Bir babanın kamptaki çocuğuyla kurduğu ‘oyun’, insanların hayatta kalma içgüdüsüyle umuda ne denli bağlandıklarını farklı bir perspektiften anlatıyor. İzlemeye başlamadan önce mendilleri hazırlayın.
Little Miss Sunshine / Küçük Gün Işığım (2006)
Komedi-drama türünde bir ilk film olan bu yolculuk hikâyesi dört dalda Oscar’a aday oldu ve iki ödül aldı. Bütçe sıkıntıları nedeniyle çekimleri beş yılda tamamlanan film, aile olmanın ne demek olduğunu irdeliyor. Naifliği ve yalınlığı filmi güçlü kılıyor.
Rome / Roma (2018)
Bu filmi sinemada kaçıranlardansanız, mini projeksiyon bir alternatif vaat edebilir. Bir kadının hayata sahip çıkışını, yıkılan ‘ev’i tekrar inşa edişini konu alan film, pek çok yerden ödülle dönmesinin yanı sıra En İyi Yabancı Film ve En İyi Yönetmen dalları dahil olmak üzere 91’inci Oscar ödüllerine de damgasını vurdu.
