iyiuykuiyihayat.com Yatsan’ın yaşam tarzı sitesidir
Şimdi Abone Ol
Trend Haberleri

İyi Hayat

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya ve Doğala Dönüş, Her Şeye Yeniden Başlıyoruz, İyi Hayat, Kahve, Keyif, Kitap, Popüler Kültür

Daha Sürdürülebilir Bir Yaşam İçin 8 Yol

Doğa ve doğal hayat der demez sürdürülebilirlik de devreye giriyor. Çünkü her gün hayatımızda çevreyi, iklimi ve diğer türleri etkileyen seçimler yapıyoruz. Bu seçimleri daha az zarar verir hale getirebilmek için yapabileceklerimizi derledik. Alışveriş yapmadan önce iki kez düşünün  Satın aldığımız her ürünün, onu oluşturmak için kullanılan malzemelerden üretim sırasında yayılan kirliliğe ve çöpe giden ambalajına kadar uzanan bir çevresel ayak izi var. Bu yüzden satın almadan önce kendinize gerçekten böyle bir ihtiyacınız olup olmadığını sorun. Mecbursanız, yenisi yerine özenle kullanılmış ikinci elini satın almayı düşünün ve minimum paketleme ya da nakliye içerenini tercih edin. ‘Azalt-yeniden kullan-geri dönüştür’ çemberinin dışına çıkmamaya gayret edin. Büyük satın alımlarınızda büyük çevresel fayda arayın  Herkes eski otomobilini gezegen dostu yeni bir hibrit arabayla değiştirebilme lüksüne sahip değil. Aslında bu kesinlikle kötü bir şey de değil çünkü yeni otomobil üretimi de çok fazla kaynak gerektiriyor. Ama zaten değiştirmeyi planlıyorsanız yakıt tasarruflu bir model arayın; böylece hem benzin parasından tasarruf edebilir hem de yıllar içinde karbon ayak izinizi azaltabilirsiniz. Aynı şey yeni bir buzdolabı, çamaşır veya bulaşık makinesi, hatta ütü…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, Doğaya ve Doğala Dönüş, Gastronomi, İyi Hayat

Doğalı Sofrasına Taşıyan Kazanır

Astım, egzama, besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı giderek artıyor. Üstelik hastaların yaşı da düşüş seyrinde. Bu artışta en çok doğal hayatı terk etmemizin payı var. Özellikle çocuklarımızı korumak için neler yapabileceğimizi öğrenerek gidişatı tersine çevirebiliriz. Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu artıştan çevresel etmenler, modern yaşam tarzı ve beslenmedeki değişiklikler sorumlu tutuluyor. Hazır ve işlenmiş besinlerin yüksek oranda tüketimine dayanan Batı tipi beslenme modelinin, çocuklarda astım sıklığını artırdığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca, buna karşın Akdeniz tipi beslenmenin astımdan koruduğunu vurguluyor. Gelin, filmi başa saralım… Bağırsaklarımızda bizimle dost olarak yaşayan, bağışıklık sistemimize omuz veren mikrobiyotamız, yaşamın ilk yıllarında anne sütüyle beslenmeyle zenginleşerek gelişmeye başlıyor.  Bağırsakları adeta bir kale duvarı gibi mikroplardan ve alerjenlerden koruyan mikrobiyotamız; besinlerin sindirimi, vitaminlerin sentezi, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi, zararlı mikropların dışlanması, toksinlerin ve kanserojenlerin uzaklaştırılması gibi görevleri yerine getiriyor. Modern yaşam tarzının vazgeçilmezi haline gelen işlenmiş ve hazır gıdalar ise bağırsak mikrobiyotasını olumsuz yönde etkileyerek çocuklarda alerjik hastalıkların artışına sebep…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, Doğaya ve Doğala Dönüş, İyi Hayat, Popüler Kültür

Çocukları Doğaya Gitmek İçin Heyecanlandırmanın Yolları

Telefonlar, tabletler, televizyonlar yüzünden çocuklarla yapılan açık hava etkinlikleri artık çok arka planda kalıyor. Ekran başında geçirilen süre eğlenceli ve hatta bazen eğitici olabilse de doğa kadar öğretici ve mutluluk verici bir şey yok. O zaman gelin çocukları buna nasıl ikna edebileceğimizi öğrenelim. Çocuklar dalları, yaprakları, toprağı sever. Doğanın bu vazgeçilmez parçaları, günümüzdeki pek çok oyuncağın ve akıllı cihazların aksine, kendi başlarına hiçbir şey yapmazlar; bu nedenle çocuk, bunlara yönelik kullanımlar bulmak için hayal gücünü ve yaratıcılığını kullanmak zorundadır. İşte açık hava etkinlikleri çocukları bu yolla konfor alanlarının dışına çıkmaya teşvik eder. Doğada bu manada her türlü fırsat var ve eğer çocuklarınızı bir kere bile eğlenceli açık hava etkinliklerine dahil edebilirseniz, tekrarının gelmesi konusunda her zaman heyecan duyacaklarını görebilirsiniz. Arkanızda iz bırakmayın  Bir açık hava etkinliği yaparken hatırlanması gereken ilk ve belki de en önemli şey, içinde bulunduğunuz doğa parçasına saygılı davranmak ve ayrıldıktan sonra arkanızda orada olduğunuza dair hiçbir iz bırakmamaktır. Alanda asla çöp bırakmayın, bunun için ayrılmış bir yere götürebilmek için özenle paketleyip yanınıza alın. Doğal alanda yalnızca zaten düşmüş olan parçaları…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, İyi Hayat, Popüler Kültür

Biyofili Nedir, Evimize Nasıl Taşırız?

Kelime anlamı olarak ‘yaşam sevgisi’ anlamına gelen biyofili, doğadaki diğer yaşam biçimleriyle etkileşime girme veya bunlarla yakından ilişkili olma eğilimini anlatan bir kavram. Son dönemde pek çok alanda, özellikle de tasarım ve dekorasyonda karşımıza çıkıyor. Trendi evimize nasıl getirebileceğimize baktık. Son on yılda, giderek artan sayıda tasarımcı ve mimar, içeriyle dışarı ayrımını belirsizleştirme yaklaşımını benimsedi. Bu tarz aslında yükselerek gelen biyofilik tasarımın ayak sesleriydi. Öyle ki ev sahiplerini ve ofis çalışanlarını doğaya bağlayan bu kavramın, içinde yaşadığımız dönemin en önemli görünümlerinden biri olacağı tahmin ediliyor. Bu noktada, onu bir trendden çok, bir hareket olarak kabul etmek mümkün. Çünkü dünya kentleşmeye devam ettikçe, biyofilik tasarımın nitelikleri daha da önemli hale geliyor. Bu hareketin, son birkaç yılda özellikle pandemi yüzünden evde geçirdiğimiz zamanın artmasının ve gezegenimizin geleceği için artan endişenin bir sonucu olması muhtemel. Peki aslında biyofilik tasarım ne ve evlerimize nasıl dahil edebiliriz? Biyofilik tasarım nedir?  Kavram, doğa bilimci Dr. Edward O. Wilson’ın, “İnsanlığın hayata ve gerçekçi süreçlere odaklanmaya yönelik doğuştan gelen eğilimi” olarak tanımladığı biyofili teriminden geliyor. Temel olarak, insanın diğer yaşam biçimleriyle etkileşime…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, İyi Hayat, Keşif Yolculuğu, Seyahat / Doğa

Açık Havada Nasıl Evde Gibi Hissedilir?

Kesintisiz teknoloji ve her türden ekranla çevrili olduğumuz günümüzde doğaya dönüş denince biraz ürkebilirsiniz. Ama bu, ertelemeniz için yeterli bir sebep değil. Sadece size en yakın park bile olsa dışarı çıkıp doğayla iç içe olmanın pek çok faydası var. Sizin için işleri biraz kolaylaştırmanın yollarını anlatıyoruz. EN YAKININIZDA…  Kırsal bir bölgeye kolayca ulaşmak sizin için zor olabilir ama bu, doğayla buluşamayacağınız anlamına gelmez. Arabanız veya bu seyahat için kullanabileceğiniz bir ulaşım aracı yoksa size en yakın parklardan birinde yürümeyi, imkân varsa bir deniz, nehir veya gölün kenarına gitmeyi deneyin. Bir süre sakince kitabınızı okumak için güzel bir yer bulun. Kuşların cıvıltılarını dinledikçe, çıplak ayağınızla çimlere bastıkça, doğaya döndüğünüzü hissetmeye başlayacaksınız. Evinizin, oturduğunuz sitenin ya da işyerinizin küçük de olsa bir bahçesi varsa, hiçbir yere gitmeden de doğayla kucaklaşabilirsiniz. Çevrenizdeki doğayı gerçekten tanımak, bahçenizde nelerin büyüdüğünü, hangi canlıların yaşadığını anlamak için biraz vakit harcayın. Geceleri uyuduğunuz ya da bütün gün çalıştığınız yerden sadece birkaç metre uzakta çeşit çeşit hayat olduğunu fark edince çok şaşıracaksınız. Doğaya dönmenin son derece verimli bir başka yolu da kendi yiyeceklerinizi…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, İyi Hayat, Keşif Yolculuğu, Popüler Kültür

Orman Banyosu Nedir, Nasıl Yapılır?

Zihni rahatlatmanın, bedeni canlandırmanın ve benliği yeniden keşfetmenin kısa yolu doğada. Japonların ‘şinrin-yoku’ adını verdiği orman banyosunun nasıl uygulandığını öğrenerek hızlıca yol alabilirsiniz. Orman banyosu nedir?  Orman banyosu; fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal sağlığınız için bir dizi fayda elde etmek amacıyla, duyularınızı kullanarak kendinizi dikkatli bir şekilde doğaya kaptırma uygulaması. Kaynağı Japonya, bu yüzden şinrin-yoku olarak da biliniyor (Japoncada ‘şinrin’ orman, ‘yoku’ da banyo demek). Ne işe yarar?  Doğada orman banyosu yapmak, beynin stresli bölgelerinin gevşemesini sağlıyor. Vücutta pozitif hormonlar salınıyor. Daha az üzgün, kızgın ve endişeli hissediyorsunuz. Stres ve tükenmişlikten kaçınmaya, depresyon ve kaygıyla savaşmaya yardımcı oluyor. Bağışıklığı artırdığı, uygulayanların hasta geçirdiği gün sayısını azalttığı, yaralanma veya ameliyat sonrası daha hızlı iyileşmeye yardımcı olduğunu söyleyen uzmanlar da var. Doğanın bedenimiz kadar zihnimiz üzerinde de olumlu bir etkisi oluyor. Kalp ve akciğer sağlığımız iyileştiği gibi odaklanma, konsantrasyon ve hafıza da artıyor. Doğada bazı ağaçlar kendilerini mikroplardan ve patojenlerden korumak için bazı yağlar ve bileşikler yayıyor. ‘Fitonsit’ adı verilen bu moleküller bağışıklığımıza da iyi geliyor. Orman havasını solumak kanımızdaki doğal öldürücü hücrelerin seviyesini yükseltir. Bu…

Yatsan
İyi Hayat, Güncel Kültür, Ramazan

Ramazan Ayında Kimler Nelere Dikkat Etmeli?

Ramazan geldi, iftar sofraları çoğumuzu heyecanlandırmaya başladı. Ancak kronik hastalığı olanlar ve hamileler için durum biraz daha farklı. Çeşitli branşlardan uzmanlar akıllardaki soruları cevaplıyor. Ramazan tüm bereketi ve heyecanıyla geliyor ancak özellikle kronik hastalığı olanlar ve hamileler “Acaba oruç tutabilecek miyim?” sorusuyla baş başalar… Uzmanlara göre, bu soruya mutlaka hekim kontrolünde cevap aranması gerekiyor. Liv Hospital hekimlerinden kalp ve damar cerrahı Doç. Dr. Cem Arıtürk, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Saida Dashdamirova, Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Gamze Baykan Özgüç bu kişiler için Ramazan’a özel uyarı ve önerilerini sıralıyor. Doç. Dr. Cem Arıtürk: “Kalp dostu besinlerden ramazanda da vazgeçmeyin”   Bazı kalp-damar hastaları için oruç tutmak tehlikeli olacağından kesinlikle önerilmez. Dolayısıyla hastalar, doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmeli, eğer doktorları izin vermiyorsa kesinlikle oruç tutmamalılar. Oruç tutabilecek kalp hastalarının ise ramazan boyunca dikkatli olması gereken konu, beslenme şeklidir. Vücudumuzun ihtiyacı olan yağ tüketimi için ağırlıklı olarak sağlığımıza ‘iyi’ gelen; diğer adıyla doymamış yağlı besinleri tercih edin. Doymuş yağ içeriği yüksek gıdaları ise belirli ve gerekli ölçülerde tüketin, ‘kötü’ olarak nitelendirdiğimiz trans yağlardan mutlak…

Yatsan
Ayın Teması, Bahar Uykusu, Güncel Kültür, İyi Hayat, İyi Uyku, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Uykuya Dair...

Dünya Uyku Günü’nde Sağlıklı Uykuyu Kutlayın

Dünya Uyku Derneği, bu yıl Dünya Uyku Günü olarak kutlanan 17 Mart 2023 Cuma günü ve etrafında, uyku sağlığı farkındalığı etkinlikleri düzenlemek için küresel bir eylem çağrısı yayınladı. Dernek üyeleri, uyku uzmanları ve 70’ten fazla ülkedeki toplum sağlığı savunucuları, uyku sağlığını geliştirmek için yerel, bölgesel ve ulusal etkinlikler düzenleyecek. Elbette her şey İyi Uyku İyi Hayat için! Bu yıl Dünya Uyku Günü’nün tema cümlesi, “Sağlık İçin Uyku Esastır” olarak belirlendi. Tıpkı iyi yemek ve egzersiz yapmak gibi, uyku da kişinin fiziksel, zihinsel ve sosyal esenliği için temel oluşturan bir davranış. Ancak ne yazık ki hâlâ genel sağlık için gerekliliği tam olarak anlaşılmış değil. İşte Dünya Uyku Günü her yıl uyku sağlığı uzmanları ve iyi uyku savunucularıyla birlikte uyku sağlığını geliştirmek için bir fırsat oluyor. Çünkü unutmayın ki belli bir hedef için güçleri, çabaları birleştirmek, her zaman bireysel mücadeleden daha büyük etki yaratıyor. Siz de Dünya Uyku Günü’nde uyku sağlığı hakkında bilgilenin, bilgi verin ve İyi Uyku İyi Hayat hareketini büyütmeye yardımcı olun! Dünya Uyku Günü neden var? Dünya Uyku Günü, genellikle modern yaşam alışkanlıkları…

Yatsan
Ayın Teması, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Popüler Kültür

Sakin ve İdeal Bir Gün Nasıl Yaşanır?

Günlerimiz o kadar hızlı doluyor, o kadar telaşlı ve dikkat dağıtıcı şeylerle geçiyor ki, bazen stresten patlayacak gibi hissedebiliyoruz. Peki nasıl basitleştirebiliriz? Gözünüzde büyüttüğünüz kadar zor değil, işte yardımcı olabilecek adımlar… Neyin önemli olduğunu bilin Bir işi basitleştirmenin en kolay formülünü veriyoruz: Neyin önemli olduğunu belirleyin ve gerisini ortadan kaldırın. Bunun için izlenecek yol belli. Biraz zaman ayırıp hayatınızdaki en önemli dört-beş şeyi belirleyin. Sonra hangi etkinliklerin, görevlerin, projelerin, toplantıların ve taahhütlerin bu listeye uyduğunu kontrol edin. Ayrıca günün başında veya geceleri ertesi gün için, birle üç arasında ‘en önemli görev’i belirleyin. Mükemmel gününüzü görselleştirin Bunun nedeni, bir mükemmel gün yaşamaya çalışmaktan çok, basit bir günün sizin için ne anlama geldiğini anlama. Bu tanım her insan için farklıdır; kimi çocuklarıyla ve ailesiyle vakit geçirmek, kimi hobisiyle ilgilenmek, kimi sadece işleriyle meşgul olmak, bir başkası arkadaşlarla buluşup alışveriş yapmak cevabını verebilir. Sizin için ne anlama geldiğini görselleştirmek için bir dakikanızı ayırın. Ekstra taahhütlere hayır deyin  Artık mükemmel günününüz nasıl olduğunu, bunun yanı sıra önem ve öncelik sıralamanızı bildiğinize göre listenizde olmayan ve ideal gün şemanızın…

Yatsan
Ayın Teması, Açık Zihin, Gastronomi, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Sakinleştiren Yiyecekler

Sakinleşmeye Yardımcı 5 Yiyecek

Anksiyete, diğer adıyla kaygı bozukluğu, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 7’sini etkileyen, en yaygın psikolojik rahatsızlıklardan biri. Günlük yaşamı da olumsuz etkileyen sürekli gerginlik, endişe ve sinirlilik duygularıyla kendini gösteriyor. Tedavi için elbette profesyonel yardım almak şart. Ama bilimsel olarak kaygıyı hafifletmede destek verebileceği kanıtlanmış bazı yiyecek ve içecekler de var. Somon  İçeriğindeki D vitamini ve Omega-3 yağ asitlerini çok duymuşsunuzdur zaten. Ayrıca eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) dahil olmak üzere beyin sağlığını destekleyen başka besinler de içeriyor. İşte bu besinler, sakinleştirici ve rahatlatıcı özelliklere sahip olabilen nörotransmitter dopamin ve serotonini düzenlemeye yardımcı olabiliyor. Özellikle EPA ve DHA açısından zengin bir diyetin, daha düşük kaygı oranlarıyla ilişkili olduğu biliniyor. Bu yağ asitlerinin enflamasyonu azaltabileceğine ve kaygılı kişilerde yaygın olan beyin hücresi işlev bozukluğunu önleyebileceğine inanılıyor. 2020’de yapılan bir çalışma, D vitamini takviyesinin daha düşük negatif duygudurum bozukluğu oranlarıyla ilişkili olduğunu gösteriyor. Başka bir çalışmada beş ay boyunca haftada üç kez Atlantik somonu yiyen erkeklerin tavuk, domuz veya sığır eti yiyenlere göre daha az kaygı bildirdiği, ayrıca kalp atış hızı ve bu hızın değişkenliği…