Zayıflamak İsterken Bu Hataya Düşmeyin!
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz aralıklı oruç modeli, yaz mevsiminde popülaritesini birkaç kat daha artırıyor. Ancak doğru uygulanmadığında bu diyetin yarardan çok zarar getireceğini unutmamak lazım. Yaz aylarının da gelmesiyle birlikte zayıflamak isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği ve son zamanlarda popülerliği gittikçe artan aralıklı oruç diyet modelinin popülaritesi artıyor. Feride Fonksiyonel Yaşam Koordinatörü uzman diyetisyen Başak Satar, bu modelin kilo vermek dışında çok sayıda hastalığı önlemede de önemli bir yöntem olduğunu belirtiyor ama bir uzman eşliğinde uygulanması gerektiğinin de altını çiziyor. Satar, aralıklı oruç uygulamasının birkaç farklı metodu bulunduğunu dile getiriyor: “Aralıklı oruç uygulayan bireyler sadece belirli zamanlarda yiyecek alımını izler. Yeme aralığı dışında kalan oruç aralığında genellikle hiçbir şey tüketmez veya şekersiz, sade içecekler tüketirler. Böylece yiyecek ve içecek seçiminde zorlanmazlar, aynı zamanda sürekli yemek ve öğün planlamasından uzaklaşmış olurlar. Genellikle uygulanan aralıklı oruç türleri 16:8, 5:2 veya ‘ye/dur/ye’ olmak üzere üç tanedir. 16:8 yöntemi birçoğumuzun bildiği, 8 saat yeme aralığı bırakılan, 16 saat oruç (açlık) halidir. Yaygın olarak uygulanmaktadır. 5:2 metodunda ise 5 gün normal beslenme, 2 gün çok kısıtlı kalori tüketimi gerçekleştirilir. Kısıtlı…
Baharın Kötü Yanı: Reflü!
Boğazınızda yanma, ses kısıklığı, öksürük veya sinüzit sorunlarından mı yakınıyorsunuz? Dikkat! Bu şikayetlerinizin nedeni gribal enfeksiyon değil, bahar mevsiminde görülme sıklığı artan reflü hastalığı olabilir. Reflü, normal olarak mideden bağırsaklarımıza doğru gitmesi gereken asit, safra ve mukustan oluşan mide salgılarının yemek borusu veya ağza kadar yer değiştirmesi olarak tanımlanıyor. Bu geriye doğru kaçışın esas nedeni, alt yemek borusu kapakçığının gevşemiş yapıda olması. Araştırmalara göre ülkemizde reflünün görülme sıklığı yüzde 25’i buluyor. Bir başka deyişle her dört kişiden biri reflü hastası. Bahar aylarında havaların ısınmasıyla birlikte yemek yeme alışkanlıklarımızda oluşan değişikliklerin reflü yakınmalarını tetikleyebildiğini belirten Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi’nden gastroenteroloji uzmanı Prof. Dr. Cem Aygün, bu nedenle reflü şikayeti olan kişilerin bahar aylarında beslenme alışkanlıklarına çok daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini vurguluyor. Baharda bu belirtilere dikkat! Reflü kendini genellikle tipik belirtilerle kendini gösteriyor. Ağza kadar gelen acı tat, yenilen besinlerin ağza gelmesi, göğüs bölgesinde yanma ve ağrıyla midede ekşime, en yaygın görülen belirtiler. Yemek borusunda iltihaba yol açan reflüde ise gelişen ülser veya ödem sonrasında göğüs kemiği arkasında şiddetli ağrı, bazen de boğazda…
Kanserle İlgili Merak Edilen 10 Soru ve Cevapları
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanserin görülme oranı artıyor. Hayati riske yol açması bakımından kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan bu hastalık hakkında merak edilen pek çok nokta var. Prof. Dr. Bülent Çitgez anlatıyor. Kanseri erken belirleyebilmek için neler yapmalıyım? Her kanserin belirtileri farklıdır. Kanserin bulunduğu organa ve organın vücuttaki fonksiyonuna göre ortaya çıkan belirtiler de değişebilmektedir. Örneğin meme kanseri hastaları memede kitle nedeniyle, kolon kanseri hastaları ise kansızlık ve kabızlık şikayetiyle doktora başvurur. Kanseri erken teşhis edebilmek için belirli dönemlerde rutin sağlık kontrollerinin yapılması hayati önem taşımaktadır. Rutin kontrollerin yaşa ve risk grubuna göre yapılması da önemlidir. Memedeki kitleler kansere dönüşür mü? Memedeki her kitle kanser olmadığı gibi, her kitle kansere de dönüşmez. Ama ani ve hızlı gelişen, büyüyen kitlelerde zaman kaybetmeden bir meme cerrahi uzmanına başvurarak muayene olmak ve gerekli radyolojik kontrollerin yaptırılması önemlidir. Her kanserde olduğu gibi meme kanserinde de teşhis ne kadar erken olursa, tedavinin etkinliği de o kadar artmaktadır. Tedavi sürecinde evcil hayvan beslenebilir mi? Kanser tedavisi sürecinde aşılarının yapılması ve hijyenin sağlanması koşuluyla evcil…
Mutlu ve Sağlıklı Anne Olmanın Sırrı
Bu Anneler Günü’nde hediyeyi kendinize verin. Çocuklar, iş hayatı ve kendinize ayırmanız gereken zamanlar arasında dengeyi bulmaya çalışırken hem beden hem de ruh sağlığınızı kaybetmemek için neler yapabileceğinize bakalım… Çocuklara bakmak, evi idare etmek, kariyer hedefleri için çabalamak arasında, sağlıklı bir anne olmak imkansız gibi görünebilir. Ancak iyi planlanırsa en meşgul anne bile sağlıklı bir yaşam sürebilir. Ulaşılabilir hedefler belirlemekle başlayıp mutlu ve sağlıklı bir kadın olmanıza yardımcı olacak bazı basit alışkanlıklarda ustalaşarak her şeyi yoluna koyabilirsiniz. Öncelikle, ‘sağlık’ sizin için ne anlama geliyor; bunu tanımlamanız önemli. Çoğu insan için sağlık, günlük alışkanlıkların hem sizin hem de ailenizin refahını korumanıza ve iyileştirmenize izin vermesi anlamına geliyor. Yani hem parkta çocuklarınıza ayak uydurmak hem de sabah uyanma alarmından uyuyacağınız saate kadar yetecek enerjiye sahip olmak yeterli geliyor. İyi beslenmek, haftanın çoğu günü hareket etmek ve yeterince uyumak; zinde bir anne gibi hissetmek ve bonus olarak çocuklarınıza mükemmel bir örnek olmak şart. Ama bu temel bilgiler söylerken kolay ancak uygularken hayli zor. Sizin için bunları kolaylaştıracak kısa yollar hazırladık… Kendinize ‘ben vakti’ ayırın Mutlu ve sağlıklı…
Bu Besinlerle Kalp Krizi Riskini Önleyin
Beslenme tarzımız doğru değilse kalp hastalıkları riskimiz de artıyor. Peki bu hastalıklardan ve özellikle kalp krizinden korunmak için beslenmemizde nelere dikkat etmeliyiz? İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi kardiyoloji uzmanı Doç. Dr. Süha Çetin anlatıyor. Porsiyon miktarını iyi ayarlamak önemli Yemek yerken tabağınızı yeterinden fazla doldurmayın veya tam bir doygunluk hissi gelinceye kadar yemeyin. Özellikle restoranlarda sunulan porsiyonlar gereğinden fazla olarak nitelendirilebilir. Başka bir örnek vermek gerekirse bulunduğunuz otellerde yemek alırken büyük yerine küçük tabaklar tercih etmeyi unutmayın. Sebze ve meyveye öncelik verin Sebze ve meyve yoğun bir şekilde vitamin ve mineraller içerir. Haricen bu gıdalarda kalp damar hastalıklarından koruyan bol miktarda antioksidanlar mevcuttur. Ek olarak sebze ve meyvenin kalori değeri düşük ve lif oranı zengindir. Özellikle içerdiği antioksidanlar damar sertliği ve damar kireçlenmesini önler. Sıklıkla mor ve kırmızı sebze ve meyvede antioksidanlar daha yoğundur. Bu bağlamda zerdeçalında yüksek bir antioksidan kaynağı olduğunu unutmamak gerekir. Sebze ve meyve tüketiminde tazeliğe dikkat edilmeli. İşlenmiş veya şekerlenmiş konserve sebze ve meyve sağlık açısından son derece zararlıdır. Kızartılmış sebzeleri tercih etmeyin. Tahıllı gıdalar tüketmek gerekir Tahıllar önemli bir vitamin,…
Oy Verme Sürecinin Psikolojisi
Oy verme, mevcut seçenekler arasında bir tercih yapma, karar verme süreci olarak tanımlanıyor. Nöropolitika çalışmalarının seçmen davranışlarına odaklandığını belirten uzmanlar, duyguların karar verme sürecine etki eden önemli bir faktör olduğunu ifade ediyor. Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji (İngilizce) Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Merve Çebi, araştırmalara göre liberallerin yeniliğe ve belirsizliğe daha duyarlı, muhafazakârların daha yapılandırılmış ve kalıcı bilişsel özelliklere sahip olduğunu söylüyor. Bir karar verme süreci “Oy verme bir akıl yürütme sürecidir. Biz psikologlar biliyoruz ki karar verme, çok katılımlı bir beyin aktivitesi gerektiren, üst düzey ve karmaşık bir bilişsel işlevdir. Olası fayda ve zararın hesaplanması, bir önceki kararın neticesini hafızada tutabilme ve bu sonuçlar doğrultusunda karar verme stratejilerini başarılı bir şekilde düzenleme becerisi gerektiriyor.” İnsan davranışının duygularla bağlantısı var “İnsan davranışını duygulardan bağımsız düşünmek mümkün değil. Her ne kadar bin yıldan fazla bir zaman boyunca düşünürler, akıl ve duygunun birbirinden ayrı olduğunu ve etkili karar verme davranışının ancak rasyonel düşünceyle mümkün olduğunu ifade etmiş olsalar da 18’inci yüzyıl itibarıyla psikoloji ve nörobilimin gelişmesiyle, emosyonların yani basitçe duyguların karar verme…
Sağlıklı Hayat İçin P Vitamini
Hem fizyolojik hem de psikolojik olarak yaşam kalitesini düşüren hastalıklara karşı alınan önlemler arasında sağlıklı beslenmenin yeri büyük. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için P vitamininin önemini uzmanından öğreniyoruz. “Hastalıklara karşı vücut direncini artırmak için öncelikle beslenme ve bağışıklık sistemi arasındaki ilişkiyi incelemek gerekiyor” diyerek başlıyor İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden beslenme ve diyet uzmanı İrem Aksoy. Peki nasıl bir ilişki bu? Dinlemeye devam ediyoruz: “Kısaca bahsetmek gerekirse vücuttaki karmaşık aşama ve yollardan oluşan bağışıklık sistemi ağı, zararlı mikroorganizmalar ve hastalıklara karşı vücudu koruyan bir sistemdir. Dolayısıyla hastalıklara karşı vücut savunmasını önemli ölçüde etkileyen bir sistem olduğu söylenebilir. Soğuk algınlığı gibi hastalıklar başta olmak üzere birçok hastalık bağışıklık sistemiyle ilişkilidir.” İşte Aksoy’un vurguladığı satır başları … Her şeyin başı denge “Bağışıklık sistemi savunmasını dışarıdan gelen tehditlere karşı güçlendirmek, hastalıklara karşı koruyucu etki gösterir. Bu amaçla stres, fiziksel aktivite ve beslenme, birlikte dengede olması gereken üçlü sacayağı gibi nitelendirilebilir. Beslenme konusunu daha detaylandırmak gerekirse, besinlerin bileşenlerine kadar ne denli faydalı olduğundan bahsedebiliriz.” P vitamini birçok hastalığa karşı koruyucu “Besinlerin içeriğinde birçok doğal bileşikler yer almaktadır. Genel olarak çoğu…
Bütünsel Sağlık İçin 10 İpucu
Sağlıklı bir hayat için konuyu zihinsel, fiziksel, kısacası tüm yönleriyle ele almanız gerek. Ve bu ertelenecek bir şey değil. Gerekli adımları şimdi atmaya başlarsanız kısa sürede farkı görüp yaşam kalitenizi umduğunuzdan çok daha iyi bir noktaya taşıyabilirsiniz. Stresli misiniz? Hemen işaretlere bakalım: Genellikle baş ağrısı, enerji düşüklüğü, mide rahatsızlığı, gergin ve ağrılı kaslar, uykusuzluk gibi fiziksel sorunlar yaşıyorsanız cevap, evet. Şimdi bir de bu stres faktörlerini tetikleyen olay ve durumları belirlemeye çalışın. İyi haber şu ki, stresinizi yönetmeyi öğrenebilirsiniz. Böylece aynı zamanda fiziksel sağlığınızı da korur, dolayısıyla hayat kalitenizi yükseltebilirsiniz. Çünkü sağlık; beden, zihin, ruh ve duygular gibi kişiyi oluşturan her şeyle ilgilidir. O zaman gelin bütünsel sağlığımızı nasıl inşa edeceğimizi öğrenelim. FİZİKSEL SAĞLIK Sağlıklı beslenin Yediğiniz şeyler hem fiziksel hem de zihinsel olarak nasıl hissettiğinizde önemli bir rol oynar. Antioksidanlar açısından zengin bir diyet, sisteminizdeki serbest radikalleri azaltarak beyin sisini, vitamin ve mineral eksikliğini önler. Ceviz, kereviz sapı, vişne, ıspanak, yaban mersini, narenciye, ananas, avokado dilimleri ve chia gibi kolaylıkla temin edebileceğiniz ve günün her anında yiyebileceğiniz besinlere yönelin. Yemeklerinize zerdeçal, zencefil, soğan,…
Masajın 4 Faydası
Binlerce yıldır var, dünyanın her yerinde uygulanıyor, üstelik son yıllarda bir tıbbi tedavi şekli olarak da tanınıyor. Çok değişik türleri olan masajın, hem fiziksel hem de psikolojik faydaları saymakla bitmiyor. Stresi azaltır * Uzman ellerden iyi bir masaj terapisi, vücudun kaslarına ve yumuşak dokularına nüfuz ederek gerginliği hafifletiyor. Kortizol gibi yüksek stres hormonlarını azaltabiliyor. * Araştırmalar masajın ruh halini iyileştirebileceğini, kaygı ve depresyonu azaltabileceğini söylüyor. Bu da uyku kalitesini iyileştirmeye, yorgunluğu azaltmaya, kortizol seviyelerini düşürmeye, serotonin ve dopamin üretimini artırmaya yardımcı olabiliyor. * Fiziksel temas yatıştırıcı bir rol oynuyor ve sinir sistemini sakinleştiriyor. Masaj bu yolla kaygı ve korkuyu azaltmaya yardımcı olan bir topraklama ve güvenlik duygusu sunabiliyor. * Masaj tedavi sırasında anında rahatlama sağlıyor. Ayrıca düzenli uygulandığında kalp atış hızı değişkenliğini olumlu yönde etkileyebiliyor. * Çalışmalar düzenli masajın zihinsel, duygusal ve fiziksel sonuçlarının birbirini etkilediğini de gösteriyor. Böylece kişinin genel stres seviyesinde düşüş gözlenebiliyor. Bağışıklığı artırır * Düzenli masaj tedavisi alan bireylerin daha yüksek seviyelerde antikora sahip olduğu biliniyor. Böylece enfeksiyonlarla daha etkili savaşabiliyorlar. * Masaj terapisinin stres ve kaygı düzeylerini azaltmaya ve…
Çevre Dostu Alışveriş İçin 7 İpucu
Alışveriş yaparken tasarruf etmek, karbon ayak izinizi azaltmak, çevreyi korumaya yardımcı olmak ve sürdürülebilirliği artırmak da mümkün. Nasıl yapabileceğinizi anlatıyoruz. Çevre dostu mağazaları seçin Her şey, çevreyi gerçekten önemseyen markalardan alışveriş yapmakla başlar. Bunu belirlemek için o marka hakkında bir araştırma yapın. İnternet sitelerine bakın, ürün etiketlerini kontrol edin, diğer müşterilerin onlar hakkında neler söylediğini öğrenmek için haklarındaki yorumları okuyun. Çevrimiçi alışveriş yapacaksanız sürdürülebilir ambalajlar kullanıp kullanmadıklarına da bakın. Yerel dükkânları tercih edin Ürünlerinizi mümkün olduğu kadar yerel firma ve mağazalardan satın alın. Buradaki mantık basit: Ürünleri uzun mesafelere gönderdiğinizde, taşımada kullanılan uçak, kamyon ve arabalar, hava ve toprak kirliliğine katkıda bulunan sera gazları yayar. Başka bir deyişle, 30 kilometre uzakta yetişen bir elma, marketinize ulaşmak için 300 kilometre yol kat etmiş olandan çok daha çevre dostudur. Mevsimindeki ürünleri alın Her mevsim, o dönemde doğal olarak yetişen çok çeşitli meyve, sebze ve ürünler içerir. Ve bir ürünü ‘mevsiminde’ satın almak, en az çevresel etkiyle mümkün olan en iyi ürünü almanız anlamına gelir. Oysa artık ortalama bir mahalle marketinde bile tüm yıl boyunca her sebze-meyveyi…