Sonbahar, daha kendimizle olduğumuz, küçük kişisel hazlarımıza yöneldiğimiz bir mevsim. Haliyle günün ilk kahvesine de biraz daha fazla özen göstermek, keyfi katlamak gerekiyor. İçinizde güneşler açtıracak yudumlar için dikkat etmeniz gerekenler burada…
- Mükemmel bir fincan kahve yapmak için üç önemli unsur var: İyi su, kıvamında kavrulmuş bir kahve ve dikkatiniz. Öğüttüğünüz çekirdeği kahve makinesine atıp uzaklaşmak cazip bir şey ama aradığınız şey mükemmel kahveyse bu şekilde elde etmeniz zor. Demleme sürecinde kahvenize biraz özen gösterirseniz karşılığını hemen alabildiğinizi göreceksiniz.
- Kahvenin ne zaman kavrulduğu, lezzeti üzerinde önemli bir etken. Taze kavrulmuş bir kahvenin kaliteli sonuç vereceğine güvenebilirsiniz. Çoğu kahve, en iyi sonuç için kavrulma tarihinden sonraki beş gün içinde tüketilmelidir. Ancak kavrulduktan sonra yaklaşık bir ay boyunca kalitesini koruyabilen çekirdekler de var. Bunun için güvendiğiniz bir satıcıyla konuşmalı ve çekirdek türleri üzerine biraz araştırma yapmalısınız.
- Çekirdeklerinizin bayat olup olmadığını anlamak istiyorsanız, fincana nasıl döküldüğüne dikkat edin. Eğer fincanın tepesinde hafif bir köpük oluşmuyorsa kahvenizi kullanmak için çok uzun süre beklemişsiniz demektir.
- Bir kahvenin lezzetini belirlemede en önemli şeylerden biri suyunuzun sıcaklığı. Gerekenden daha düşük sıcaklık, çekirdeğin lezzet notalarından daha azını ortaya çıkarır ve daha acı bir tatla sonuçlanır. İdealden yüksek sıcaklıkta su dökerseniz yine tatsız bir kahve içersiniz. Uzmanlar “En iyi lezzet aktarımı için suyun sıcaklığı 90-96 derece aralığında olmalı” diyor.
- Tahmin edebileceğiniz gibi, kullandığınız suyun kalitesi de öneml. Sudaki mineraller ne kadar az olursa o kadar iyi. Musluk suyu kalitesi sorunlu olacağından üst sınıf bir filtreye yatırım yapın. Isıtma işleminden geçen bir suyu asla yeniden kaynatıp kullanmayın. Suyunuzu ısıttıktan sonra kahvenizin üzerine dökmeye başlamak için yaklaşık 30 saniye bekleyin.
- Kaliteli bir kahve için tek bir öğütücü yok. Aslında ‘doğru öğütme’ dediğimiz şey de tamamen sizin damak tadınıza bağlı. Ama tabii bir öğütücüye ihtiyacınız var. Karar vermeniz gereken, daha yumuşak bir kahve mi yoksa daha ayıltıcı yudumlar mı istediğiniz. Daha ince öğütme kahvenin lezzet notalarını daha fazla ortaya çıkarırken, kaba bir öğütme kafeini daha net hissedeceğiniz bir fincanla sonuçlanacaktır. Ayrıca kavrulma tarihi daha eski bir kahve kullanıyorsanız, mümkün olduğunca fazla lezzet aldığınızdan emin olmak için her zaman daha ince bir öğütmeyi hedeflemelisiniz.
- Lezzetli bir kahve için öğütücünüzü her kullanımdan sonra temizleyin. Makineye hafifçe vurup çekirdek kalıntılarını silkelemek bile yeterli olabilir. Önemli olmayacağını düşünebilirsiniz ama önceki günden kalan öğütülmüş kahve parçaları, taze kavrulmuş kahvenizi çok daha acı hale getirebilir.
- Demleme yöntemleri kahvenin tadı üzerindeki en etkili şey. Chemex, daha ipeksi ve genellikle daha asidik bir fincan elde etmenizi sağlar. Narenciye ya da çiçek notaları olan kahveler için tercih edilen bir yöntemdir çünkü bu yöntemle kahve suya daha az maruz kalır ve her yönüyle daha az acı olur. French press’le daha yağlı, daha dolgun bir fincan kahve elde edersiniz. Bu yöntemle aroması, notaları, kavrulma derecesi ne olursa olsun, daha tutarlı bir tat almanız muhtemeldir ancak özellikle daha topraksı bir kahve için idealdir. Aeropress ise iki yöntemin bir karışımını sunar.
Dikkat edilmesi gereken birkaç nokta olsa da mükemmel kahve herkes için farklı olabilir. Yani kahveden aldığınız keyif aslında bu yolda ne kadar çok deneme yaptığınızla ilgili olabilir. ‘Doğru’ kahvenizi bulana kadar öğütme boyutlarını, kahve kavurma derecelerini, su sıcaklıklarını ve demleme yöntemlerini denemekten korkmayın. Bırakın, damak tadınız rehberiniz olsun.