‘Hüügah’ diye okunan bu kelimeyi kısaca ‘kış mutluluğunun Danimarkalı sırrı’ diyerek özetlemek mümkün. Son beş-altı yıldır çokça duyduğumuz bu hayat tarzını ve evde bu ortamı kolayca oluşturmak için yapmanız gerekenleri sizin için listeledik.
Hygge, son yıllarda hararetlenen, rahatlık temelli bir yaşam tarzı. Bugüne kadar bununla ilgili kitaplar görmüş, haberler okumuş olma ihtimaliniz çok kuvvetli. Ama yine de hâlâ bu ortamı sağlamak için tam olarak neler yapmanız gerektiğini bilmiyor olabilirsiniz. Hygge’nin ne olduğunu, Danimarkalıların neden bu tarzı severek benimsediğini, onu yaşamınıza ve evinize nasıl uygulayabileceğinizi öğrenmek için bu yazıyı okumanız yeterli.
Hygge nedir?
Çok basitçe özetleyecek olursak, rahat ve mutlu hissetmek ve hayatın basit zevklerini kucaklamak diyebiliriz. Çünkü hygge, ‘memnuniyet veya esenlik duygusu uyandıran rahatlık’ ya da ‘rahat bir şenlik’ anlamlarına gelen Danca bir kelime. Temel olarak, rahat olduğunuz ve bu konuda iyi hissettiğiniz zamanları ifade ediyor. Doğal olarak mekânımız da çoğunlukla ev oluyor. Yumuşak terlikler, güzel bir fincan çay veya iyi bir yemek size bu tarzı yaşatabiliyor çünkü önemli olan vesileler değil hisler. Öyle ki Danimarka’nın her sene Dünya Mutluluk Raporu’nun üst sıralarında yer almasının nedenlerinden birinin hygge olduğu düşünülüyor.
BBC’ye göre hygge, kuzeyin acımasız kışlarıyla baş etmenin bir yolu. Zira Danimarka, mevsimin en kötü döneminde günde 17 saate kadar karanlığa gömülebiliyor ve hava sıcaklığı genellikle 0 derece civarında oluyor. Yani içeride kalmaktan başka yapacak pek bir şey yok. Bu da Danimarkalıları ev içi etkinlikleri konusunda yaratıcı olmaya zorluyor. İşte BBC, hygge’nin bu arayışın sonucu olarak doğduğunu söylüyor ki bu iddia hiç akıl dışı değil. Şimdi gelin, bu sıcak tarzı evinize ve hayatınıza nasıl dahil edebileceğinize bakalım…
-
Arkadaşlar ve aileyle birlikte olun
Marie Tourell Søderberg, ‘Hygge: The Danish Art of Happiness’ (Hygge: Danimarka Mutluluk Sanatı) adlı kitabında, birlikteliğin hygge’nin önemli bir yönü olduğunu söylüyor. Çünkü en sevdiğiniz insanlarla beraber olmak, iyi hissetmenin harika bir yolu. Bir aradayken ne yaptığınızın çok da önemi yok. Bir akşam yemeği partisi, bir sabah kahvesi, bir akşamüstü çayı ya da bir gece film izleme seansı; hepsi mümkün, hepsi güzel.
-
Aynı anda çok iş yapmayın
Hygge tamamen keyif almakla ilgili bir tarz, dolayısıyla özellikle iş dünyasında pek övülen ‘çoklu görev’ becerisinin burada yeri yok. Film izlerken e-postalarınızı kontrol etmek için telefonunuza uzanmak gibi bir alışkanlığınız varsa öncelikle telefonunuzu kapatın. Veya aklınızda mutfağı toplamak olduğu için arkadaşınızla sohbetinize odaklanamıyorsanız arkadaşınızı tercih edin. Sadece boş zamanınızın tadını çıkarmayı hedefleyin ve bu konuda kendinizi asla kötü hissetmeyin. Çünkü bu, hygge’nin çekiciliğinin en önemli parçalarından biri.
-
Stres faktörlerini ortadan kaldırın
Hygge’nin refah duygunuzu iyileştirmesi gerekiyor, bu nedenle sizi stresli veya üzgün hissettiren hiçbir şeye izin yok. ‘The Year of Living Danishly’ (Danimarkalı Gibi Yaşama Yılı) kitabının yazarı Helen Russell’a göre hygge’nin en iyi tanımı, ‘rahatsız edici veya duygusal olarak bunaltıcı herhangi bir şeyin olmaması’… Yani hygge süresi boyunca stres etkenlerinizi ne kadar çok ortadan kaldırırsanız (veya en azından geçici olarak ne kadar en aza indirirseniz), o kadar mutlu olursunuz.
-
İyi beslenin
Hygge yaşam tarzını ‘sağlıklı hazcılık’ olarak tanımlamak da mümkün. Ve haz deyince aklımıza güzel yiyecek ve içeceklerin gelmesi son derece normal. Hygge’de suçluluk yok, o yüzden bu güzel yiyecek ve içecekleri tüketmeye başlamadan önce önleminizi alıp lezzetten aslı vazgeçmeyen sağlıklı seçenekler hazırlamak durumundasınız. Alternatif unlar, şekerler, tahıllar ve doğanın sunduğu çeşit çeşit ot, sebze, meyve bunun için emrinize amade.
-
Rahat giyinin
Hygge’nin en önemli vaadi, sürekli konfor. Ancak bu, kış boyunca pasaklı eşofmanlar giymeniz gerektiği anlamına gelmiyor tabii. Baştan ayağa el örgüleriyle sarıldığınız, yumuşacık katmanlar halinde giyindiğiniz, el yapımına ve geleneksel kış desenlerine önem verdiğiniz bir tarz kendiliğinden şık da duracak, emin olun.
-
Bir mum koleksiyonu oluşturun
Meik Wiking, ‘The Little Book of Hygge’de (Küçük Hygge Kitabı), “Mumlar olmadan hygge tamamlanmış sayılmaz” diye yazıyor. Hygge ile neyi ilişkilendirdikleri sorulduğunda Danimarkalıların yüzde 85’inin cevabı da mum olmuş. Ortalama bir Danimarkalının her yıl yaklaşık 13 kilo mum yakmasının nedeni bu olsa gerek. Sadece bu tarzın gereği olarak, tamamen organik, doğal mumlara yönelin; aşırı yapay kokulu çeşitlerden özellikle uzak durun. Ayrıca genel aydınlatmada gün ışığını taklit eden sarı ışıklara yönelin, hâlâ kullanıyorsanız beyaz flüoresanlara veda edin.
-
Doğayı bitkilerle eve taşıyın
Danimarkalılar doğa sevgisi konusunda rakipsiz insanlar. Dışarısı soğuk olsa bile uzun yürüyüşlere çıkmayı seviyorlar. Ama hava şartları ya da karanlık günler nedeniyle bunun zor olduğu durumlarda da boş durmuyor, doğayı içeriye taşıyorlar. Birkaç güzel ev bitkisiyle bunu başarmak çok da zor değil. Bahçıvanlığın kan basıncını düşürdüğü ve endorfini artırdığı da bilimsel olarak kanıtlanmış bir gerçek olduğundan, bunu denememek için pek mazeretiniz kalmıyor.
-
Bir ateş yakın veya yakılmışa bakın
Mevsim kışken ‘rahatlık’ deyince çoğumuz çıtırtılar çıkararak yanan bir ateşin önünde, gevşeyebileceğimiz bir koltukta oturduğumuzu hayal ederiz. Bu zaten klasik bir hygge tablosu. Ama tabii çoğumuzun evinde şömine yok. Fakat bu sorun değil. TV ekranınıza yanan şömine ya da herhangi bir ateş görüntüsünü yansıtın, sesi açın, koltuğa yerleşin, elinize sıcak içeceğinizi ve kitabınızı alın, dizlerinize örgü battaniyenizi çekin; işte oldu!
-
Evinizi yumuşatın
Yani yumuşak dokulu kumaş ve örtülerle evinizi daha konforlu hale getirin. Kilimler, duvar halıları ve koltukların, kanepelerin üstüne atılmış ya da tatlı sepetlere konmuş çok sayıda küçüklü büyüklü battaniyeyle bunu hızlıca yapabilirsiniz. Ama şunu unutmayın ki basitleştirmek aslında biraz daha karmaşıktır. Başlamadan size yol gösterecek videoları izleyip örnek evleri iyice incelemeyi unutmayın.