Uyku Güzeldir ama Güneş Altında Değil!
Tatil sezonunun başlamasıyla birlikte güneşle temasımız epey arttı. Şezlonga uzanıp tatlı bir uykuya dalmak ya da bronz bir ten uğruna uzun saatleri sahilde geçirmek ise özlediğimiz güneşin zararlı etkilerine davetiye çıkarmak anlamına geliyor. Çünkü masum görünen güneş yanıkları aslında büyük önem taşıyor ve ağrı, kızarıklık gibi geçici şikayetlerin çok ötesinde kalıcı hasar bırakabiliyor. Yaz demek güneş demek. Güneş ise hem fayda hem de sağlığa birçok olumsuz etki demek. Özellikle son yıllarda ozon katmanındaki incelme, bronz tenin moda haline gelmesi, solaryum gibi yapay ışık kaynaklarının kullanımının artması da güneş yanıklarındaki artışta etkili. Bu yanıkların oluşmasındaki en önemli risk gruplarının başında güneş koruyucu kullanmadan cildi güneş ışığından veya solaryum gibi yapay kaynaklardan gelen UV ışığına maruz bırakanlar geliyor. Oysa güneşin UV ışınlarına aşırı maruz kalmak güneş yanığı, erken cilt yaşlanması, hatta cilt kanserine varan sonuçlar doğurabiliyor. Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi’nden deri hastalıkları uzmanı Dr. Öğr. Ü. Özlem Akın, “Cilt kanseri için her ne kadar çevresel faktörler ve kalıtım gibi etkenler söz konusu olsa da korunmasız güneşe maruziyet de önemli bir etkeni oluşturmaktadır” diye anlatıyor. Riski belirlemek…
Sürpriz! Karşınızda Kalorisiz ve Şekersiz Yaz İçecekleri…
Eksik su tüketimi ciddi sağlık problemlerine zemin hazırlayabiliyor. Yemekten sonra bile aç hissetmenin, ani beliren açlık krizlerinin bir sebebi de susuzluk olabiliyor çünkü susuzluk ve açlık hissi beyinde aynı noktayı uyarıyor. Ayrıca su tüketimi dolaşım ve sindirim sistemlerinden endokrin ve sinir sistemine kadar tüm sağlığı destekliyor. Yani yeteri kadar su almak önemli. Bir de yaz mevsiminde olduğumuzu hatırlayın ve beslenme ve diyet uzmanı Nur Sinem Türkmen’den tüyolar barındıran bu yazıyı dikkatli okuyun. Az su tüketimi hangi sorunlara yol açar? Yeteri kadar su tüketmemek, tükürük üretiminin azalmasına sebep olarak ağız ve dudak kuruluğuna yol açar. Ağız kuruluğunu geçirmek için, hiçbir içecek suyun yerini tutamaz. Su harici içecekler ağız ve boğazdaki mukoz membranları kayganlaştırmadıkları için ihtiyaç olan sıvı miktarına ulaşamamaktadır. İdrar rengi sağlık hakkında birçok ipucu verir. Normal şartlar altında idrar; saydam, hafif bulanık ve açık renk olmalıdır. Koyu sarı ve turuncu renkler vücudun susuz kaldığına bir işarettir. Yeteri kadar su tüketilmemesi vücutta kansızlığa çok benzer belirtilere yol açabilir. Vücut susuz kaldığında, kandan su almaya başlar ve bu da organlardaki oksijen miktarının azalmasına sebebiyet verebilir. Oksijensizlik…
Güne Ağrısız ve Zinde Başlamak için 7 Altın Öneri
Bu ayı tatile, sahile, bol bol dinlenip eğlenmeye ayırdık ama daha sabah kalkarken bile yorgunsanız, dayak yemiş gibi uyanıyorsanız bu nasıl mümkün olabilir ki? Çok fazla kişinin boğuşmak zorunda kaldığı bu dertten kurtulmak için çareleri sıraladık. “Sabah yataktan yorgun kalkıyorum, hiç dinlenmemiş gibiyim”, “Dayak yemiş gibi uyanıyorum”, “Yataktan çıkamıyorum, belim korkunç ağrıyor”, “Sabah kalktığımda çok kötü bir kalça ağrısı yaşıyorum”… Bu ve benzeri şikayetler modern çağın koşuşturmacasında artık neredeyse kanıksanmış durumda. Üstelik yaşa da bakmıyor. Peki bütün gece uyuduğumuz halde neden dinlenemiyoruz? Sabahları kalkarken neden her yerimiz ağrıyor? Acıbadem Ataşehir Hastanesi Ağrı Kliniği (Algoloji) uzmanı Prof. Dr. Alp Yentür, normalde sabahları uyanınca dinlenmiş hissedilmesi gerekirken güne ağrılarla başlamanın altında birçok neden yatabildiğini söylüyor. Yentür’den hem sabah ağrılarının altında yatan gizli etkenleri hem de başa çıkma yollarını öğrendik; önemli uyarılarını ve önerilerini dinledik. Stresinizi Yönetmeyi Öğrenin Stres, vücutta bir dizi fizyolojik değişikliğe neden olur. Farkında olmadan kas gerginliğini artırır ve ağrıya neden olan kimyasal maddelerin salınımına yol açabilir. Günümüzde sık görülen bu olgu, yoğun stres altında olduğunuz dönemlerde kaslarda ortay çıkan gerginliğin neden olduğu ağrılardır….
Havuzda Uzun Süre Kalmayın!
Serinlemenin büyük ihtiyaç haline geldiği günlerdeyiz. Ancak şehirde kalmak zorunda olup da çareyi havuzlarda bulanlardansanız bilmeniz gereken bazı önemli detaylar var. Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte serinlemek için havuzları tercih edenler artıyor. Serinlemenin en pratik yollarından biri de havuzlar. Artık tatil merkezlerinin yanı sıra ortak yaşam alanları sitelerin bile vazgeçilmezlerinden biri yüzme havuzları. Ancak bu serin çözüm, beraberinde bazı riskleri de getiriyor. Dermatoloji uzmanı Dr. Aycan Özden Sezgin, başta yüksek klor ve metil siloksan olmak üzere havuzlardaki kimyasalların sağlığı olumsuz etkilediğini hatırlatıyor. Gelin, kimyasallarla dolu havuz suyunun cilde olumsuz etkilerine yakından bakalım… Kanser riski var Havuz sularının klor başta olmak üzere sağlığımızı tehdit eden birçok kimyasalı içinde barındırdığını belirtiyor Sezgin. Bu kimyasal maddelerin cilt kuruluğu, göz kızarıklığı, kaşıntı, cilt üzerinde yanma hissi ve kızarıklığa yol açtığını da söyleyerek ekliyor: “Bunun gibi cilt rahatsızlıklarının yanı sıra burunda tahriş, öksürük, boğazda yanma, baş ağrısı şeklinde başlayıp temas süresi arttıkça öksürük, nefes darlığı, hırıltılı solunum, göğüs ağrısı gibi daha ciddi sorunlara sebep olabilir. Özellikle kapalı yüzme havuzlarında meydana gelen bu rahatsızlıkların yanı sıra uzun süre maruz kalınan klor,…
Yaz Tatilinde Dijital Güvenlik İçin İpuçları
Yaz gelmekte nazlansa da tatil hazırlıkları çoktan başladı. Ama iş burada bitmiyor, tatilde de dikkat etmeniz gereken birçok nokta var. Etrafımızı saran teknoloji dünyasında tüm kullanıcıların, ebeveynlerin, çocukların ve şirket çalışanlarının cihazlarında meydana gelebilecek dijital güvenlik ihlallerine karşı uyanık olması gerekiyor. İpuçlarını uzmanından öğrendik. Havaların ısınması ve okulların 16 Haziran’da tatile girmesiyle birlikte tatil hazırlıkları başladı. Tatilde güneşten korunmak için önlemler aldığınız kadar elektronik cihazları bekleyen çeşitli tehlikelere karşı da tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Cihazlarını ve kişisel verilerini korumayı ihmal eden kullanıcıların tatil keyfini yarıda kesmek zorunda kalabileceğine dikkat çeken Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu’dan, tatile çıkacakların, çocukların ve şirket çalışanlarının kendilerini dijital tehditlere karşı nasıl güvende tutacaklarını öğrendik. Tatile çıkacaklar için dijital güvenlik önerileri 1. Güncelleyin: Akıllı telefonunuza, tabletinize veya dizüstü bilgisayarınıza gelen güvenlik güncellemelerini mutlaka yapın. 2. Sağlamlaştırın: Olası kimlik hırsızlığı saldırılarına karşı koruma sağlamak için tüm çevrimiçi hesaplarınızın parolalarını güncelleyin. Benzer olmayan, güçlü parolalar seçin. Ek olarak, çok faktörlü (MFA) veya iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) çözümlerini kullanabilirsiniz. 3. Yedekleyin: Hırsızlık veya cihazın güvenliğinin ihlal edilmesi gibi olasılıklara karşı verilerinizi…
Evinizi Bir Günde Yaza Hazırlamanın 7 Yolu
Güzelim yazı; kıştan, hadi en iyi ihtimalle bahardan kalma bir evde karşılamak istemezsiniz. Ama hazırlık dediğimizde de gözünüz korkmasın. Sadece bir gününüzü ayırarak evinizi yaza uygun hale getirmenin en iyi yollarını listeledik. Dış mekan ekipmanlarını temizleyin Eğer imkanınız varsa, yani yazlık eviniz, küçük bir bahçeniz veya uygun bir balkonunuz bulunuyorsa işe buradan başlayabilirsiniz. Malum, açık havada vakit geçirmek yazın en büyük zevklerinden biridir. Dış mekan mobilyanız varsa durduğu yerden çıkarın. Zaten açık hava alanında tutuyorsanız üstünü açın ve güzelce temizleyin. Varsa küçük mangalınızı da ovalayıp yaz lezzetlerine hazır hale getirin. Artık açık havada, güzel bir yemek eşliğinde mutlu saatler için hazırsınız. Etrafa yaz kokuları saçın Evinizi yaz kokularıyla doldurup mevsimi erkenden içeri davet edin. Mum, esansiyel yağ difüzörü, oda spreyi gibi mevcut koku kaynaklarınızı hindistancevizi, taze kesilmiş çimen, güneş losyonu, sandal ağacı, narenciye gibi yazı çağrıştıran kokularla besleyin. Bu sayede hızlıca mevsim havasına girebileceksiniz. Battaniye ve yastıkları değiştirin Rahat bir kanepeyi herkes sever ama kimse yazın etrafında kalın bir battaniye görmek istemez. Onları kaldırıp daha hafif ve ferah seçeneklere yönelin. Ağır battaniye ve yastıklar…
Güneşe Hassas Gözler Bu Yazıyı Dikkatli Okusun!
Halk arasında ‘kuş kanadı’ olarak bilinen, gözde şiddetli kızarıklık ve batma hissine yol açan bir hastalık olan pterjium, dikkate alınmazsa kornea tabakasında ciddi zararlara yol açabiliyor. Açık havada güneşin ultraviyole ışınlarına ve tozlu-kuru ortamlara maruz kalan kişilerde daha sık görülen hastalıkla ilgili her şey burada… Halk arasında kuş kanadı, göz bebeğinde et yürümesi veya gözde et büyümesi isimleriyle de bilinen bir hastalık pterjium. Göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil’in “Gözümüzün beyaz kısmı, ince bir zar tabakasıyla kaplıdır. Normalde bu tabaka çıplak gözle görülemeyecek kadar incedir. Ancak göz travması, mikrobik enfeksiyon, alerjik reaksiyon gibi durumlarda damarlar genişleyerek gözde kızarıklık oluşturur. Bu ince zar tabakası, konjonktiva adı verilen bir doku olup gözün saydam kısmını örter. Bu tabakaya ait damar ve bağ dokusunun anormal bir şekilde kalınlaşarak kornea üzerine ilerlemesiyle hastalık oluşmaktadır” diyerek detaylı tarif ettiği bu hastalık, zamanında müdahale edilmezse kornea tabakasına zarar vererek kalıcı görme bozukluklarına neden olabiliyor. Gözün doğal görünümünü bozabilir Açık havada güneşin ultraviyole ışınlarına ve tozlu-kuru ortamlara maruz kalan kişilerde pterjium hastalığının daha sık görüldüğünü dile getiriyor Prof. Dr. Göçgil:…
Zihni, Bedeni ve Ruhu Yaza Hazırlamanın 9 Yolu
Mevsimler arası değişim insana gizliden bir coşku verse de yorucu olabilir. Önden biraz hazırlık yaparsanız heyecanınızı kesintisiz yaşayabilirsiniz. Kilit 9 adımı anlatıyoruz. Kasmayın Yaz, kilonuz ya da yaşınız kaç olursa olsun, her zaman ‘plaj vücudu’ baskısıyla el ele gelir maalesef. Oysa o meşhur plaj vücuduna sahip olmanın ilk ve tek kuralı, bir vücuda sahip olmak ve sahile gitmektir. Bunu unutmayın ve düstur edinin. Güzel olmak tamamen güzel hissetmekle ilgilidir; gerçekçi olmayan klişelerle kendimizi yormamıza gerek yok. Gevşemeye başlayın Artık günler daha uzun, daha mutlu ve biraz daha tembel. Bu tembellik iyi bir şey olabilir ve günün belirli noktalarında kendimizi buna kaptırabiliriz. Sükunet, dengeli bir kontrol ve huzur duygusu; zihninizin yarışmayı bırakmasına, sakinleşmesine ve odaklanmasına izin verebilir. Ne zaman bunaldığınızı hissederseniz, derin nefesler almak için zaman ayırın. Kulağa klişe gibi gelebilir ama işe yaradığı kanıtlanmış bir bilgi bu. Egzersiz rutininizi sürdürün Vücudu yaza hazırlamak söz konusu olduğunda iki alternatif vardır: Birincisi, yıl boyunca egzersiz rutininizi sürdürmektir. İkincisi de bu rutini temel olarak alıp yeni bir şeyler ekleyerek çeşitlendirmek. Yeni bir şey deneyin Güzel hava kendimizi…
Zayıflamak İsterken Bu Hataya Düşmeyin!
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz aralıklı oruç modeli, yaz mevsiminde popülaritesini birkaç kat daha artırıyor. Ancak doğru uygulanmadığında bu diyetin yarardan çok zarar getireceğini unutmamak lazım. Yaz aylarının da gelmesiyle birlikte zayıflamak isteyenlerin sıklıkla tercih ettiği ve son zamanlarda popülerliği gittikçe artan aralıklı oruç diyet modelinin popülaritesi artıyor. Feride Fonksiyonel Yaşam Koordinatörü uzman diyetisyen Başak Satar, bu modelin kilo vermek dışında çok sayıda hastalığı önlemede de önemli bir yöntem olduğunu belirtiyor ama bir uzman eşliğinde uygulanması gerektiğinin de altını çiziyor. Satar, aralıklı oruç uygulamasının birkaç farklı metodu bulunduğunu dile getiriyor: “Aralıklı oruç uygulayan bireyler sadece belirli zamanlarda yiyecek alımını izler. Yeme aralığı dışında kalan oruç aralığında genellikle hiçbir şey tüketmez veya şekersiz, sade içecekler tüketirler. Böylece yiyecek ve içecek seçiminde zorlanmazlar, aynı zamanda sürekli yemek ve öğün planlamasından uzaklaşmış olurlar. Genellikle uygulanan aralıklı oruç türleri 16:8, 5:2 veya ‘ye/dur/ye’ olmak üzere üç tanedir. 16:8 yöntemi birçoğumuzun bildiği, 8 saat yeme aralığı bırakılan, 16 saat oruç (açlık) halidir. Yaygın olarak uygulanmaktadır. 5:2 metodunda ise 5 gün normal beslenme, 2 gün çok kısıtlı kalori tüketimi gerçekleştirilir. Kısıtlı…
9 Soruda Bahar Alerjisi Testi
Hapşırma nöbetleri, gözlerde kızarma ve sulanma, öksürük, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı, gözaltlarında mavimsi morluklar… Bunlar gibi daha birçok şikayete yol açabilen bahar alerjisi, doğanın canlanmasına inat, pek çok kişide yaşam kalitesini düşürüyor, sağlığı olumsuz etkiliyor. Sizde olup olmadığını nasıl anlarsınız, ne tür önlemler alabilirsiniz; anlatıyoruz. Solunum yolu alerjik hastalıklarının görülme sıklığı son yıllarda tüm dünyada artıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, “Alerji, bağışıklık sistemimizin dışarıdan gelen yabancı maddelere karşı aşırı tepki vermesi durumudur. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkan, halk arasında ‘saman nezlesi’ ve ‘bahar alerjisi’ olarak adlandırılan bu alerjik reaksiyonlardan ülkemizde en çok sorumlu olan bitkiler; çayır (çimen), ağaç (özellikle yaprak döken ağaçlar) ve yabani otlardır. Yapılan çalışmalar, yine ülkemizde bahar alerjisinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde 10 olduğunu göstermektedir. Bahar alerjisi gerekli önlemler alınmaz ve tedavi edilmezse sinüzit, otit (orta kulak iltihabı), hatta astıma neden olabilmektedir” diyor. Peki bahar alerjimiz olup olmadığını hangi sinyallerle anlayabiliriz? Doç. Dr. Sevim bu sinyalleri ve korunma yollarını anlatıyor. Bahar alerjiniz var mı? Doç. Dr. Tülin Sevim, bahar alerjisinin öne çıkan…