Sankalpa, Sanskritçe bir sözcük ve bir şeyi kuvvetlice istediğimizde, etraftaki hemen her şeyin ona ulaşmamızdaki aracılar haline dönüşeceğini söylüyor. Yani… Ne istediğine çok dikkat et çünkü eninde sonunda olacaklar!

Yatsan

Sankalpa, Sanskritçe bir sözcük. En kalpten dileklerimizi, en kendi yolumuza ait niyetlerimizi, tutkularımızı, kararlılıklarımızı, yüksek benliğimizden gelen hedeflerimizi ifade ediyor.

Ve eğer birileri istiyor diye, mecburiyetten, sevilmek, saygı görmek, para kazanmak ya da statü sahibi olmak için değil, hakikaten içimizden geleni yaparak yaşarsak istediğimiz her şeyin zaten bizde olduğunu fark edeceğimizi söylüyor.

Ama aktiflik istiyor bir yandan da sankalpaya ulaşmak.

Çalışma, üzerinde uğraşma, hırstan arınmış bir azim bekliyor.

Yani “Ben dileğimi diledim, çaputumu ağaç dalına astım, şimdi olmasını bekliyorum” yok.

“Dileğimi diledim ve şimdi ona doğru küçük küçük çalışıyorum” var.

Kalpten isteyene her şey başka görünür

Ne istediğine çok dikkat et çünkü eninde sonunda olacaklar!

Bir şeyi kuvvetlice istediğimizde, etraftaki hemen her şeyin ona ulaşmamızdaki aracılar haline dönüşeceğini söylüyor sankalpa.

Mesela artık daha sağlıklı olmayı istediğimizde önümüze sağlıklı yemek tariflerinin çıkmaya başlayacağını…

Ya da sırt ağrılarından şikâyet etmeye başladığımız bir günün akşamında bir pilates hocasıyla tanışabileceğimizi…

İlla büyük hedefler olmak zorunda değil sankalpa halleri.

Mesela ben bu ara enginarla ilgili böyle haller yaşadığımı fark ediyorum gün içinde sık sık.

Her bahar olduğu gibi bu bahar da, enginar mevsimi boyunca kırk tane enginar yemeye niyetlendiğim için algılarım enginara karşı öyle açık ki yepyeni tarifler düşüyor önüme, enginarlar geliyor hediye, enginar illüstrasyonları çıkıyor karşıma, bilmediğim bir sürü şey öğreniyorum, yanım yörem enginarla doluyor, niyetim hakikat oluyor.

Hedeflerine hırsla değil, şefkatle yaklaş

Senin niyetlerin, dileklerin, arzuların, sadece özünden gelen hedeflerin ne bilmiyorum ama ben kendi hayatımda şunu hep gördüm ki, ister büyük, ister küçük şeyler olsun istediklerim, onları sadece dileyip bırakmakla da deli gibi yakalarına yapışmakla da var edemedim.

Ne zaman şefkatli, dostça, itimada dayalı bir ilişkimiz oldu hedeflerimle, o zaman da zaten yanı başımda olduklarını fark ettim.

Halihazırda içimde olmayan hiçbir şeyin önce hedef formuna, sonra hakikat suretine bürünemeyeceğini artık anladım.

Bu yüzden hedeflerim kendime doğru.

Çünkü, aslında, zaten bende arzuladıklarım.

Bu bahar bana bir sürü reçete, kadınlardan kadınlara aktarılan türlü bilgelik, tarlalarda neşe, sofralarda nefasetle beraber bunu da; hedefe ulaşmak için ileriye, dışarıya, uzağa gitmek değil, derine kazmak gerektiğini hatırlattı ya enginarlar, çok yaşasınlar…

Senin sankalpan nedir?

Eğer hâlâ bilmiyorsan belki de bulmanın zamanı artık gelmiştir.

Sankalpanı nasıl bulursun?

* Sankalpanı bulmak için gelecek zamanlı cümleler kurma. Mesela “Dünyayı gezeceğim” demek yerine, dünyayı şu anda, olduğun yer ve halde sevdiğini hisset. O sevgi seni dünya ile türlü karşılaşmalara götürecek olan bilet.

* Sankalpanın büyük ve dışarıdan fark edilen şeyler olması gerekmez. Takdir beklentisiyle yapılan iyilikler de sankalpaya girmez. Eğer büyük bir evde yaşamak istiyorsan ama bunu başkalarına gösteriş yapmak için arzuluyorsan o istek bir çeşit hırstır, seni tüketir. Sankalpa başkalarının iradesiyle ilgili olamaz.

* Sankalpanı bulmak için düzenli meditasyon yapabilir, meditasyon sonrası hissettiklerini yazabilirsin. Bu gerçekten işe yarayacaktır.

* En önemlisi de şu ki, sankalpa bir sonuç değil, süreçtir. Şimdi ve buradadır. Onu bulmak için kendine ve ‘an’a bakmayı hatırlaman yeterlidir.