iyiuykuiyihayat.com Yatsan’ın yaşam tarzı sitesidir
Şimdi Abone Ol
Trend Haberleri

Güncel Kültür

Yatsan
Ayın Teması, Güncel Kültür, İyi Hayat, Şehre Dönüş / Küçük Kaçamaklar

Eylül Ayında Daha İyi Bir Yaşam İçin 5 Öneri

Giderek daha çok insan kafasında yeni yılı 1 Eylül’den başlatıyor. Çünkü bu ay, hayatımızda küçük değişiklikler yapmak için mükemmel bir zaman. Yazın tembel günleri geride kalırken kendimizi yenilenmiş, rahatlamış ve gençleşmiş bulmamız için en uygun aralığı sunuyor. Siz de bu yıl kendinize sözler vermeye başlamak için 31 Aralık gece yarısını beklemeyin. Daha iyi bir siz için buradan başlayın. Meditasyon Yazın çöken rehavet hissi; okulların açılması, iş hayatının hız kazanması ve şehre dönüş baskısıyla birlikte, hızla kaybolabilir. Zihninizi sakinleştirmek için her gün birkaç dakika ayırmanız, genel olarak çok daha sakin bir hayata kavuşmanızı sağlayabilir. Meditasyon deyince aklınıza sadece tütsülerle ve çeşitli klişelerle dolu bir oda gelmesin. Öğle yemeği arasında masanızda, parktaki bir bankta veya egzersiz sonrasında yoga matınızda da meditasyon yapabilirsiniz. Bu süreçte size yardımcı olabilecek çok sayıda akıllı telefon uygulaması var. Size uygununu araştırın ve gecikmeden başlayın. Bu yazımızda meditasyonun günlük yaşantınıza nasıl entegre edilebileceğini keşfetmenizin yanı sıra, size uygun meditasyon türlerini de inceleyebilirsiniz Soğuk Duş Kulağa zor iş gibi gelebilir ama aslında hem bedene hem de zihne fayda sağlayan basit bir işlem. Günlük…

Yatsan
İyi Hayat, Ayın Teması, Güncel Kültür, İkigai - Yaşlanırken genç kalma sanatı, Tatil Günlükleri, Yaza Hazırlık

Yaz Alerjileri Tatilinizi Kabusa Çevirmesin

Yaz tatili tüm yılın yorgunluğunu attığımız, güneşin, denizin tadını çıkarmak için can attığımız zamanlar. Ama bazen tam da tatil neşemizin yükseldiği zamanlarda yaşadığımız yaz alerjileri, tatilimizi bir kabusa çevirebiliyor. Alabileceğiniz önlemleri öğrenmeye ne dersiniz? Yaz mevsimi alerjileri sıcak havayla birlikte yaşam kalitesini son derece kötü etkileyebilir, hatta hayatı tehdit edebilir. Aralarında ilk akla gelenler alerjik rinit (alerjik nezle, saman nezlesi) ve alerjik konjonktivit (göz nezlesi) yer alıyor. Ayrıca polen duyarlığı olan astım hastalarında bu dönemde hastalıklarına dair şikayetler de kötüleşebiliyor. Dahası da var: Soğuk havuza ve denize girmeye bağlı soğuk alerjileri, vücut ısısı artışına bağlı görülebilen kolinerjik ürtiker (ter alerjisi), havuz kloruna bağlı kontakt dermatit (temas dermatiti), fotokontakt dermatit, ısı ve UV ışınlarıyla ilgili cilt alerjileri (solar ürtiker, sıcak ürtikeri), arı ve böcek sokmalarına bağlı alerjiler… Yani liste uzun. Ancak bu alerjilere yönelik bilgi, hazırlık ve tedaviyle yaz dönemini sorunlu hale gelmekten çıkarabilirsiniz. Peki ama nasıl? Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İnsu Yılmaz anlattı: Alerjik Rinit / Alerjik Konjoktivit / Alerjik Astım  Özellikle çimen ve hububat polenlerine…

Ayın Teması, Doğaya Dönüş, Güncel Kültür, İyi Hayat, Yaza Hazırlık

Güneşe Hassas Gözler Bu Yazıyı Dikkatli Okusun!

Halk arasında ‘kuş kanadı’ olarak bilinen, gözde şiddetli kızarıklık ve batma hissine yol açan bir hastalık olan pterjium, dikkate alınmazsa kornea tabakasında ciddi zararlara yol açabiliyor. Açık havada güneşin ultraviyole ışınlarına ve tozlu-kuru ortamlara maruz kalan kişilerde daha sık görülen hastalıkla ilgili her şey burada… Halk arasında kuş kanadı, göz bebeğinde et yürümesi veya gözde et büyümesi isimleriyle de bilinen bir hastalık pterjium. Göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil’in “Gözümüzün beyaz kısmı, ince bir zar tabakasıyla kaplıdır. Normalde bu tabaka çıplak gözle görülemeyecek kadar incedir. Ancak göz travması, mikrobik enfeksiyon, alerjik reaksiyon gibi durumlarda damarlar genişleyerek gözde kızarıklık oluşturur. Bu ince zar tabakası, konjonktiva adı verilen bir doku olup gözün saydam kısmını örter. Bu tabakaya ait damar ve bağ dokusunun anormal bir şekilde kalınlaşarak kornea üzerine ilerlemesiyle hastalık oluşmaktadır” diyerek detaylı tarif ettiği bu hastalık, zamanında müdahale edilmezse kornea tabakasına zarar vererek kalıcı görme bozukluklarına neden olabiliyor. Gözün doğal görünümünü bozabilir  Açık havada güneşin ultraviyole ışınlarına ve tozlu-kuru ortamlara maruz kalan kişilerde pterjium hastalığının daha sık görüldüğünü dile getiriyor Prof. Dr. Göçgil:…

Yatsan
Ayın Teması, Doğaya Dönüş, Güncel Kültür, İyi Hayat

9 Soruda Bahar Alerjisi Testi

Hapşırma nöbetleri, gözlerde kızarma ve sulanma, öksürük, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı, gözaltlarında mavimsi morluklar… Bunlar gibi daha birçok şikayete yol açabilen bahar alerjisi, doğanın canlanmasına inat, pek çok kişide yaşam kalitesini düşürüyor, sağlığı olumsuz etkiliyor. Sizde olup olmadığını nasıl anlarsınız, ne tür önlemler alabilirsiniz; anlatıyoruz. Solunum yolu alerjik hastalıklarının görülme sıklığı son yıllarda tüm dünyada artıyor. Acıbadem Taksim Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Doç. Dr. Tülin Sevim, “Alerji, bağışıklık sistemimizin dışarıdan gelen yabancı maddelere karşı aşırı tepki vermesi durumudur. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkan, halk arasında ‘saman nezlesi’ ve ‘bahar alerjisi’ olarak adlandırılan bu alerjik reaksiyonlardan ülkemizde en çok sorumlu olan bitkiler; çayır (çimen), ağaç (özellikle yaprak döken ağaçlar) ve yabani otlardır. Yapılan çalışmalar, yine ülkemizde bahar alerjisinin görülme sıklığının yaklaşık yüzde 10 olduğunu göstermektedir. Bahar alerjisi gerekli önlemler alınmaz ve tedavi edilmezse sinüzit, otit (orta kulak iltihabı), hatta astıma neden olabilmektedir” diyor. Peki bahar alerjimiz olup olmadığını hangi sinyallerle anlayabiliriz? Doç. Dr. Sevim bu sinyalleri ve korunma yollarını anlatıyor. Bahar alerjiniz var mı?  Doç. Dr. Tülin Sevim, bahar alerjisinin öne çıkan…

Yatsan
Ayın Teması, Güncel Kültür, İyi Hayat

Seçmen Psikolojisi Nasıl İşliyor?

Kişilerin siyasi tutumlarını şekillendiren psikolojik faktörlerin anlaşılmasına yardımcı olmayı amaçlayan seçmen psikolojisi, uzun zamandır ruh sağlığı biliminin ilgi alanında. Uzmanlar seçmen davranışlarının rasyonel ve psikolojik faktörlerin bir bileşimiyle oluştuğunu belirterek, ‘taraftar, yandaş ve fanatik psikolojisi’ kavramlarına dikkat çekiyor. Şu sıralar yatıp kalkıp seçim konuşuyoruz. Kişiler destekledikleri görüşe bağlı olarak mutluluk duyuyor ya da üzüntü yaşıyor. Aslında tamamı düşünüldüğünde yorucu bir süreç bu. Elbette bu yönüyle ruh sağlığı uzmanlarının da radarına giriyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Feneryolu Tıp Merkezi’nden psikiyatri uzmanı Doç. Dr. Serdar Nurmedov çerçeveyi, “Seçmen psikolojisi, bireylerin siyasi tercihlerinin altındaki psikolojik nedenlerini ve bu tercihlerin nasıl oluştuğunu araştırır” tanımıyla çiziyor. Uzun zamandır psikolojinin ilgi alanında olan bu alanın, bireylerin siyasi tutumlarını şekillendiren psikolojik faktörlerin anlaşılmasına yardımcı olmayı amaçladığını kaydederek,  “Bu faktörler arasında kişilik özellikleri, ideolojik eğilimler, sosyal baskı, kampanya mesajları, lider imajı ve olayların algılanması gibi unsurlar yer alır. Seçmen psikolojisi, seçim kampanyalarının nasıl düzenleneceği konusunda çok önemli ipuçları sağlar. Aynı zamanda seçim sonuçlarını tahmin etmeye de yardımcı olabilir” diyor. Şimdi gelin, bu alanın diğer önemli başlıklarına bakalım… Seçmen davranışları iki başlıkta incelenir …

Yatsan
İyi Hayat, Güncel Kültür, Ramazan

Ramazan Ayında Kimler Nelere Dikkat Etmeli?

Ramazan geldi, iftar sofraları çoğumuzu heyecanlandırmaya başladı. Ancak kronik hastalığı olanlar ve hamileler için durum biraz daha farklı. Çeşitli branşlardan uzmanlar akıllardaki soruları cevaplıyor. Ramazan tüm bereketi ve heyecanıyla geliyor ancak özellikle kronik hastalığı olanlar ve hamileler “Acaba oruç tutabilecek miyim?” sorusuyla baş başalar… Uzmanlara göre, bu soruya mutlaka hekim kontrolünde cevap aranması gerekiyor. Liv Hospital hekimlerinden kalp ve damar cerrahı Doç. Dr. Cem Arıtürk, endokrinoloji ve metabolizma hastalıkları uzmanı Dr. Saida Dashdamirova, Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Gamze Baykan Özgüç bu kişiler için Ramazan’a özel uyarı ve önerilerini sıralıyor. Doç. Dr. Cem Arıtürk: “Kalp dostu besinlerden ramazanda da vazgeçmeyin”   Bazı kalp-damar hastaları için oruç tutmak tehlikeli olacağından kesinlikle önerilmez. Dolayısıyla hastalar, doktorlarının önerileri doğrultusunda hareket etmeli, eğer doktorları izin vermiyorsa kesinlikle oruç tutmamalılar. Oruç tutabilecek kalp hastalarının ise ramazan boyunca dikkatli olması gereken konu, beslenme şeklidir. Vücudumuzun ihtiyacı olan yağ tüketimi için ağırlıklı olarak sağlığımıza ‘iyi’ gelen; diğer adıyla doymamış yağlı besinleri tercih edin. Doymuş yağ içeriği yüksek gıdaları ise belirli ve gerekli ölçülerde tüketin, ‘kötü’ olarak nitelendirdiğimiz trans yağlardan mutlak…

Yatsan
Ayın Teması, Bahar Uykusu, Güncel Kültür, İyi Hayat, İyi Uyku, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Uykuya Dair...

Dünya Uyku Günü’nde Sağlıklı Uykuyu Kutlayın

Dünya Uyku Derneği, bu yıl Dünya Uyku Günü olarak kutlanan 17 Mart 2023 Cuma günü ve etrafında, uyku sağlığı farkındalığı etkinlikleri düzenlemek için küresel bir eylem çağrısı yayınladı. Dernek üyeleri, uyku uzmanları ve 70’ten fazla ülkedeki toplum sağlığı savunucuları, uyku sağlığını geliştirmek için yerel, bölgesel ve ulusal etkinlikler düzenleyecek. Elbette her şey İyi Uyku İyi Hayat için! Bu yıl Dünya Uyku Günü’nün tema cümlesi, “Sağlık İçin Uyku Esastır” olarak belirlendi. Tıpkı iyi yemek ve egzersiz yapmak gibi, uyku da kişinin fiziksel, zihinsel ve sosyal esenliği için temel oluşturan bir davranış. Ancak ne yazık ki hâlâ genel sağlık için gerekliliği tam olarak anlaşılmış değil. İşte Dünya Uyku Günü her yıl uyku sağlığı uzmanları ve iyi uyku savunucularıyla birlikte uyku sağlığını geliştirmek için bir fırsat oluyor. Çünkü unutmayın ki belli bir hedef için güçleri, çabaları birleştirmek, her zaman bireysel mücadeleden daha büyük etki yaratıyor. Siz de Dünya Uyku Günü’nde uyku sağlığı hakkında bilgilenin, bilgi verin ve İyi Uyku İyi Hayat hareketini büyütmeye yardımcı olun! Dünya Uyku Günü neden var? Dünya Uyku Günü, genellikle modern yaşam alışkanlıkları…

Yatsan
Ayın Teması, Güncel Kültür, İyi Hayat, Mart: Uyku Ayı Sakin Kalma Rehberi, Sakin Kal

Çocuklar Resim Çizerek Ne Anlatıyor?

Şu sıralar hepimiz özellikle deprem bölgesindeki çocuklarımızın sakin kalabilmesi için neler yapılması gerektiği üzerine kafa yoruyoruz. Onların kendini ifade etmek için çok sık başvurduğu yollardan biri olan resimler, bu dönemde çok daha önemli işaretler içeriyor. Kendini ifade etmede kullanılan en önemli iletişim araçlarından biri de resim yapmak. Çocuklar içinde bulundukları durumu, anı ve hakikati yetişkinlere oranla daha net, güçlü ve cesur ifade edebiliyorlar. Bu cesaret, onların travma sonrası durumu algılama ve kabullenme sürecini hızlandırıyor. Ancak çocuk ve ergenlerle çalışırken kullanılan projektif resim testlerinin travma dönemlerinde daha dikkatle ele alınması gerekiyor. İletişim danışmanı ve sanat terapisi uygulayıcısı Tüge Sungay, “Çocuklara, deprem anını resmet, bir ev çiz, aile resmi çiz gibi yönlendirici yaklaşımlardan kaçınmalıyız. O ne zaman ve ne çizmek isterse onu çizmeli. Örneğin, bölgedeki çocukların literatürdeki renkleri çok farklı anlamlarda kullandıkları görülecektir. O nedenle kalıplanmış uygulamalar, varsayımlar, kurgulardan kaçınmak ve çizilen resmi, onu yapan çocukla değerlendirmek önemlidir. Müdahalesiz ortamda resim yoluyla elde edilen bilgiler, sözlü iletişim yoluyla çocuktan edinilen bilgilerle bir araya getirilmelidir. Resim yapma süreci ve sonrasında resim üzerine yapılacak sohbet, çocuğun kaygılarını azaltan…

Yatsan
İyi Hayat, Güncel Kültür

Travmada Cinsiyet Farkı

Tüm doğal afetler ve beklenmedik zamanlarda yaşanan olaylar kişilerde travmaya yol açabiliyor. Ancak tepkiler cinsiyetlere göre farklılık gösteriyor. Genellikle erkekler, toplumda genel kabul görmüş cinsiyet rolleri nedeniyle bu travmaları görmezden gelmeye eğilimli olabiliyor. Son deprem felaketiyle bir kez daha yaşadık. Afet sonrası hemen hemen herkeste görülen travma, kişilerin uyum sağlayan baş etme mekanizmalarını olumsuz yönde etkiliyor. Şiddetin tüm alt alanları dahil olmakla beraber, özellikle cinsel şiddet, fiziksel yaralanma ya da ölüm olaylarına doğrudan veya dolaylı olarak tanık olmak, psikiyatri alanında travmatik deneyim olarak adlandırılıyor. Bu süreçte nelere dikkat edilmesi gerektiğini Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden uzman klinik psikolog Solin Çekin anlatıyor. Travmalar farklı tepkilere neden oluyor  Kişinin ruhsal baş etme mekanizmalarını son derece olumsuz etkileyen travmatik deneyimlerin, zamansız gerçekleşmesi ve hatta bazen ölümle sonuçlanması, bu olumsuz etkilerin ana nedenlerinden bazıları. Bu tarz yıkıcı sonuçlara sebep olan travmalar; kaygı, geri çekilme, korku ve kaçınma tepkilerine neden olur. Travmaya dair algıların birçoğu travmanın daha çok fiziksel yaralar oluşturması yönündedir. Ancak travmaların kişiye göre değişmekle beraber, cinsiyetlere göre de zaman zaman farklılık gösterdiği noktalar olmaktadır. Doğal afetler sonunda…

Yatsan
İyi Hayat, Güncel Kültür

Çocuklara Depremi Nasıl Anlatmalı?

Deprem, çocuklar ve gençler üzerinde unutulması zor, derin ve yıkıcı izlere neden oluyor. Güvenlik ve normallik-olağanlık duyuları sarsılıyor, duygusal ve fiziksel tükenmişlik başlıyor. Depremi doğrudan yaşayan bazı çocuklarda ise arkadaşlarının yaralanması ya da hayatını kaybetmesinden dolayı suçluluk gibi duygular gelişebiliyor. Peki, çocuklara bu acıtıcı gerçeği nasıl anlatmalıyız? Yüzyılın en yıkıcı felaketlerinden biri olarak kabul edilen, ülkemizin 10 ilinde binlerce insanın ölümüne ve yaralanmasına yol açan Kahramanmaraş merkezli depremin psikolojik etkileri, özellikle çocuklarda tamiri zor yaralar açıyor. Ebeveynlerin sakin davranarak ve deprem hakkında konuşmaktan kaçınmadan, çocuklarına sarılarak onların yanında olduğunu hissettirmesi bu süreçte büyük önem taşıyor. Memorial Şişli Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikolojisi Bölümü’nden Dr. Melda Alantar, çocukluk çağı ve ergenlik döneminde, depremin yıkıcı psikolojik etkisinin kontrol altına alınması için önerilerde bulunuyor. Tepkiler yaş ve gelişimsel olgunluk düzeylerine göre farklılaşır  Kasırga, bora, hortum gibi diğer doğa olaylarından farklı olarak, depremler herhangi bir uyarı meydana gelmeden oluşur. Birkaç dakika içinde geniş çaplı yıkımlara neden olur. Bu durum, felaket kurbanlarında, başa çıkmayı kolaylaştırıcı psikolojik uyumun azalmasına sebebiyet verir. Hayatta kalanlar, artçı şokların sarsıntıları, patlama sesleri, yıkımı hatırlatan…