Çocukların kitaplara bakışı türlü türlü. Kimine göre dünyanın en sıkıcı işi kitap okumak, kimine göre maceralarla dolu bir karnaval. Olayın mutfağını merak edenler, kitaba tablet muamelesi yapanlar, öykünün kahramanlarını en yakın dostu ilan edenler… İşte kitapların ateş başında anlatılan masallarla başlayıp dijital dünyaya uzanan büyülü yolculuklarını ve çocukların onlarla ilişkilerini kurcalayan bir seçki…

Yatsan

Okuma Karşıtları Kulübü

Lodovica Lodovica Cima-Ilaria Urbinati, YKY

“Kitap okumak denen şey, tamamen öğretmenlerin uydurduğu bir zırvalıktır. Son derece zahmetlidir ve bu zahmet gayet bayıcı, yavaş ve sıkıcıdır.” Leo, Matti, Vic ve Ste tam olarak böyle düşünüyor ve kitap okuma işine bir son vermek için gizli bir kulüp kuruyorlar. Arkadaşlarının kütüphaneden ödünç aldıkları kitapları aşırıp saklamak ve etrafa kitap karşıtı gizemli mesajlar bırakmakla başlıyorlar işe. Peki, kulübün başkanı aşırdıkları kitaplardan birini yanlışlıkla okursa ne olur dersiniz?
Lodovico Cima, kitap okumanın çizgi film izlemekten daha zahmetli olduğunu asla gizlemiyor çocuklardan. Cima’nın yaptığı, zahmetli de olsa doğru hikâye bulunduğunda kitap okumanın dünyadaki en güzel şeylerden biri olduğunu dürüstçe anlatmak.

Yatsan

Hepsi Bir Hikâye

Jeff Mack, Günışığı Kitaplığı

Bir grup korsan kütüphaneyi basıyor ve kendi halinde kitabını okuyan ufaklığın başına çuvalı geçiriverecekken daldaki aslanın kükremesiyle tabanları yağlıyorlar. Tam paçayı kurtardı derken bu defa da rengârenk kasklı, kaykaylı bir fil sürüsünün ortasında kalıyor bizim ufaklık. Yok daha neler, demeyin. Bir ara Elvis Presley, peruklu bir uzaylı tarafından gökyüzüne ışınlanmaya bile çalışılıyor.
Peki ama tüm bunlar ve hatta çok daha fazlası olurken etraftaki onca insanın kıllarını bile kıpırdatmamasında, herkesin son derece mutlu görünmesinde bir tuhaflık yok mu? Yoksa hepsi kitapların büyülü dünyasına dalmış bir çocuğun hayallerine yansıması mı? Öyle ya, her şey kütüphanedeki çocuğun bir kitabın kapağını açmasıyla başlamıştı…

Yatsan Kitap

John Agard, T. İş Bankası Kültür Yay.

Kızılderililerin “Konuşan yapraklar” dediği kitap sözü alıyor ve ilk kez başkalarının değil kendi hikâyesini anlatmaya başlıyor. Masalların ilk kez can bulduğu, insanların onları sadece belleğinde taşıdığı zamanlarda başlıyor onun hikâyesi. Yüzyıllar sonra yazı ve kil tabletler çıkıyor sahneye. Ardından alfabe, parşömen, papirüsler, matbaa…
Kitabın ateş başında anlatılan masallarla başlayıp e-kitaplara uzanan evrimsel yolculuğuna eşlik etmek önümüzde bambaşka ufuklar açarken ‘konuşan yapraklar’la aramızdaki duygusal bağı güçlendiriyor.

Yatsan Bizon Raymon

Lou Beachesne-Kate Chappell, Çınar Yay.

“Mesafelerin ve zamanın solduramadığı sevgiler mucizelere gebedir” diyen sürprizli sonuyla kitap sevgisi, kütüphanelerin büyüleyici dünyası, dostluğun gücü, ayrılıklar ve yeniden kavuşmalar üzerine, muhteşem resimlerle bezeli bir hikâye.
Hani, okumalara doyamadığımız, sayfalarının arasını sığınak, kahramanlarını dost bellediğimiz kitaplar vardır. İşte, Bizon Raymon’un, kahramanı olduğu kitapla küçük Çınar’ın ilişkisi tam da bu türden. Çınar ona dedesinden kalan bu en sevdiği kitabını bir an olsun yanından ayırmıyor. Günün birinde bir talihsizlik sonucu ayrı düştüklerindeyse kendini bambaşka bir hayatın içinde buluyor Raymon. Duyduğu özleme rağmen gülmeyi, eğlenmeyi, mutlu olmayı yeniden öğrendiği bu hayat bir kütüphanede geçiyor. Peki ya Çınar?

Yatsan Gelmiş Geçmiş En Kötü Kitabım

Allan Ahlberg-Bruce Ingman, Hep Kitap

Sabahın erken saatleri, bir fincan kahve, boş bir sayfa, fikirlerle dolup taşan bir beyin, hatta Roald Dahl’ınkini aratmayacak türden bir yazı yazma kulübesi… Bir yazar için bundan daha iyi bir başlangıç az bulunur. Evet, yazarımız da aynen böyle düşünüyor ve kitabını yazmak için kulübesine kapanıyor. Aklında iki çocuklu bir aileye usul usul yaklaşmakta olan gözü dönmüş, düzenbaz, sinsi bir timsah hakkında heyecanlı mı heyecanlı bir hikâye var. Bir de kulübeye uçarak giren kediler, ortalığa saçılan kahveler, son anda hatırlanan tatil planları ve kâğıt yiyen salyangozlar olmasa…

Allan Ahlberg, resimli bir kitabın ufacık bir fikirle başlayıp yayımlanmasına kadar süren yolculuğuna ortak ediyor bizleri. Bir taraftan yazarın fikrini adım adım bir hikâyeye dönüştürmesini ve nasıl bir çalışma sürecinden geçtiğini izlerken, diğer taraftan olayın mutfağındaki kahramanlarla tanışıyoruz.

Yatsan Öykü Ağacı

Claudio Gobbetti-Diyana Nikolova, Arden Yay.

Kitapların düşler ülkesinde tomurcuklanıp okurların rüyalarına uzanan büyülü yolculuğuna çıkıyoruz. Hem çok yaşlı hem de hiç yaşlanmayan rehberimiz bir düş bahçıvanı. Tıpkı her yazar gibi tohumlarını düşlerinden, hayallerinden, rüyalarından topluyor. Yaşlı adamın zamansızlığı, yaşadığı ülkenin ve hareketlerinin düşselliği insanı öyle sarıyor ki eski daktilosunun tuşlarına vurmaya başladığı an tarihin ilk ‘bir varmış bir yokmuş’unu duyuyoruz sanki.

‘Öykü Ağacı’, yazarların kalplerinde tomurcuklandığı ilk andan itibaren eserlerine besledikleri duyguyu görünür kılıyor ve çocuk okurlara “Tanık olduğunuz bu görkemli yolculuk sizinle tamam, düşler ülkesinden kopup gelen öyküler sizin hayallerinizi, rüyalarınızı süslediği müddetçe anlamlı” diyor.

Yatsan Aç Bu Küçük Kitabı

Jesse Klausmeier-Suzy Lee, Meav Yay.

Okumayı eşsiz bir deneyime dönüştüren, özel tasarımı ve sürprizleriyle büyüleyen bu küçük kitabı açtığınızda ne mi bulacaksınız? Başka bir kitap ve başka bir kitap ve başka bir kitap… Küçük kırmızı kitap, bir uğurböceğinin hikâyesini anlatıyor. Uğurböceğinin elindeyse kurbağanın hikâyesini anlatan küçük yeşil kitap var. Tabii ki kurbağanın elinde de başka bir kitap, başka bir hikâye duruyor. Gittikçe boyutu küçülüp anlattıkları büyüyen bu rengârenk serüven nereye mi varıyor? Gökkuşağına, devin hikâyesine ve tahmin edemeyeceğimiz bambaşka hikâyelere.

Yatsan Bu Bir Kitap

Lane Smith, Uçanbalık Yay.

“Elindeki ne, üzerine nasıl tıklıyorsun, görüntülü konuşma yapabiliyor musun, karakterleri dövüştürebiliyor musun, şifre soruyor mu?”…
Başını bir an için bilgisayarından kaldıran eşeğin, arkadaşı maymunun elindeki kitaba ilişkin sorduğu bu sorularla açılıyor öykü. Maymun, belli ki teknoloji dehası olan arkadaşına bıkıp usanmadan elindekinin bir kitap olduğunu, onunla internete girilmediğini, şarj edilmesine ve kullanıcı adına gerek olmadığını anlatmaya çalışıyor. Peki, tüm bunları yapamıyorsa bir kitap ne işe yarar ki? Sevimli maymuncuk sonunda “Al kendin bak” dercesine kitabını arkadaşına vererek anlatıyor bunu. Tabii ki veriş o veriş, geri alabilene aşk olsun!

Yatsan Kitap Nasıl Okunur?

Daniel Fehr-Maurizio A.C. Quarello, Çınar Yay.

Elinizdeki kitabı baş aşağı çevirebilir, fırıl fırıl döndürebilir, taklalar attırabilir, sallayıp çalkalayabilirsiniz. Ama o zaman Hansel ve Gretel’in baş aşağı durmasına, Yaşlı Baba Yanga’nın evinin tepetaklak olmasına ve Moby Dick’in denizinin çocukların ve cadının kafasına dökülmesine de razı olmalısınız. İyisi mi siz Uluslararası Gençlik Kütüphanesi tarafından hazırlanan White Ravens 2018 seçkisinde de yer alan ‘Kitap Nasıl Okunur?’a bir göz atın.

Yatsan Okumayı Çok Seven Fare ve Bir Dostluk Öyküsü

Barbara Wersba, Kelime Yay.

Okumayı çok seven yalnız bir fareyle yalnızlığı çok seven bir yazarın birbirlerini ve dostluğu keşfetme hikâyeleri içimizi ısıtırken dünya edebiyatının ustalarına da selam gönderiyor.

İsmini Walter Scott’tan alan Walter okumayı çok seven bir sokak faresi. Biraz yaşlanınca bir evde yaşamaya başlıyor. Ev sahibi Amanda ise 70 yaşlarında, gününün çoğunu okuyup yazarak geçiren, yalnızlığı seven bir çocuk kitapları yazarı. Altı aydır Amanda’nın evinde ona görünmeden yaşayan ve günlerini kitap okuyarak geçiren Walter, bir gün artık ev sahibiyle tanışmaya karar verince hikâye de başlıyor. İkilinin “Benim Adım Walter, ben de burada yaşıyorum” yazılı notla başlayan mektuplaşmaları bekleyişlerle, heyecanla ve paylaşımlarla dolu bir oyuna dönüşüyor.

BUNLARI ISKALAMAYIN

  • Dünyanın En Yüksek Kitap Dağı, Rocio Bonillla, Günışığı Kitaplığı
  • Gizem ve Hayalet Öyküleri-Yazı Dersleri, Megan Cullis-Sarah Courtauld-Matthew Oldham, T. İş Bankası Kültür Yay.
  • Sadece Bir Kitap mı?, Jeanne Willis, Mavibulut Yay.
  • Kitapsever Bay Tilki, Franziska Biermann, Hep Kitap
  • Tek Başıma Okumaktan Korkuyorum, Olivier de Solminihac, Tudem Yay.

Yatsan Yatsan Yatsan Yatsan Yatsan