Hepimiz sağlıklı ilişkiler kurmak istiyoruz ama çoğumuz bunu nasıl sağlayabileceğimizi bilmiyoruz. Neler yapılabilir, birlikte bakalım.
Baştaki gibi davranmaya devam edin
İlişkinizin ilk zamanlarını hatırlayın. Evde olsanız bile üstünüze başınıza dikkat ederdiniz, birlikte program yapmaya üşenmezdiniz, birbirinize özen gösterdiğinizi her fırsatta belli ederdiniz. Ama zamanla işler değişti. Sabrınızı, yumuşaklığınızı, düşüncenizi, anlayışınızı, bir zamanlar sadece onunla olabilmek için gösterdiğiniz genel çabayı kaybettiniz. Yaygın karşılaşılan ve aslında bir krize dönüşene kadar kimseyi şaşırtmayan bir durum bu. Ama yavaşlatmak, hatta terse döndürmek mümkün. İlişkinizin ilk yılını düşünün ve onun için yaptığınız her şeyi yazın. Şimdi listenizdekileri tekrar yapmaya başlayabilirsiniz.
Ona ne istediğini sorun
Muhtemelen zamanla birbirinizi çok iyi tanıdığınızı ve karşılıklı olarak artık herhangi bir durumda birbirinize ne istediğinizi sormaya gerek olmadığını düşünüyorsunuz. Büyük hata! Kendinizden pay biçin; her insanın zaman içinde değişmeye açık beklentileri vardır. Ve karşınızdakinin bunları hiç umursamadığını düşündüğünüzde yaralanırsınız. Ona ne istediğini sormanın günlük hayattan duygusal ve cinsel isteklere kadar çok fazla şeye uzandığını unutmayın ve mutlaka fikrini alın.
‘Günün nasıl geçti’nin bir adım ötesine geçin
Birbirinizle ilgilenme sorunuz artık ağzınızdan biraz ezbere çıkıyor olabilir: “Günün nasıl geçti?” Aslında sıradışı haller dışında bu standart soruya alacağımız cevabı da daha sormadan biliyoruz: “İyi, seninki nasıldı?” Ama bu âdet yerini bulsun diye sorulmuş sorularla hiçbir yere varamazsınız. Aksine, bu yüzeysellik bağlantınızı geliştirmek için hiçbir şey yapmadığınız anlamına gelir ve ilişkiniz hızla heyecanını yitirip eskir. Oysa soruyu sadece biraz derinleştirerek bundan kurtulabilirsiniz. “Günün nasıldı?” dedikten sonra daha yaratıcı birkaç soru daha ekleyin. “Öğlen iş yemeğine çıkacağını söylemiştin, nasıl geçti?”, “Bugün en çok neyle eğlendin?” gibi küçük ek cümlelerle sohbeti zenginleştirin. Gerçekten bu küçücük hamleyle bile çok şey değişecek, şaşıracaksınız.
Seksi hissedin, hissettirin
Hem siz hem de o, birbirinizde seksi bulduğunuz davranışları artırmaya, bulmadıklarınızı sınırlamaya karar verin ve ilişkinizde nelerin değişebileceğini birlikte keşfedin. Bu söylediğimizi lütfen en geniş biçimde düşünün. Seksi kelimesi kesinlikle yatak odasını ilgilendirir ama asla burayla sınırlı değildir. Günlük hayat akışında karşı taraf hakkında bizi heyecanlandıran şeyleri de temsil eder. Birlikte yemek yapmayı seksi buluyorsanız o kutucuğa bir artı, tuvaleti kapısı açık kullanmayı seksi bulmuyorsanız o haneye bir eksi koyarak ilerleyip birer liste oluşturabilirsiniz.
Birlikte geçirdiğiniz zamanda yaratıcı olun
Beraber akşam yemeği yiyip film izlemek elbette güzeldir ama küçük yeniliklerin ilişkinizi nasıl gençleştirebileceğine de inanamazsınız. Sizi hemen bu konuda bolca seçeneğe yer verdiğimiz ‘Sevgiliyle yapılacak 10 eğlenceli şey’ yazısına alalım. Çok fazla para ve efor harcamadan ne kadar çok şey yapabileceğinizi görünce hemen harekete geçeceğinize eminiz.
Her gün ona özel bir zaman ayırın
Günlük yaşam ve iş hayatı çoğu zaman aklımızdaki en önemli şeyler haline gelebilir. Bu da büyük ölçüde biz farkına bile varmadan sevgilimiz ya da eşimize ayırmak istediğimiz zamandan veya enerjiden çalar. Bunu planlamak zorunda kalsanız dahi vazgeçmeyin, hayatınızdaki en özel insan için gün içinde aralarla zaman ayırın. Bir süre sonra bu da yapmayınca eksikliğini hissettiğiniz bir alışkanlık halini alacak zaten.
İhtiyaç halinde kavga molaları alın
İlişkilerde çatışmalar kaçınılmazdır. Ancak ortaya çıktıklarında onlarla nasıl baş ettiğiniz çok önemlidir. Her şeyden önce düşünceli olmayı, hem ona hem de kendinize karşı nezaketi elden bırakmamayı unutmayın. Stresin artmaya başladığını görürseniz her ikiniz için de harareti düşürmeyi sağlayacak bir mola verin. Hatta isterseniz kendinize salim kafayla düşünmek için bir vakit ayırıp randevulaşabilirsiniz de. “Bu konuya dönmeyi yarın akşamüstüne bırakalım” demek başta komik gibi gelebilir ama faydalı olduğunu göreceksiniz.
Özür dileyin
Her zaman haklı olamazsınız. Üstelik ilişkilerde çoğu zaman haklılık diye bir şey de yoktur. Özür dilemenin iyi bir şey olduğunu bildiğiniz halde dile getirmekte zorlanıyor olabilirsiniz. Ama içten bir özür cümlesi, gerçek bir etki yaratır. Karşınızdaki kişi incindiğini söylüyorsa bunun doğruluğunu kabul edin. Birini seviyorsanız isteyerek veya istemeyerek onu kırdığınızda siz de iyi hissetmezsiniz zaten. Unutmayın; yaptığınız ya da yapmadığınız şeylerin doğruluğu ya da akla yatkınlığı konusundaki fikriniz ne olursa olsun, neden olduğunuz acı için her zaman özür dileyebilirsiniz.
