Artık biliyoruz; vücudumuzdaki pek çok sorun, uykumuzun kalitesizliğinden kaynaklanıyor. Fakat aynı zamanda yine vücudumuzdaki pek çok sorun, kalitesiz uykumuzun da sebebi. Bu kez radarımızı, iyi uyku ile dişler ve ağız bölgesi arasındaki ilişkiye çeviriyoruz.

Yatsan

“Uyku, yaşamımızın temel bir öğesi. Ayrıca bedenimiz için günlük olarak tekrarlanan bir yenilenme ve tamir süreci. Son yıllarda yapılan araştırmalar bize, kaliteli bir uykunun, yani düzenli ve kesintisiz bir uyumayla girilmesi gereken REM gibi derin uyku aşamalarının gerçekleşmesinin, sağlığımız üzerindeki inanılmaz olumlu etkilerini gösteriyor. Uyku sadece günlük yaşam kalitemizi değil, uzun dönem sağlıklı kalmamızı ve hatta yaşam süremizi bile belirleyen en önemli etmenlerden biri.”

Diş hekimi ve ortodonti uzmanı Doç. Dr. İlhan Metin Dağsuyu, sözlerine böyle başlıyor. Hemen ardından da uzmanlığıyla ilgili alana derinlemesine dalıyor ve özellikle uyku kalitesi ile dişler ve ağız bölgesi arasındaki ilişkiye dikkat çekiyor. İşte Doç. Dr. Dağsuyu’nun verdiği önemli bilgiler…

Çenenin Hayati Rolü 

  • Uykuya daldıktan sonra horlamamız, rahatsız bir süreç geçirerek sık sık pozisyon değiştirmemiz ve uyanmamız, yarı uykulu halde nefes alamadığımızı hissetmemiz veya hareket etmek istesek de vücudumuzu hareket ettiremememiz… Bu gibi belirtilerle kendini gösteren uyku apnesinin (uyku durması) en önemli nedenlerinden biri de özellikle alt çenemizin geride konumlanması veya üst çenemizin darlığıdır.
  • Alt çenenin konumu, uyku için hayati derecede önemli olan yutak bölgesinde bir boru formundaki üst havayolunun genişliğini ve hacmini belirler. Alt çenenin çocukluk döneminden itibaren yetersiz gelişimi ve geride konumlanması havayolu hacmini daraltır.
  • Gün içinde dik duruşumuza bağlı olarak ciddi bir sorunla karşılaşmasak da uyku sırasında dilimiz, boğazımız ve yumuşak damağımızdaki kasların tümü gevşer ve alt çenenin geriliğine bağlı, zaten dar olan üst havayolu akımı tamamen veya kısmen kapanabilir.
  • Kısmen kapanıklık horlamaya, tamamen tıkanma belirli süreler vücudumuzun tamamen oksijensiz kalmasına neden olan uyku apnesine yol açar. Bu sürecin her gece tekrarlanması, aslında uyku sırasında dinlenmesi gereken kalbimiz, akciğerlerimiz ve beynimiz gibi tüm iç organlarımızın aksine daha da yorulmasına, yıpranmasına ve sonuçta erken yaşlanmasına neden olur.
  • Uyku problemi yaşayan bireylerde çenenin az gelişimine, darlığına ve özellikle geriliğine bağlı olarak, dişlerdeki çapraşıklıklar dikkat çekicidir. Estetik bir problem olmanın ötesinde çapraşıklıklar dişeti rahatsızlıklarına ve buna bağlı kemik kayıplarına yol açar. Daha fazla oksijene ihtiyaç duyulması nedeniyle solunum ağızdan yapılır ve normalde uykuda kapalı olması gereken ağızda tükürük akışı bozulur. Dişler ve dişetleri kuru kalır, dişlerde çürük gelişimi hızlanır ve dişetlerindeki hastalıklar ilerler. Büyük oranda rahatsız edici bir ağız kokusu ortaya çıkar.
  • Bu bireylerde aşırı diş gıcırdatmaya bağlı olarak dişlerde ciddi aşınmalar görülür ve alt çeneyi kafatasına bağlayan temporomandibuler eklemde ciddi problemler gelişebilir. Tüm bu problemler ağız sağlığını ve günlük yaşam kalitesini ciddi olarak etkiler.

İşte Çene Sorunları ve Çözümleri… 

  • Uyku probleminiz varsa öncelikle bir diş hekiminize veya bir ortodonti uzmanına başvurun. Kapsamlı bir muayeneyle üç boyutlu iskelet ve havayolu hacmi ölçününe olanak sağlayan, oldukça düşük dozlu dental tomografilerle (CB-CT) ilk tanı konabilir.
  • Gerekirse uyku merkezlerinde bir gece geçirmeyi gerektiren uyku testiyle (polisomnografi) probleminizin boyutu ve ciddiyeti belirlenir.
  • Dişler ve çenelerle ilişkili uyku problemi, diş hekiminiz tarafından size özel hazırlanan ve alt çeneyi uyku sırasında geçici olarak tutan bir aygıtla azaltılabilir.
  • Çenelerin özel bir operasyonla öne doğru konumlandırılması (ortognatik cerrahi) ise problemin kesin olarak çözümünü sağlar. Bu süreçte çene eklemine yönelik tedaviler, çapraşıklıkların düzeltilmesi, diş eti rahatsızlıklarına müdahale edilmesi, ağız sağlığınızı yeniden kazanmanızı sağlayacaktır.
  • Bu problem çocukluk döneminden itibaren geliştiği için büyüme dönemindeki çocuklarınızın rutin diş ve çene gelişimi muayenelerini yaptırmayı lütfen ihmal etmeyin!