Doğalı Sofrasına Taşıyan Kazanır
Astım, egzama, besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı giderek artıyor. Üstelik hastaların yaşı da düşüş seyrinde. Bu artışta en çok doğal hayatı terk etmemizin payı var. Özellikle çocuklarımızı korumak için neler yapabileceğimizi öğrenerek gidişatı tersine çevirebiliriz. Son yıllarda çocukluk çağında astım, egzama ve besin alerjileri gibi kronik hastalıkların görülme sıklığı arttı. Bu artıştan çevresel etmenler, modern yaşam tarzı ve beslenmedeki değişiklikler sorumlu tutuluyor. Hazır ve işlenmiş besinlerin yüksek oranda tüketimine dayanan Batı tipi beslenme modelinin, çocuklarda astım sıklığını artırdığını belirten Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği üyesi Doç. Dr. Betül Karaatmaca, buna karşın Akdeniz tipi beslenmenin astımdan koruduğunu vurguluyor. Gelin, filmi başa saralım… Bağırsaklarımızda bizimle dost olarak yaşayan, bağışıklık sistemimize omuz veren mikrobiyotamız, yaşamın ilk yıllarında anne sütüyle beslenmeyle zenginleşerek gelişmeye başlıyor. Bağırsakları adeta bir kale duvarı gibi mikroplardan ve alerjenlerden koruyan mikrobiyotamız; besinlerin sindirimi, vitaminlerin sentezi, bağışıklık sisteminin düzenlenmesi, zararlı mikropların dışlanması, toksinlerin ve kanserojenlerin uzaklaştırılması gibi görevleri yerine getiriyor. Modern yaşam tarzının vazgeçilmezi haline gelen işlenmiş ve hazır gıdalar ise bağırsak mikrobiyotasını olumsuz yönde etkileyerek çocuklarda alerjik hastalıkların artışına sebep…
Çocukları Doğaya Gitmek İçin Heyecanlandırmanın Yolları
Telefonlar, tabletler, televizyonlar yüzünden çocuklarla yapılan açık hava etkinlikleri artık çok arka planda kalıyor. Ekran başında geçirilen süre eğlenceli ve hatta bazen eğitici olabilse de doğa kadar öğretici ve mutluluk verici bir şey yok. O zaman gelin çocukları buna nasıl ikna edebileceğimizi öğrenelim. Çocuklar dalları, yaprakları, toprağı sever. Doğanın bu vazgeçilmez parçaları, günümüzdeki pek çok oyuncağın ve akıllı cihazların aksine, kendi başlarına hiçbir şey yapmazlar; bu nedenle çocuk, bunlara yönelik kullanımlar bulmak için hayal gücünü ve yaratıcılığını kullanmak zorundadır. İşte açık hava etkinlikleri çocukları bu yolla konfor alanlarının dışına çıkmaya teşvik eder. Doğada bu manada her türlü fırsat var ve eğer çocuklarınızı bir kere bile eğlenceli açık hava etkinliklerine dahil edebilirseniz, tekrarının gelmesi konusunda her zaman heyecan duyacaklarını görebilirsiniz. Arkanızda iz bırakmayın Bir açık hava etkinliği yaparken hatırlanması gereken ilk ve belki de en önemli şey, içinde bulunduğunuz doğa parçasına saygılı davranmak ve ayrıldıktan sonra arkanızda orada olduğunuza dair hiçbir iz bırakmamaktır. Alanda asla çöp bırakmayın, bunun için ayrılmış bir yere götürebilmek için özenle paketleyip yanınıza alın. Doğal alanda yalnızca zaten düşmüş olan parçaları…
Biyofili Nedir, Evimize Nasıl Taşırız?
Kelime anlamı olarak ‘yaşam sevgisi’ anlamına gelen biyofili, doğadaki diğer yaşam biçimleriyle etkileşime girme veya bunlarla yakından ilişkili olma eğilimini anlatan bir kavram. Son dönemde pek çok alanda, özellikle de tasarım ve dekorasyonda karşımıza çıkıyor. Trendi evimize nasıl getirebileceğimize baktık. Son on yılda, giderek artan sayıda tasarımcı ve mimar, içeriyle dışarı ayrımını belirsizleştirme yaklaşımını benimsedi. Bu tarz aslında yükselerek gelen biyofilik tasarımın ayak sesleriydi. Öyle ki ev sahiplerini ve ofis çalışanlarını doğaya bağlayan bu kavramın, içinde yaşadığımız dönemin en önemli görünümlerinden biri olacağı tahmin ediliyor. Bu noktada, onu bir trendden çok, bir hareket olarak kabul etmek mümkün. Çünkü dünya kentleşmeye devam ettikçe, biyofilik tasarımın nitelikleri daha da önemli hale geliyor. Bu hareketin, son birkaç yılda özellikle pandemi yüzünden evde geçirdiğimiz zamanın artmasının ve gezegenimizin geleceği için artan endişenin bir sonucu olması muhtemel. Peki aslında biyofilik tasarım ne ve evlerimize nasıl dahil edebiliriz? Biyofilik tasarım nedir? Kavram, doğa bilimci Dr. Edward O. Wilson’ın, “İnsanlığın hayata ve gerçekçi süreçlere odaklanmaya yönelik doğuştan gelen eğilimi” olarak tanımladığı biyofili teriminden geliyor. Temel olarak, insanın diğer yaşam biçimleriyle etkileşime…
Açık Havada Nasıl Evde Gibi Hissedilir?
Kesintisiz teknoloji ve her türden ekranla çevrili olduğumuz günümüzde doğaya dönüş denince biraz ürkebilirsiniz. Ama bu, ertelemeniz için yeterli bir sebep değil. Sadece size en yakın park bile olsa dışarı çıkıp doğayla iç içe olmanın pek çok faydası var. Sizin için işleri biraz kolaylaştırmanın yollarını anlatıyoruz. EN YAKININIZDA… Kırsal bir bölgeye kolayca ulaşmak sizin için zor olabilir ama bu, doğayla buluşamayacağınız anlamına gelmez. Arabanız veya bu seyahat için kullanabileceğiniz bir ulaşım aracı yoksa size en yakın parklardan birinde yürümeyi, imkân varsa bir deniz, nehir veya gölün kenarına gitmeyi deneyin. Bir süre sakince kitabınızı okumak için güzel bir yer bulun. Kuşların cıvıltılarını dinledikçe, çıplak ayağınızla çimlere bastıkça, doğaya döndüğünüzü hissetmeye başlayacaksınız. Evinizin, oturduğunuz sitenin ya da işyerinizin küçük de olsa bir bahçesi varsa, hiçbir yere gitmeden de doğayla kucaklaşabilirsiniz. Çevrenizdeki doğayı gerçekten tanımak, bahçenizde nelerin büyüdüğünü, hangi canlıların yaşadığını anlamak için biraz vakit harcayın. Geceleri uyuduğunuz ya da bütün gün çalıştığınız yerden sadece birkaç metre uzakta çeşit çeşit hayat olduğunu fark edince çok şaşıracaksınız. Doğaya dönmenin son derece verimli bir başka yolu da kendi yiyeceklerinizi…
Orman Banyosu Nedir, Nasıl Yapılır?
Zihni rahatlatmanın, bedeni canlandırmanın ve benliği yeniden keşfetmenin kısa yolu doğada. Japonların ‘şinrin-yoku’ adını verdiği orman banyosunun nasıl uygulandığını öğrenerek hızlıca yol alabilirsiniz. Orman banyosu nedir? Orman banyosu; fiziksel, zihinsel, duygusal ve sosyal sağlığınız için bir dizi fayda elde etmek amacıyla, duyularınızı kullanarak kendinizi dikkatli bir şekilde doğaya kaptırma uygulaması. Kaynağı Japonya, bu yüzden şinrin-yoku olarak da biliniyor (Japoncada ‘şinrin’ orman, ‘yoku’ da banyo demek). Ne işe yarar? Doğada orman banyosu yapmak, beynin stresli bölgelerinin gevşemesini sağlıyor. Vücutta pozitif hormonlar salınıyor. Daha az üzgün, kızgın ve endişeli hissediyorsunuz. Stres ve tükenmişlikten kaçınmaya, depresyon ve kaygıyla savaşmaya yardımcı oluyor. Bağışıklığı artırdığı, uygulayanların hasta geçirdiği gün sayısını azalttığı, yaralanma veya ameliyat sonrası daha hızlı iyileşmeye yardımcı olduğunu söyleyen uzmanlar da var. Doğanın bedenimiz kadar zihnimiz üzerinde de olumlu bir etkisi oluyor. Kalp ve akciğer sağlığımız iyileştiği gibi odaklanma, konsantrasyon ve hafıza da artıyor. Doğada bazı ağaçlar kendilerini mikroplardan ve patojenlerden korumak için bazı yağlar ve bileşikler yayıyor. ‘Fitonsit’ adı verilen bu moleküller bağışıklığımıza da iyi geliyor. Orman havasını solumak kanımızdaki doğal öldürücü hücrelerin seviyesini yükseltir. Bu…
Yeni bir cilt için 13 doğal nemlendirici
Piyasada pek çok ürün var ama ellerinizle hazırladığınız nemlendirici kadar doğalı yok. Hem cildinize ne sürdüğünüzü bildiğiniz için daha güvenli hem de bütçe ve çevre dostu bu seçenekler için pek çok malzeme hemen mutfağınızda duruyor.
Doğayı evinize getirmenin 9 yolu
Mutlu ve sağlıklı bir yaşamın en kısa yollarından biri doğayla iç içe olmak. Fakat şehir hayatında bu pek mümkün olamıyor. Ama hemen pes etmeyin, size doğayı evinizde hissetmenin ipuçlarını veriyoruz.
Doğayla ilişkimiz hakkında her şey
Bir dağın veya denizin karşısında hiç büyülenmiş gibi kalakaldınız mı? Vahşi bir hayvanı doğal ortamında görmek sizi hiç heyecanlandırdı mı? Hiç güzel bir çiçeğe veya ağaca bakarken kendinizi çok iyi hissettiğiniz oldu mu? Bunların birini bile yaşadıysanız doğanın sizi nasıl etkilediğini biliyorsunuzdur. Daha fazlasını da biz anlatalım…
Doğanın bilge döngüsünü hatırlamak
Elif Türkölmez’in yeni kitabı ‘Yabani Ot Toplayıcısı’ geçip giden seneyi şefkatle uğurlama, yenisini tazelenerek karşılama hediyesi gibi. Bizi doğanın hayatla eşzamanlı atan kalbine, büyüleyici döngüsüne davet ediyor içerideki yazılar. Bir nevi şifalanma, köklenme rehberi…