Yenilenme sadece fiziksel sağlığımızla ilgili bir durum değildir. Biraz esneklik, biraz da dayanıklılık, hem hayatla daha kolay baş etmemizi sağlar hem de uyumlanma ve ilerleme özelliklerimizi kuvvetlendirir. Bu yüzden aşağıdaki ipuçlarını bilmekte fayda var.

Yatsan

Duygusal dayanıklılık nedir?

Önce duygusal dayanıklılık ya da rezilyans (resilience) nedir, ona bakalım. Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) tanımına göre bu kavram, zor veya stresli yaşam deneyimlerine başarılı bir şekilde uyum sağlamakla ilgili süreç ve sonuçları ifade ediyor.

Dayanıklılığa giden yol çoğunlukla esnek olmaktan geçiyor. Bu da üzerinde çalışılarak zamanla geliştirilebilen bir beceri. Tabii bunun için zaman, güç ve yakın çevreden yardım istemek gerekebiliyor. Kişisel davranış ve becerilerle (özsaygı, iletişim vs) dış etkenlerin (sosyal destek, kullanılabilecek kaynaklar vs) de çok önemli olduğunu unutmamalı. Çok mühim bir şey daha var: Esnek olmak; stres, duygusal kargaşa ve acıyla sınanmayacağınız anlamına gelmiyor. Aksine, bunlar üzerinde çalışmayı içeriyor.

Duygusal dayanıklılık nasıl artırılır?

Hepimiz hayatta türlü türlü zorlukla karşılaşıyoruz. Hastalık, sevilen birinin kaybı, aldatılmak, işsizlik, maddi istikrarsızlık gibi kişisel krizler yaşayabiliyoruz. Yetmezmiş gibi ortada bir de terör saldırıları, toplu katliamlar, doğal afetler, küresel bir salgın ve savaş gibi trajik olayların ortak gerçekliği var. İşte bunlarla baş edebilmek için dayanıklılık ve esneklik geliştirmek şart. Bunu artırabilmenin net ve evrensel bir formülü yok maalesef. Ama bu yolda katkıda bulunan birkaç kilit faktör var. Gelin, onlara bakalım…

Yatsan

  • Sosyal destek

Araştırmalar yakın veya geniş aile, topluluk, arkadaşlar ve kuruluşları içerebilen destekleyici sosyal yapıların, kriz veya travma zamanlarında kişilerin direncini artırdığını gösteriyor.

  • Özsaygı

Kasım 2020 tarihli bir araştırmaya göre özdeğer veya benlik saygısı da denilen özsaygı ve esneklik yakından ilişkili. Olumlu bir benlik duygusu ve kişinin güçlü yönlerine olan güveni, zorluklar karşısındaki çaresizlik duygularını ortadan kaldırabiliyor.

  • Baş etme becerileri

Problem çözme becerileri, zorlukların üstesinden gelmek zorunda olan kişileri güçlendirmeye yardımcı oluyor. Araştırmalar, iyimserlik ve paylaşım gibi olumlu başa çıkma becerilerinin kullanılmasının, dayanıklılığı artırmaya üretken olmayan becerilerden daha fazla yardımcı olabileceğini söylüyor. Günlük tutun, egzersiz yapın, dışarıda vakit geçirin, sosyalleşin, uykunuzu iyileştirin ve yaratıcı olabileceğiniz alanlarda aktiviteler yapın.

  • İletişim yeteneği

Açık ve etkili iletişim kurabilmek, insanların destek aramasına, var olan kaynakları faydalı kullanmasına ve harekete geçmesine yardımcı oluyor. Araştırmalar etkileşim kurabilen, empati yapabilen ve etrafına güven aşılayabilenlerin daha esnek kişiler olma eğiliminde olduğunu gösteriyor.

  • Duygusal düzenleme

Zora sokan, bunaltıcı duyguları yönetme (veya bunları aşmak için yardım arama) kapasitesi, insanların baş etmeye çalıştığı şeye odaklanmasına yardımcı oluyor. Ve bu özellik, şaşırmayacaksınız ama, dayanıklılığın artmasıyla bağlantılı. Konu hakkında yapılan araştırmalara göre dayanıklılığın, insanların yalnızca sıkıntılı zamanlarda yararlandığı bir şey olmadığını, aksine insanlar her gün, her türlü stresle karşılaştıkça geliştiğini belirtelim.

  • Öz farkındalık

Strese tipik olarak nasıl tepki verdiğinizi anlamak, daha uyumlu stratejiler geliştirmenin ilk adımı. Öz farkındalığın aynı zamanda güçlü yönlerimizi anlamayı ve kendimizi tanımayı da içerdiğini unutmamalı.

 

Kaynaklar:

  1. ecologyandsociety.org/vol20/iss4/art10
  2. frontiersin.org/articles/10.3389/fpsyt.2020.560556/full
  3. onlinelibrary.wiley.com/doi/abs/10.1111/jpc.12260
  4. ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3181637