Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, fazla kilo, stres ve zararlı yaşam alışkanlıkları derken son yıllarda hipertansiyon hastalarının sayısı hızla artıyor. Daha da kötüsü, çoğu kişinin hastalığının farkında bile olmaması. Pek çok sağlık sorununda olduğu gibi, iyi uykunun da çözümde Size 7
etkili önlemi anlatıyoruz.
Türkiye’de her üç kişiden biri hipertansiyon hastalığıyla karşı karşıya. Sağlıksız beslenme, hareketsizlik, fazla kilo, stres ve zararlı yaşam alışkanlıkları son yıllarda bu hastaların sayısının hızla artmasına neden oluyor. Acıbadem Altunizade Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Özkan, “Oldukça yüksek olan bu orandan daha da kötüsü ise; yarıya yakın tansiyon hastasının maalesef hastalığının farkında bile olmaması. Sinsice ilerlediğinden ‘sessiz katil’ diye de anılan hipertansiyon, başta kalp damarları olmak üzere tüm vücutta büyük tahribata yol açıyor” diyor.
Peki hipertansiyonu kontrol altında tutmak için tek yöntem, düzenli ilaç kullanımı mı? Prof. Dr. Özkan, tek yolun bu olmadığını, yaşam tarzında yapılacak birkaç basit değişikliğin kan basıncını kontrol altına almaya katkı sağlayacağını söylüyor. İşte hipertansiyona karşı 7 etkili önlem ve uzmanından önemli uyarılar, öneriler…
Yeterli ve Kaliteli Uyuyun
Bilimsel çalışmalar, uykusuzluk problemi olan kişilerin kan basıncı kontrolünün daha zor olduğunu ortaya koyuyor. Yeterli ve kaliteli uyku için yapılması gerekenleri her fırsatta anlatmaya devam ediyoruz. Prof. Dr. Özkan, uyku apnesi (uykuda solunumun geçici durması) olup tansiyon dengesi bir türlü sağlanamayan kişilerde ise uyku laboratuvarında test yapılmasının önemli olduğunu belirterek, “Apnenin önlenmesi uyku kalitesini artırırken, tansiyonunuzu da dengeye sokacaktır” diyor.
Tuz Tüketimini Sınırlandırın
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre günlük tuz tüketiminin 5 gramı, yani 1 tatlı kaşığını geçmemesi gerekiyor. Zira aşırı tuz tüketilmesi vücutta sıvı tutulmasına ve ödeme yol açarak beraberinde tansiyonun yükselmesine neden olabiliyor. Prof. Dr. Özkan, “Bilimsel çalışmalara göre, erken evrede yakalanan hipertansiyon hastalarında, sadece tuzun azaltılmasıyla tansiyonda yaklaşık 10 birimlik düşme sağlanabiliyor. Bu da neredeyse hafif etkili bir ilacın etkisine eşit demek. Ancak doktorunuz ilaç kullanmanızı önerdiği sürece ilacı bırakmayın” diyor.
Şeker ve Karbonhidrat Tüketimine Dikkat Edin
En az tuz tüketimi kadar şeker ve karbonhidrat alımına da dikkat edilmesi gerekiyor. Beyaz ekmek, unlu mamuller ve tatlılar başta olmak üzere ihtiyaç fazlası her türlü karbonhidrat kilo alımına yol açarken, damarlarda sertleşmeye ve tansiyon değerlerinin yükselmesine neden oluyor. Gizli şeker kaynağı olan meyve, meyve suyu ve alkolün de kan şekerini yükselterek kan basıncını olumsuz etkileyebildiğini belirten Prof. Dr. Özkan, meyve tüketiminin günde bir porsiyonu aşmamasını, meyve suyu ve alkolden kaçınılması gerektiğini belirtiyor.
Egzersiz Yapın
Hipertansiyonun en önemli nedenlerinden biri de hareketsiz yaşam. Hareketsizlik kan basıncının yükselmesine neden oluyor. Prof. Dr. Özkan, hipertansiyondan korunmak için düzenli egzersizin şart olduğunu, özellikle haftada 3 gün tempolu ve yarım saatlik yürüyüşlerin hastalığı kontrol altına almada büyük rol oynadığını belirtiyor: “Egzersiz ve hipertansiyon ilişkisi üzerine yapılan çalışmalar; kardiyo egzersizleri, pilates, yüzme gibi sporların kan basıncı kontrolünde çok önemli etkisi olduğunu gösteriyor.”
Mutlaka Yeterince Su İçin
Yetersiz sıvı alımı olan kişilerde böbreklere ve kalbe giden kan miktarında zamanla azalma oluyor, damarlar büzüşerek kan basıncı artıyor. Günlük tüketmeniz gereken su miktarını, vücut ağırlığınızı 30’la çarparak bulabilirsiniz. Örneğin, 70 kg olan bir kişinin günlük tüketmesi gereken su miktarı (70×30=2100 ml), ortalama 8-10 bardağa tekabül ediyor. Çay, kahve veya gazlı içeceklerse suyun yerini tutmazken, aksine, hem idrar söktürücü etkileri hem de damar içinde kalma sürelerinin düşük olması nedeniyle vücutta sıvı kaybına neden oluyor.
Stresi Yönetmeyi Öğrenin
Ruh sağlığımızın tansiyonu doğrudan etkilediğini, modern yaşamın yol açtığı stresi mutlaka yönetmeyi öğrenmek gerektiğini belirten Prof. Dr. Özkan, “Aşırı stres pek çok tansiyon hastasında etkin kan basıncı sağlanmasını güçleştiriyor” uyarısında bulunuyor. Son dönemlerde hipertansiyon tedavisinde meditasyon ve stresle baş etme yöntemlerine yönelik eğitimler de önem kazanıyor.
İlaçlarınızı Düzenli ve Aynı Saatlerde Alın
‘Bir kere ilaca başlandı mı hayat boyu ilaç alınmalı’ düşüncesiyle, pek çok hasta ilaç kullanımından kaçınıyor, doktorundan habersiz ilacı kesebiliyor. Bu düşüncenin doğru olmadığını, aksine hayati sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Alper Özkan şöyle konuşuyor: “Tansiyon ilaçları gözlük gibidir ve kullanırsak etki eder. Bırakınca da etkisi geçecektir. Her ilaç her hastada aynı oranda fayda vermeyebilir veya yan etki olabilir. Tansiyon ilaçları tıpkı bir terzinin özel dikim elbise dikmesi gibi hastanın birtakım özellikleri göz önüne alınarak ayarlanmalıdır. Doktorunuzla her türlü etki ve yan etkiyi konuşarak size en uygun tansiyon ilacını bulabilirsiniz.”