Yıllık Kararları Canlandırma Zamanı!
Sene başında pek çok yeni yıl kararı aldınız ama muhtemelen daha yaz bile gelmeden çoğundan vazgeçtiniz. Oysa yaz, yıllık kararlarınızı canlandırmak için mükemmel bir zaman olabilir. O zaman haydi, aşağıdaki ipuçlarına buyurun… Pek çok insan her yılbaşında yeni yıl kararları alıyor. Peki kaçı bu kararları gerçekten uyguluyor dersiniz? İstatistikler, iyimser bir şekilde niyetlerini belirledikten altı ay sonra insanların yüzde 54’ünün bunu gerçekleştiremediğini gösteriyor. Rakamlar yıl sonunda daha da cesaret kırıcı bir hal alıyor; ABD’de yapılan bir araştırmaya göre yalnızca yüzde 9’luk bir kesim bu kararları yerine getirme konusunda başarılı olabiliyor. Yılın bitmesine kabaca altı ay kaldı. Bir yıl kadar uzun bir zaman değil elbette ancak bu zaman diliminde yine de çok şey başarabilirsiniz. Yani yine de hiç çaba sarf etmeden yılı kapatmaktan daha iyi durumdasınız. Gelin, bundan sonrasında yapabilecekleriniz için adım adım ilerleyelim… Önce gerçekçe bir kontrol listesi hazırlayın İşe her bir karara yönelik ilerlemeniz hakkında aylık bir kontrol planlayarak başlayın. Mayıs ayını, bu kararları tekrar gözden geçirmek ve kararlılığınızı canlandırmak için bir hatırlatma takvimi oluşturmaya ayırın. Hazirana kadar hedeflerinizin gerisinde kalacağınızı anlarsanız, çabalarınızı…
Bu Yaz Eğlenmenin 50 Yolu
Yaz herkesin bütçesine ve zevkine göre eğlenebileceği cömert bir mevsim. Yeter ki zihninizi ve bedeninizi şimdiden hazırlayın, planlamalarınızı yapın. Aklınıza işe yarar fikirler düşürmek için yanınızdayız. Dışarıda mümkün olduğunca çok zaman geçirin Eş dostla uzun park piknikleri planlayın. Bir açık hava konserine gidin. Bir açık hava sinemasında film izleyin. Uygun bir evde mangal partisi düzenleyin. Her gün mutlaka koruyucu güneş kremi kullanın. Daha önce yüzmediğiniz bir koy araştırın. Kuş gözlemciliğine başlayın. En sevdiğiniz yaz mekânlarında yiyip için ve yenilerini keşfedin Bir şehri gastronomi turlarından birine katılarak gezin. İmkânınız varsa en iyi yeni restoranlardan birinde bir yemek yiyin. Çeşitli gastronomi festivallerinden birine gitmek için yol yapın. Evde yaptığınız yemekleri çeşitlendirin, yepyeni tarifler deneyin. Hiç denemediğiniz bir ülke mutfağını keşfedin. Bir üzüm bağı otelinde bir hafta sonu geçirin. En sevdiğiniz teras barda akşamüstü sefası yapın. Yapabiliyorsanız dönemlik bir tatil evi kiralayın. Sahilde ateş yakıp başında lezzetli şeyler yiyip için. Uzun kıştan sonra biraz hareket edin Sörf dersi alın. Tüplü dalış dersi alın. Paten kayma dersi alın. Bisikletle dolaşın, bilmiyorsanız öğrenin. Bilmiyorsanız yüzme dersi alın, bu konu…
Unutulmaz Bir Yaz Geçirmenin 9 Yolu
Çoğu zaman yazı heyecanla bekleriz ama uzaktan harikalar diyarı gibi görünen günler, ilk birkaç haftadan sonra sıkıcı hale gelebilir. Instagram’dan fırlamış gibi zamanlar yaşayacağınızı düşünürken boşa düşmemek için şimdiden biraz planlama yaparak yazınızı gerçekten unutulmaz kılabilirsiniz. İşte ipuçları… Tamamen yeni bir şeyler öğrenin Bir dönemi gerçekten unutulmaz kılmanın bir yolu da her zaman denemek istediğiniz bir şeyi nasıl yapacağınızı öğrenmek. Ücretli ya da ücretsiz yığınla kurs var, bütçenize ve zevkinize uygun olanlardan seçin. El işlerine yeteneğiniz varsa örgü, ahşap boyama ya da marangozluk gibi sevdiğiniz bir zanaat da öğrenebilirsiniz. Elle tutulur bir şeyler yaparak iyi geçirilmiş bir yazla ilgili harika bir hatıra elde edebilirsiniz. Hiç gitmediğiniz bir yere gidin Dünya büyük, onu daha fazla görmeye şimdiden başlamaya ne dersiniz? İşe yakın çevrenizi keşfetmek ve genellikle görmezden geldiğiniz yerleri ziyaret etmekle başlayabilirsiniz. Deneyime değer verin Unutulmaz bir yaz geçirmenin anahtarı unutulmaz şeyler yapmak. Her zaman yaşamak istediğiniz deneyimler neler; bir düşünün. Belki yamaç paraşütünü merak edersiniz, belki kanoyla gezinti ilginizi çeker. Her ne olursa olsun, sadece hayal kurmayın; gerçeğe dönüştürmek için harekete geçin. Her günü…
Kış Uykusundan Çıkıp Yaza Girmek İçin En İyi İpuçları
Zihninizi, bedeninizi ve ruhunuzu yaza hazırlamanın dokuz yolunu anlatıyoruz. Bu ipuçlarıyla mevsim geçişi bocalaması yaşamayacağınıza emin olabilirsiniz. Güzel Hisset Bu sıralar her yeri ‘plaj vücudu’ baskısı saracak. Şunu unutmayın: Bir plaj vücuduna sahip olmanın ilk ve tek kuralı, bir vücuda sahip olmak ve plaja gidebilmek. Bunu düstur edinin. Güzel olmak, tamamen güzel hissetmekle ilgili bir durum ve gerçekçi olmayan klişelere körü körüne bağlanmamıza hiç gerek yok. Gevşemeye Başla Artık günler daha uzun, daha mutlu ve biraz daha tembel. Bu tembellik iyi bir şey olabilir ve günün belirli noktalarında kendimizi buna bırakabiliriz. Sükunet, dengeli bir kontrol ve huzur duygusu zihnin yarışmayı bırakmasını, sakinleşmesini ve odaklanmasını sağlayabilir. Kendinizi bunalmış hissettiğinizde, derin nefes almak için zaman ayırın. Egzersizini İhmal Etme Vücudu yaza hazırlamak söz konusu olduğunda iki alternatif var: Bunlardan biri, yıl boyu uyguladığınız egzersiz rutininizi sürdürmek. Diğeri ise bu rutini temel olarak kullandıktan sonra biraz daha çeşitlilik için yeni bir şeyler eklemek. Önerimiz mi? Tabii ki yaza yakışır bir etkinlik olarak yüzme! Yeni Bir Şey Dene Güzel hava daha yaratıcı ve cesur hissettirir. Bu zamanlarda yeni…
30 Günde Yaza Hazırlık Rehberi
Telaşa kapılmanızı istemeyiz ama yaz kapıda! Siz ‘resmi’ başlangıç tarihinin 21 Haziran olduğuna bakmayın, mevsim çok daha öncesinde kendini hissettirmeye başlayacak yani fazla vakit kalmadı. Ama haberler iyi; önümüzdeki 30 gün yaza yönelik sağlıklı alışkanlıklar oluşturmamız ve hazırlıklarımızı tamamlayabilmemiz için yeterli bir süre. Başlayalım mı? Uyku Hijyeninizi Yoluna Koyun Eğer iyi uyumuyorsanız kondisyonunuz, görünüşünüz, enerjiniz ve bağışıklığınız pek güçlü olmayacaktır. Hayatımızda uykunun zor olduğu zamanlar olsa da kalan zamanlarda uykunuzu layıkıyla alabilmek için elinizden gelen her şeyi yapmalısınız. Çünkü gerçekten iyi ve yeterince uyumaya başladığınızda kendinizi daha güçlü, daha enerjik, daha pozitif ve daha üretken hissedeceksiniz. Yaz aylarında ufukta görünen ekstra geziler ve eğlence ve sosyalleşmeyle birlikte vücudunuzun ve zihninizin iflas etmemesi için şimdiden başlamanız gerekiyor. İşte iyi bir gece uykusu çekmenize yardımcı olacak bazı uyku hijyeni tüyoları: Akşam geç saatlerde teknoloji (telefon, tablet, bilgisayar, TV) kullanımınızı sınırlamaya çalışın ve yatmadan yaklaşık 30 dakika önce teknolojiden tamamen uzak durun. Uyku öncesi bir kitap okuyarak sakinleşebilirsiniz. Telefonunuzla oynayarak uyursanız, bütün gece deliksiz uyumanız mümkün değil. Odanızı serinletin çünkü serin bir ortam daha iyi bir uyku…
Doğada Olmak İçin 3 Neden
Tabiatla haşır neşir olmanın faydalarını anlatıp duruyoruz ama yine de evden çıkmak için sağlam nedenlere mi ihtiyacınız var? İşte asla göz ardı edemeyeceğiniz o faydalar… Düşünme, Karar Verme ve Diğer Zihinsel Yetenekleriniz Gelişir Tüm gün yorucu şehir hayatının içinde veya ofiste olduğumuzda aşırı duyusal yüklenme yaşayabiliriz; bu da bize gerginlik ve zihinsel yorgunluk olarak döner. Oysa araştırmalar, zihinlerimizin ve bedenlerimizin doğal bir ortamda rahatladığını gösteriyor. ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi’nin çalışmalarına göre bu durum haz duygusunu artırıyor ve daha etkili bir şekilde yoğunlaşıp odaklanmamıza yardımcı olabiliyor. Açık havada olmanın zihnimiz üzerinde de rahatlatıcı etkileri bulunuyor. Her şeyden önce doğa, günlük yaşamın taleplerinden geçici olarak kaçmamıza izin vererek zihinsel bir mola sağlıyor. Ayrıca yaratıcılığımızı ve problem çözme yeteneklerimizi de artırabiliyor. Denemesi bedava: Bir iş üzerinde çalışırken zihinsel bir engele takıldığınızı hissediyorsanız veya ofiste bir sorunu çözemediğinizi fark ediyorsanız, temiz hava almak için dışarı çıkın. Küçük ve sakin bir yürüyüş sonrası bile aradığınız cevapları bulabilirsiniz. Doğa Fiziksel Sağlığınızı İyileştirebilir İnsanlar genellikle doğadayken düzenli fiziksel aktivitede bulunurlar. Doğaya çıkmak; daha sık yürümek, bisiklete binmek veya yürüyüş yapmak istememize…
Nasıl Rahatlayacağını Bilmeyenler İçin 6 İpucu
Dinlenmenin ve rahatlamanın sağlığımız için önemini herhalde bilmeyen yoktur. Ancak bunu nasıl yapacağını bilmeyenlerin sayısı da bir o kadar fazla. Söylerken dünyanın en basit işi gibi gelebilir ama sadece uzanmanın dinlenmeye yetmediğini fark ediyorsanız onarıcı bir süreç yaşayabilmek için bu yazıyı okuyun. Sizi bu dünyada geliştirmeye değer en önemli beceriyle tanıştıralım: Stresten kurtulmak. Hepimizin ruh sağlığını korumak ve gezegenimizi çok daha güzel bir yer haline getirmek için buna ihtiyacı var. Bunun için yapacağımız ilk şey kendimizi gerçekten dinlendirip rahatlatmayı bilmek. Hepimiz düşündüğümüzden daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyuyoruz; özellikle de her gün yeni badireler atlatmak zorunda kaldığımız modern dünyada. Teoride gayet yerinde olan bu mottoyu uygulamaya nasıl geçireceğiniz konusunda hiçbir fikriniz yoksa endişelenmeyin. Çünkü dinlenme zamanınızın sonunda gerçekten dinlenmiş hissetmek aslında hiç kolay bir iş değil. Yararlı ipuçlarımızla yanınızdayız. 1. Sizi Gerçekten Neyin Rahatlattığını Bilin Çoğumuz boş zamanımızı nasıl geçirdiğimiz konusunda çok seçici veya yaratıcı değiliz. Örneğin, belki de birkaç saat boyunca Twitter’da gezinmeyi rahatlama olarak görme eğilimindesiniz. Bu bazı insanlar için dinlendirici olabilir ancak çoğu kişi için her şeyden daha streslidir. Ya da meditasyon…
Doğayla Bağlantı Kurmanın 7 Kolay Yolu
Doğanın ruh sağlığımızı koruma ve desteklemede oynayabileceği rolü destekleyen pek çok iyi araştırma var. Ancak özellikle de şehirlerde yaşayan birçoğumuz için doğada olmak o kadar kolay değil. İyi haber şu ki aslında tabiatı her gününüze katmanın birçok basit yolu var. İşte doğayla nasıl bağlantı kurabileceğinize dair bazı önemli ipuçları… Nerede Olursanız Olun Doğayı Bulun Doğa her yerdedir: Küçük bir bahçe, bir mahalle parkı, yakındaki bir koru… Artık doğayı bulmanın daha zor olabileceği şehirlerde bile kent ormanları veya büyük parklar bulunuyor. Siz yeter ki algılarınızı açık, kendinizi de daima tabiatın bir parçası olmaya hazır tutun. Havadaki değişiklikler veya pencerenizin dışından gelen kuş sesleri de sizi doğaya bağlayabilir. Nerede olursanız olun, her şekilde doğayı fark etmeye çalışın. Tüm Duyularınızı Kullanın Doğal ortamlarda biraz sessiz zaman geçirip tüm duyularınızı kullanarak düşünmek, ruh sağlığınız için emsalsiz bir destek olabilir. Bahçede dinlenirken ya da işe giderken kuş seslerini dinlemeyi, arıları ve kelebekleri görmeye çalışmayı ya da bulutların hareketini fark etmeyi deneyin. Doğadaki tüm bu güzel şeyler sakinlik ve neşe hissi bulmanıza yardımcı olabilir. Dışarı Çıkın Mümkünse park, bahçe, orman…
Doğanın İyileştirici Gücünü Hissetmenin 9 Yolu
Açık havada olmanın inkâr edilemez pek çok faydası var. Topraklanmak, rahatlamak, kendimizle ve doğal dünyayla yeniden bağlantı kurmak, çoğunlukla kapalı alanlarda geçen yaşamlarımızda yeterince bulamadığımız bir fırsat. Ayrıca sağlığımız ve mutluluğumuz için de son derece olumlu sonuçları bulunuyor. Bilimi arkamıza alarak başlayalım: 2018’de Environmental Research’te yayımlanan 140’tan fazla çalışmanın meta-analizi, yeşil alanlarda bulunmanın kortizol seviyeleri, kalp atış hızı ve kan basıncında düşüş gibi sonuçları olduğunu ortaya koydu. Bu sayede de stresin ve hipertansiyon, tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi kronik sağlık sorunlarının görülme sıklığının azaldığı bilgisine yer verildi. 2020’de Frontiers in Psychology’de yayımlanan ve üniversite öğrencileriyle yapılan 14 çalışmanın analizi de doğada 10 ila 30 dakika kadar kısa bir süre kalmanın bile hem biyolojik hem de deneklerin kendilerinin bildirdiği stres belirtilerini azalttığını ortaya koydu. Mindfulness eğitmeni, yaban hayat rehberi ve yazar Mark Coleman, bilimin böylece sezgisel olarak bildiğimiz bir şeyi kanıtladığını söylüyor: “Dışarıda olduğumuzda kendimizi daha iyi hissediyoruz.” Ancak maalesef çoğumuzun fazla boş vakti ya da yürüme mesafesinde uçsuz bucaksız doğal alanları yok. Ama yine de doğada geçirebileceğimiz sınırlı zamanı üst düzeye çıkarmak…
Doğaya Dönüş Mucizesi
Tabiat hem işleyişiyle hem de kendisiyle iç içe olanlara etkileriyle bir mucizeler diyarı. Yeter ki onun sunduğu sonsuz güzelliklerden faydalanmayı bilin. Size en önemli sırları veriyoruz. Araştırmalar, içinde bulunduğumuz ortamların stresimizi artırıp azaltabildiğini, bunun da vücudumuzu etkilediğini ortaya koyuyor. Her an gördüğümüz, duyduğumuz, deneyimlediğimiz şeyler yalnızca ruh halimizi değil; sinir, endokrin ve bağışıklık sistemlerimizin çalışma şeklini de değiştiriyor. Nahoş bir ortamın yarattığı stres kendimizi endişeli, üzgün ya da çaresiz hissetmemize neden olabiliyor. Bu da kan basıncımızı, kalp atış hızımızı, kas gerginliğimizi yükseltip bağışıklık sistemimizi baskılıyor. Mutluluk verici bir ortam ise bunu tam tersine çeviriyor. Yaş ya da kültürden bağımsız olarak, insanlar genel olarak tabiatı hoş buluyorlar. Araştırmacılar insanların üçte ikisinden fazlasının stresli olduklarında inzivaya çekilmek için doğal bir ortam seçtiklerini gösteriyor. O halde gelin doğanın bizdeki etkilerine yakından bakalım… Doğa İyileştirir Doğada olmak bir yana, doğa manzaralarını izlemek bile öfke, korku ve stresi azaltıp memnuniyet verici duyguları artırıyor. Doğaya maruz kalmak sadece duygusal olarak daha iyi hissetmemizi sağlamakla kalmıyor; kan basıncı, kalp atış hızı, kas gerginliği ve stres hormonlarının üretimini azaltarak fiziksel sağlığımıza da…