Şehre dönmek demek, iş hayatındaki sorumluluklarımıza da dönmek demek. Ve yazın nispeten rahat havasından bir an önce kurtulup organize olmak çok kolay bir iş değil. Hele de lider olmak gibi bir mecburiyetiniz ya da arzunuz varsa… Ama telaşlanmayın, çözüm hiç uzağınızda değil; yatak odanızda!
Uyku yoksunluğu hayatımızın pek çok alanında zorlayıcı sonuçlar doğurur. Buna iş yerinde üstlenmeye çalıştığımız güçlü liderlik rolü dahil. Önce şunu açıklığa kavuşturalım: İyi uyuyanlar tembel insanlar değiller. Aksine, “Öyle çok çalışıyor ki uykuya çok az zaman ayırabiliyor” sözleriyle tanımlanan bir kişiden büyük başarılar beklemek imkânsız. Az uyumanın yüceltilmemesi, tam tersi kötü bir alışkanlık olarak kabul edilmesi gerektiğini bilin. Liderler, kendilerini uykudan mahrum bırakarak sadece zihinsel ve fiziksel sağlıklarını riske atıyor ve iş hiyerarşisinde onlara bağımlı olanları olumsuz etkileme tehlikesiyle karşı karşıya bırakıyorlar. Kısacası, daha iyi liderlik etmek için daha iyi uyumak şart.
Kötü uyku, zihinsel performansın düşmanı
İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre iş yerlerinde lider pozisyonunda olan kişilerin yüzde 42’si, uzmanların önerdiği 7-8 saatten daha kısa süre; gece başına ortalama 6 saat veya daha az uyuyor. Bu istatistik başta onları çalışkan gösterse de bilmeden ve tabii hiç istemeden kendilerinin ve ekiplerinin performansını ve sağlığını riske atıyorlar. Gelin, bu istenmeyen sonucun nasıl oluştuğuna bakalım…
Uyku, hiçbir şey yapmadığımız bir zaman dilimi gibi görünse de aslında fiziksel, zihinsel ve bilişsel sağlığımızı optimize etmeye yardımcı olan bir dizi önemli süreçten geçtiğimiz, son derece aktif bir aşama. Kötü bir gece uykusunun zihinsel performansımız üzerindeki yıpratıcı etkisini hepimiz hissetmişizdir. Peki bir gece uykusuz kalmanın bile beyin fonksiyonlarını alkol zehirlenmesine benzer şekilde etkilediğini biliyor muydunuz? Yetersiz uyku, beynin üst düzey yönetici işlevlerinden sorumlu ‘merkez ofisi’ olan prefrontal korteksi doğrudan etkiliyor. Bunun sonucunda odaklanma ve dikkatin yanı sıra muhakeme yeteneği, dürtüsellik ve karar verme becerileri azalıyor.
Hafıza sorunları yaşanabilir
Liderlik söz konusu olduğunda, iyi bir hafızanın önemi büyük. İyi bir lider, ortaya iyi bir iş çıkarabilmek için gerekli tüm detaylara, teslim tarihlerine ve isimlere kadar pek çok şeyi aklında tutma yeteneklerine güvenir. Ama bir bilginin hafızaya dönüşmesi için gereken üç adım vardır ve bunların hepsi kaliteli uykuya bağlıdır.
İlk olarak; kişinin yeni bir şey öğrenme veya deneyimleme süreci olan bir hafıza edinme yeteneğine ihtiyacı vardır. Uykusuz bir kişi, odaklanma ve konsantrasyon yetenekleri büyük ölçüde azalacağından, bu süreçte zorluk yaşar. İkincisi; söz konusu bilginin beynin hafıza işleme alanı olan hipokampusta meydana gelen bir süreçten geçmesi gerekir. Biz uyurken, hipokampus, beyindeki farklı, birbirine bağlı bölgelerde depolanan günün olaylarını tekrarlar. Ancak uyku eksikliği varsa bu bağlantılar önemli ölçüde zayıflar ve uzun vadede bir şeyleri hatırlama yeteneğimiz olumsuz etkilenir. Son ve en önemli aşama hatırlamaktır. Uyku eksikliği halinde, depolama işlemi başarıyla tamamlanmamış olabileceğinden bu da zor olabilir.
Karar verme becerileri zarar görüyor
Büyük liderlerin en önemli özelliği, yerinde ve hızlı karar vericiler olmalarıdır. Özellikle büyük belirsizliklerin ve değişimlerin söz konusu olduğu zorlu dönemlerde doğru seçimleri yapmak için liderlere güvenilir. Kişilerin daha iyiyi seçme yeteneğinin arkasında yatan şey ise duygu, akıl ve mantığı dengeleme yetenekleridir.
Şimdi, bu bilgiler ışığında verilere bakalım: Araştırmalar, kronik uyku kaybı olan kişilerin normal uyuyanlara kıyasla riskli davranışlarda bulunma olasılığının çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Görüntüleme çalışmaları, uykusuz katılımcıların karar verme ve öz kontrolden sorumlu olan ventromedial prefrontal korteksteki aktivitesinin azaldığını gösteriyor. İlginç bir şekilde, ödüllerden sorumlu olan başka bir beyin bölgesi, daha aktif oluyor. Özetle, uyku yoksunluğu bizi daha riskli kararlar almaya itiyor. Yani, kaliteli uykunun sağlıklı kararlar verme ve potansiyel olarak kötü sonuçlardan kaçınma yolunda çok önemli bir adım olduğunu söylemek mümkün.
Dengeli duygusal durum
İyi liderliğin temelinde iyi iletişim yatıyor. Başkalarını motive etmek, değerlendirmek, yüreklendirmek veya eğitmek gibi amaçları başarıyla hayata geçirebilmek için güçlü bir iletişimci olmak şart. Bununla birlikte, tek bir kötü gece uykusunun bile düşük stres koşullarında dahi yüksek gerilim, öfke ve kaygıya yol açtığı biliniyor.
Bunun nedeni, uykusuz kalındığında amigdalanın (beynin duygusal kısmı) hiperaktif hale gelmesi. Duyguları okuma becerisini araştıran bir çalışmada, daha az uyuyan katılımcılar, nötr yüz ifadelerini ‘korkulu’ olarak yorumladı. Bu korkunç bir sonuç çünkü karşınızdakinin duygularını doğru tanımlayamamak, yalnızca muhakeme güçlüğüne yol açmaz; aynı zamanda kararlarınızı bulanıklaştırabilir ve hem işte hem de evdeki ilişkilerinizde sorunlara neden olabilir.
Uyku yoksunluğu bulaşıcıdır
Araştırmalar, daha yüksek düzeyde sabırsızlık, sinirlilik ve çatışmanın yanı sıra düşük karizma ve motivasyon seviyeleriyle uykusuz liderlerin iş yerinde karşılaşılabilecek en büyük sorunlardan biri olduğunu gösteriyor. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, uykudan yoksun liderler tarafından yönetilen ekiplerin, iyi uyuyan liderlerin ekiplerine kıyasla daha düşük katılım seviyeleri bildirdiği bir zincirleme etkisi var. Üstelik uykusuz liderler tarafından yönetilen ekiplerde de uyku sürelerinin, uykuya değer veren liderlerin ekiplerinden ortalama 25 dakika daha az olduğu biliniyor.