Son zamanlarda kilo vermek isteyenlerin sık başvurduğu ketojenik diyetin size uygun olup olmadığını bilmeden yola çıkmayın. Bilinçsiz uygulamadan kaçınmak için bu yazıyı okuyun.

Yatsan

Nedir?

Ketojenik diyet, düşük karbonhidratlı bir beslenme modelidir. Temel fikir, kalorinin çoğunu protein ve yağdan, daha azını karbonhidratlardan almaktır. Şeker, kola, hamur işleri, beyaz ekmek gibi sindirimi kolay karbonhidratları tamamen kesmek gerekir.

Nasıl uygulanır?

Günde 50 gramdan az karbonhidrat almaya başladığınızda, vücudunuz eninde sonunda (yaklaşık 3-4 gün) hızla kullanabileceği yakıtı (kan şekeri) tüketir. Bu vakitten sonra, kilo vermeye neden olan işlemi başlatarak, enerji için protein ve yağları parçalamaya başlar. Buna ketosis denir.

Kimlere uygundur?

Çoğunlukla kilo vermek için kullanılan bu yöntem epilepsi gibi bazı hastalıkların yönetilmesine de yardımcı olabilir. Aynı zamanda kalp hastalığı, bazı beyin hastalıkları ve akne sorunlarına da yardımcı olabilir ancak bu alanlarda daha fazla bilimsel veriye ihtiyaç vardır. Özellikle tip 1 diyabeti olanların ketojenik diyeti denemeden önce doktoruna danışması gerekir.

Kilo kaybı

Ketojenik diyet, ilk 3-6 ayda başka diyetlerden daha fazla kilo vermenize yardımcı olabilir. Bunun nedeni, yağı enerjiye dönüştürmek için karbonhidratı enerjiye dönüştürmekten daha fazla kalori harcaması olabilir. Yüksek yağlı ve yüksek proteinli bir diyetin kişiyi daha fazla tatmin etmesi de mümkündür, bu nedenle daha az yersiniz ancak bu henüz net biçimde kanıtlanmamıştır.

Kanser

İnsülin, vücudun şekeri yakıt olarak kullanmasına veya depolamasına izin veren bir hormondur. Ketojenik diyetler bu yakıtı çabucak harcamanızı sağlar, böylece depolamanıza gerek kalmaz. Haliyle vücut daha az insüline ihtiyaç duyar ve daha az üretir. Bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyaç olmakla beraber, uzmanlar bu düşük seviyelerin bazı kanser türlerine karşı koruma sağlayabileceğini ve hatta kanser hücrelerinin büyümesini yavaşlatabileceğini gösteren bazı veriler elde etti.

Kalp hastalığı

Daha fazla yağ alınan bir diyetin iyi kolesterolü yükseltip kötü kolesterolü düşürmesi garip görünüyor ancak ketojenik diyetler tam da bunu yapıyor. Nedeninin, bu diyetlerden kaynaklanan düşük insülin seviyelerinin vücudun daha fazla kolesterol üretmesini engellemesi olabileceği düşünülüyor. Bu da yüksek tansiyon, damar sertleşmesi, kalp yetmezliği ve diğer kalp rahatsızlıkları riskini düşürüyor. Ancak bu etkilerin ne kadar süreceği belirsiz.

Akne

Karbonhidratlar cildi olumsuz etkiler, onları azaltmak cilde her türlü iyi gelecektir. Ketojenik diyetin insülinde düşüşe yol açtığını söylemiştik; bu da sivilce oluşumunu durdurmaya yardımcı olabilir. Yine de ketojenik diyetin akne üzerindeki etkisini kanıtlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Diyabet

Düşük karbonhidratlı diyetler, kan şekerini başka diyetlere oranla daha dengede ve daha öngörülebilir tutmaya yardımcı olur. Ancak vücut enerji için yağ yaktığında keton adı verilen bileşikler üretir. Diyabet (özellikle tip 1) hastasıysanız kanınızda çok fazla keton bulunması sizi hasta edebilir. Bu nedenle diyetinizdeki herhangi bir değişiklik öncesinde mutlaka doktorunuza danışın.

Polikistik over sendromu

Yumurtalıklarda küçük ve iyi huylu çok sayıda kist oluşumuyla gelişen polikistik over, âdet düzensizliğiyle kendini belli eder. Yüksek insülin seviyeleri bu duruma neden olabilir. Hem vücudun ürettiği insülin miktarını hem de ihtiyaç duyulan miktarı azaltan ketojenik diyetler, egzersiz ve kilo verme gibi diğer yaşam tarzı değişiklikleriyle birlikte bunun tedavisine de yardımcı olabilir.

Egzersiz

Ketojenik bir diyet, dayanıklılık sporcularına (örneğin koşuculara ve bisikletçilere) antrenman yaparken yardımcı olabilir. Zamanla kas-yağ oranına yardımcı olur ve çok çalışırken vücudun kullanabileceği oksijen miktarını artırır. Ancak unutmamak gereken bir şey var: Antrenmanda yardımcı olabilir ama en yüksek performans söz konusu olduğunda, sporcular için özel olarak oluşturulmuş diğer diyetler kadar işe yaramayabilir.

Yan etkiler

Bu diyeti uygularken yaygın olarak yaşayabileceğiniz sorunlar kabızlık, hafif düşük kan şekeri veya hazımsızlık olabilir. Çok daha seyrek olarak, düşük karbonhidratlı diyetler vücutta böbrek taşlarına veya yüksek asit seviyelerine yol açabilir. Diğer yan etkiler arasında baş ağrısı, halsizlik ve sinirlilikle kendini belli eden ‘keto gribi’, ağız kokusu ve yorgunluk vardır.

DİKKAT!

Vücudunuz yağ depolarını yaktığında böbrekleriniz zorlanabilir. Diyabet, kalp rahatsızlığı veya yüksek tansiyon gibi diğer sağlık sorunları nedeniyle obeziteniz varsa, ketojenik bir diyete başlayıp sonrasında normal bir diyete dönmek zor olabilir. Bu durumlardan herhangi birine sahipseniz, herhangi bir diyet uygulamadan önce mutlaka doktorunuza danışın.

 

Kaynaklar:

  • American Diabetes Association: ‘DKA (Ketoacidosis)&Ketones’
  • Joslin Diabetes Center: ‘Ketone Testing: What You Need to Know’
  • Mayo Clinic: ‘Polycystic ovary syndrome (PCOS)’
  • (USA) National Institutes of Health: ‘Danger in the Pipeline for the Ketogenic Diet’, ‘Ketogenic Diet for Obesity: Friend or Foe?’, ‘Beyond weight loss: A review of the therapeutic uses of very-low-carbohydrate (ketogenic) diets’, ‘The Effects of a Ketogenic Diet on Exercise Metabolism and Physical Performance in Off-Road Cyclists’
  • UCSF Medical Center: (Neurological Disorders’