Geceleri yalnızca birkaç saat uyumakla övünen iş insanlarını duymuşsunuzdur. Peki optimum fayda için gerçekten gerekli olan tek şey bu mu? Bakalım uzmanlar ne diyor…
İnternet, az uyumakla övünüp erken kalkmanın faydalarını sıralayan güçlü CEO’ların demeçleriyle dolu. Bir dönem Pepsi’nin eski CEO’su Indra Nooyi’nin gecede 4 saat uyuduğu duyulmuş, üstüne uzun uzun konuşulmuştu. Sadece 6 saat uykuya ihtiyaç duyduğunu iddia eden yönetici sayısı da çok fazla.
İlk bakışta, bu kadar az uykuyla da verimli çalışabilmek ve günün çok daha fazla saatinden yararlanabilmek düşüncesi cazip gelebilir. Ancak gerçek şu ki, büyük çoğunluğumuz bu şekilde çalışamıyor. Kendinizi daha az uykuya ihtiyaç duyacak şekilde eğitmek gibi bir şey de mümkün değil. Pek çok insan vücudunun ideal olarak ihtiyaç duyduğu uyku miktarını hafife alıyor. Ve aslında ne kadar ihtiyacınız olduğunu bulmak biraz dikkat ve deneme istiyor.
Ne Kadar Uykuya İhtiyacımız Var?
Uyku uzmanları, yetişkinlerin en iyi sağlık sonuçları için her gece en az 7 saat uykuya ihtiyaç duyduğu konusunda hemfikir. Daha detaylı söylersek, 18-64 yaş yetişkinlerin 7-9 saat, 65 yaş ve üstü yetişkinlerin ise 7-8 saat uyuması gerekiyor. ‘Communications Biology’de yayınlanan 2022 tarihli bir araştırma, yaşlı yetişkinlerin gecede 7 saat uyuduğunda daha iyi ve daha hızlı kararlar verme eğiliminde olduklarını, ayrıca hafızalarının daha iyi çalıştığını ortaya çıkardı.
Tüm bu kanıtlara rağmen, uyku ihtiyacının 7 saatten az olduğunu iddia eden pek çok insan var. ABD’li psikolog ve sinir bilimi uzmanı Doç. Dr. Michael Scullin, insanların çoğu zaman gerçekte ne kadar uykuya ihtiyaç duyduklarını, ne kadar uyuyabildikleriyle karıştırdıklarını söylüyor.
Elbette bazı istisnalar var. Scullin, “Yalnızca birkaç saatlik uykuyla çok yüksek düzeyde çalışabilen bazı kişiler var” diyor. Araştırmalar, insanların az uyumalarına neden olan birkaç genetik mutasyon olduğunu gösteriyor; böylece gecede yalnızca 6 saatlik uykuyla yüksek düzeyde performans gösterebiliyorlar.
Uyumakta Neden Zorlanıyor Olabilirsiniz?
Elbette erken uyanabilirsiniz. Ancak bunun nedeni iyi dinlenmiş olmanız değil, vücudunuzun uykuda kalamaması olabilir. Uyku üzerine çalışan ekonomist Heather Schofield, yatak odanız çok aydınlık, gürültülü, rahatsız, sıcak, soğuk veya sıkışıksa kaliteli uyku almanın zor olacağını söylüyor.
Schofield, özellikle Hindistan’daki çalışan topluluklara odaklanarak uykunun davranışsal ekonomisini araştırıyor. Çalışmasında, uyku ve üretkenlik söz konusu olduğunda, insanların dinlenme ihtiyacının ötesinde ne kadar uykuya ihtiyaç duyduklarına ilişkin algılarını değiştirebilecek faktörler bulunduğunu tespit etmiş. “Uyumak için zaman ayırdığınızda, bu vakti başka bir şey yapmak için kullanamazsınız” diyor. Bazıları için algılanan optimal uyku miktarı, sağlıkları için en iyi olandan daha kısa bir süre olabilir çünkü daha fazla işi halledebilirler. Schofield bunun, milliyeti veya sosyoekonomik durumu ne olursa olsun, her topluluğun dikkate alması gereken bir maliyet-değer dengesi olduğunu söylüyor.
Bu önemli bilgilerin yanı sıra, daha fazla uyku almanın yollarını keşfetmek için ‘Kaçan Uykuyu Geri Getirmenin 10 Yolu‘ blog yazımızı da okuyabilirsiniz.
Üretkenlik İçin Optimum Uyku Miktarı Nasıl Hesaplanır?
Scullin, vücudunuzun işlevsel odaklanma ve enerji için ne kadar uykuya ihtiyaç duyduğunu öğrenmek için uyku ortamınızın rahat, sessiz, karanlık ve serin olduğundan emin olmanız gerektiğini söylüyor. Sonrasında kendinize yatakta olmak için bolca zaman tanıyın. Elektronik eşyalarınızı bir kenara bırakın ve alarm kurmayın. Sadece uzanın ve uykuya dalıp doğal haliyle uyanmanıza izin verin. Scullin, “Bunu bir ya da belki iki hafta boyunca yaparsanız, sonunda vücudunuzun gerçekte ne kadar uykuya ihtiyacı olduğunu anlayacaksınız” diyor.
Bundan sonra sıra, alışkanlıklarınızı daha iyiye doğru ayarlamaya geliyor. Scullin, “İyi haber şu ki, eğer uykunuzu artırırsanız, hemen ödüllendirici bir etkisi oluyor” diyor. Elbette vücudunuz bu ekstra saatlere uyum sağlarken kendinizi biraz uykulu hissedebilirsiniz. “Ancak daha sağlıklı bir uyku düzenine girdikçe ruh halinizin iyileştiğini göreceksiniz” diye ekliyor Scullin: “Muhtemelen hayata daha mutlu bir bakış açısıyla bakacaksınız ve bu gerçekten çok olumlu bir etki yaratacak.”